Ülkemizde bu tip sorunlar genelde yaşanmıyor, zaten doğal bir yasak durumu söz konusu, yani hem mahalle baskısı hem de kültürel olarak ya da aile terbiyesi olarak öyle toplu taşıma araçlarında yemek içmek pek görülen bir şey değil, dolayısı ile belki de bize biraz uzak bir problem.
Avrupa kentlerinde de kentiçi ulaşım araçlarında ağırlıklı bir yasak durumu var sanırım, yani genel bir bilgi sahibi değilim ama öyle bir görüntü var. Bildiğim Viyana olduğu için oradan örnek veriyorum ki zaten ikinci bir haberde oradaki durumu ele alıyor
ikisi bir araya denk geldi. Viyana' da yazılı bir yasak yok, olmadığı gibi tramvay ve otobüste "bir şeyler yemek neden yasak olsun?" diye ağır basan bir görüşte var, bu toplumun karakteristiği ile ilgili, insanlar çoğunluk ile yalnız yaşıyor ve sabah kahvaltısı kültürü yok, işe giderken bir şeyler atıştırmak var ve bunu da zamandan kazanmak için yolda yapmak gençler arasında revaçta. Bu yüzden pek çok kişi "araçta bir şeyler yiyebilmeliyim ama çöpümü bırakmadan" görüşünü savunur. Zaten bir önceki gerizekalı gazetelerinin yasaklatma çabalarında işletmeci kuruluş açıkça "böyle bir yasak koyamam, çünkü yasak koyarsam cezai müeyyidesi olmalı ve bunu takip edebilmeliyim, bunun için eleman istihdam edemem, kentliler kendisine çeki düzen versin, yiyeceğinin çöpünü bırakmasın" diyerek buna yönelik bir kampanyası yaptılar. Şimdi yeniden yasaklansın yasaklanmasın tartışması gerizekalı gazetelerde canlandırılmış, bu seferde cep telefonu ile konuşmak ve müzik dinlemek yasaklansın gerekçesinin arkasına sokuşturulmuş durumda hatta bazı siteler "öpüşmekte yasaklanacak mı?" soruları sordular bile.Gazete anketlerine pek güvenmiyorum bu konuda, yani anketler hep kesinlikle yasaklansın görüşünde çıkıyor ama benim çevremde konuştuğum insanlar niye ki diye soruyor, ya anket yapılan kişilerde ya da benim çevremde bir sorun var. Viyana daki konu ile ilgili aşağıda bir link veriyorum, alamanca anlayanlar ya da google translate e güvenenler için
http://www.heute.at/news/oesterreich/wi ... 652,933873
Ha Viyana daki durum ile ilgili benim görüşüm yasaklanması yönünde, çünkü yiyecekleri ayıramazsınız, kokan yiyecekler yenmesin kokmayanlar yensin gibi bir ayrım yapılamayacağını düşündüğüm için ayrıca içecekler her türlü zarar olduğu için komple yasaklanmalı diyorum. Bu arada geçen metrobüste çok sıcakta bir meyve suyu içtim ama sonra yasak piktogramını gördüm, yapacak bir şey yoktu elimde o vardı ve oğlumda onu içmek istiyordu, yani burada tolerans durumu nasıl işler bir yorum yapamıyorum açıkçası.
Çin deki mevzuya gelirsek, Şangay metrosunda araçlarda yiyecek içecek tüketilmesinin yasaklanması ve yasağa uymayanlara 500 Yuan a kadar ceza kesilmesi planlanıyormuş. Aslında kapsamı biraz daha geniş, ortalığa işeyenler, dilenciler ve sigara içenler, aracı durduran ve raya atlayanlarda ceza kapsamında. Yöneticiler bazı yasakların geçmişte tartışıldığını ve üzerinde anlaşıldığını söylüyormuş ama şu an üzerinde asıl durulan yeme-içme yasağı imiş.
Tartışma oldukça çok yönlü görünüyor, araç sürücülerini de kapsıyormuş, sürücülerin dinlenme saatlerinin bunun için yeterli olduğu iddiasına karşılık sürücüler ileride su şişeleri de mi yasaklanacak diye bir endişeyi dile getirmişler, bir de sanırım işin ticari boyutu var, yani yasak ise istasyonlardaki vendörler ne olacak, bu makineler ile pek çok yiyecek ve içecek satılıyor diyenlerde varmış, haber almanca ama bayağı karışık geldi bana Başar bir göz atıp sadeleştirirse hatalı ifadeleri düzeltiriz, bilmiyorum sizler ne düşünüyorsunuz bu konularda ya da tartışmak isteyen çıkar mı ama bence enteresan bir konu.
http://german.china.org.cn/china/2013-0 ... 067325.htm
yani genelde Türkler kokan yiyecekler tüketiyor diyen evropalı dazlak kafalı dingillere duyurulur.
fakat istasyon turnikeleri öncesinde ticari alanlar oluşturulup buralarda yiyecek içecek satılınca peronlardan otomatlar kaldırıldı diye biliyorum.