it-HT.10 » İtalya Hızlı Treni ".İtalo"

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18163
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

it-HT.10 » İtalya Hızlı Treni ".İta

Mesaj gönderen Esat » 14 Ara Çrş, 2011 20:46

İtalyanlar Alstom ortaklığı ile kendi hızlı trenlerini üretmişler, aslında kendi trenlerini demek ne kadar doğru bu tartışılır tabii ki ve ayrıca Pendolino' ya da biraz haksızlık olur :) Her ne kadar günümüzde her iki araç kesinlikle aynı sınıf ve klasmanda değilse de sanırım daha önce Pendolino' yu üretenler İtalyanlardı bu konuda Başar bir şeyler yazmıştı.

Konumuza gelir isek İtalya' da 3 özel girişimcinin çabaları ile kurulan bir ortaklık Fransız Alstom firması ile birlikte İtalyan Hızlı Tren aracını üretmişler. Firmanın ismi "Nuovo Trasporto Viaggiatori" kısaca NTV şeklinde lanse ediliyor, üretilen aracın ismi ise ".Italo" olarak belirlenmiş.

Önce okuduğum haberi alıntılayacağım, sonra bir iki kelam daha edeceğim.
İtalya’nın Napoli kenti yakınlarındaki Nola kasabasında yer alan ”Nuovo Trasporto Viaggiatori: NTV” hızlı tren tesislerinde yapılan açılış töreniyle, İtalyan özel sektörünün, Fransız Alstom firmasının ortak girişimiyle yapılan ilk özel sektör hızlı trenleri olan ”.Italo” tanıtıldı. Ünlü araba markası Ferrari’nin Başkanı Luca di Montezemolo başta olmak üzere, Diego Della Valle, Gianni Punzo ve Giuseppe Sciarrone gibi önemli işadamları tarafından temelleri atılan ”NTV” hızlı tren projesi, Banca Intesa San Paolo, Genarali Financial Holdings Fcp-Fis, Fransız devlet demiryolları SNCF ve Alberto Bombassei gibi girişimciler ve kuruluşların katılımıyla, 2008 yılında hayata geçtiği aktarılırken, 21 ay sonunda projede trenlerin test sürüşlerinin tamamlandığı ve bugünkü noktaya gelindiği anlatıldı……

”NTV” firmasının başkanı Luca di Montezemolo, ”.Italo”yu tanıttıkları bugünün kendileri için büyük bir gün olduğunu belirterek, "Başlangıçta, 3 kişiydik ve zor zamanlardı. İnsanları ikna etmek zorundaydık. Biz çok yatırım yaptık. 1 milyar Avro yatırım yaptık. Burada daha önemli olan şey bu yatırım devletin bütçesine de katkı yapacak. Lisans almak için devletle, demiryollarıyla 10 yıllık sözleşme yapmak zorundayız. 120 milyon Avro ücret ödeyeceğiz" dedi. Montezemolo, projelerinin başında büyük dirençle karşılaştıklarını ancak, bugün gelinen noktada vatandaşlara bir seçme şansı sunabildiklerini söyledi.

Adını İtalyan olmaktan alan ”.Italo” hızlı trenleri için kırmızı renginin seçildiği ve bunun da iki nedeni olduğu bildirildi. Renk seçiminde, kırmızının tercih edilmesinin nedeni İtalyan bayrağındaki kırmızının olması ve bu rengin hızın simgesi olmasından kaynaklandığı açıklandı. Fransız Alstöm firması tarafından yapılan ”Agv” hızlı trenlerinin, 3 Nisan 2007′de dünya hızlı tren hız rekorunu 575 kilometre hızla kıran teknolojiye sahip olduğu ve trenin yüzde 98′inin yenilebilir materyallerden yapıldığı ifade edildi. ”.Italo” hızlı treninin saatte 360 kilometre hız yapabildiği ancak İtalya genelinde 300 km. hızdan fazlasına izin verilmediği için bu hızı aşmayacağı kaydedildi. Bir hızlı tren setinde 11 vagonun bulunacağı ve ”.Italo”nun 450 yolcu taşıma kapasitesine sahip olacağı belirtildi. Tek bir tren setinin maliyetinin ise 25 milyon Avro olduğu dile getirildi.
Tek bir setin maliyeti 25 milyon € tabii 11 vagon olarak hesap edersek bir vagon 2 milyon € gibi bir rakama geliyor, Avrupa şartlarında bir üretim için bence çok iyi bir fiyat. Her şeyden önce aracın teknolojisi İtalyan değil aslında, yani adamlar benim her zaman söylediğim ve aslen desteklediğim şeyi yapmışlar, kendi ülkelerinde kendi fabrikasını kurup kendi istihdamını sağlamış, ama bunun gerekli hammadde olan teknolojiyide Fransızlardan almış, sonrasında zaten Amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Ortada kendini kanıtlamış bir üretici, yine kanıtlanmış bir teknoloji var, siz sadece ülkeniz gereklerine uygun iç tasarım ve yerleşime, hız limitlerine ve muhtemelen dış kaporta tasarımına karışıyorsunuz. Sonuçta araç sizin, her ne kadar İtalyanlar zaten raylı sistem aracı üretiyor olsa da sıfırdan böyle bir aracı imal etmeye kalksalar asla 21 ay gibi bir sürede altından kalkamazlardı, kimseninde kalkabileceğini sanmıyorum. Biz ise ortada nasıl bir anlaşma olduğunu bilmeden adamın bizde sadece montajını yaptığı trenleri bizim diye övünüyoruz, muhtemelen bizde pazarları daralınca tası tarağı toplayıp en fazla DMU ların lisansını bırakıp gidecekler, kaldı ki fabrika bile açmadılar, neyse dediğim gibi bazı şeyleri yanlış yapıyoruz gibi geliyor bana. Bu anlamda içinde ne kadar yabancı teknoloji "desteği" var bilmiyorum ama İstanbul ve Bursa' nın tramvay üretim projeleri bana çok daha gerçekçi ve çok daha yerli geliyor ve desteklenmesi gerektiğine de inanıyorum.
En son Esat tarafından 14 Ara Çrş, 2011 20:54 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18163
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 14 Ara Çrş, 2011 20:52

Çok uzamasın diye ikinci bir mesaj yaptım, üreticinin web sitesinin linki

http://www.ntvspa.it/en/index.html

fotoğraflar bu siteden alınmıştır.

Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5587
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 15 Ara Prş, 2011 00:57

Ben sadece kısa bir not okudum, ama oradaki bilgiye göre aslinda hiçbir şey üretmiyorlar, bir Fransız tren modelinin kırmızısı, o kadar, AGV modeli (TGV değil, AGV). Fark, İtalyan desencilerin bilhassa içini yapmaları (ki İtalyan deseni bayağı meşhurdur, o doğru). 360 km/h yapabilir, ama bu biraz göz boyası, çünkü İtalyan demiryollarında azami hız 300 km/h. NTV özel bir şirket, İtalyan devlet demiryollarına rekabetçi. Ayrıca Ferrari yönetim kurulu başkanı da işin içinde.

Heyecanlanmayın yani :-) Pendolino bir İtalyan icadıydı, Fiat eskiden tren üretimi de yapıyordu. İtalyanlar teknik konularda ayın ardında değiller. Hâlâ otomobil markaları var, ama tren sektörleri yutuldu/satıldı.

Yani, bu işlerin dahileri bugün Almanya, Fransa ve belki ek olarak da İspanya … ama İtalya'nın da rolü büyüktü, Almanya'da bile İtalyan tekniğiyle donatılmış Pendolino trenleri işliyor. Türkiye bu konularda sıfır. Bir zamanlar Devrim'i yapmışlardı, ama devamı olmadı, işlemedi. Belki Devrim Saab gibi batardı, ama bari bir sanayi dalı olurdu. Şimdi şu Temsa vs. nasıl, ne işe yarar, bilmiyorum. Avrupa'da işlemelerini duyduğumda oha dedim, çok hoş. Tabiîki trenle zerre kadar alâkası olmayan bir halk pek tren icadına da girmez :-( Bu tren kalktı gitti. Yok, günü gelir dahi bir tramvay üretirsek, güzel. Ama buna inanmak bana çok zor geliyor. Düwag, WaggonUnion, Siemens, Tatra veya Alstom gibi köklü marka ve teknikler varken … zor bence. Yani düna kurdu veya böceği beklemiyor. Bakalım … bu işin sosyolojik de bir derinliği var, kendinden emin gibi görüneceğine, cidden eminsen, gidersin, araştırma yaparsın. Bilmem, ODTÜ biraz bu yoldan gitti mi, gidiyor mu, ama büyük teknik mucizelerden henüz fazla duymadım. Olsa, çok güzel olur. Ama bizde o çok sevilen “ammmaaan, boşver, olur, şöle böle olur” ile yürümez bunlar.

He, Esat için kaynak …

http://www.spiegel.de/reise/aktuell/0,1 ... 04,00.html

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18163
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 15 Ara Prş, 2011 09:32

dogru anlamisim o zaman, yani gercek anlamda bizim alstom citadisler gibi, belki imalatta yapmamislardir sadece montajda olabilir. Sen hiz olayini elestirsende bence iyi, 250 de tirmalamiyorlar. Bakalim bizde hala rotem hizli trenler ulkemizde uretilecek diye bekleyelim.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5587
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 15 Ara Prş, 2011 11:22

Ben hız olayını eleştirmiyorum, sadece kaynaktaki notu iletiyorum. 300 km/h üstü yasak olan bir şebekede Şinkanzen'e gerek yok. Reklâmcılık yalancılık işte. Bizdeki 250 km/h zaten gülünç, hep de söyledim bunu. Aynı 2/3 raylı Marmaray gibi. Damalı tren. Hep çocuk oyuncakları :?

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18163
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 15 Ara Prş, 2011 16:56

O aradaki başka bir fark ama işte, yani reklamın iyisi kötüsü olmaz derken bizim yaptığımızı kast etmemiş adam, ama bizde anlaşılan tarafı o, yasla gitsin. :) Basit bir örnek, şu gerisini yayınlayamadığım Türkiye'yi uçtan uca trenle geçip İran'a giden Beyfendi İtalyan (ya da İtalya'da yaşıyor emin değilim) Almancası' da maşallah, demiryolu konusunda bilgide çok ama gel görki Marmaray TÜNELİNİ 3 hatlı biliyor :) sence niye?

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5587
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 15 Ara Prş, 2011 18:03

İtalyan ve Almanca hakkında not: Adam Alman olabilir, Avusturyalı da olabilir. Ama İtalyan da olabilir … İtalya'da anadili Almanca olan Güneytirollular (Güney Tirol) da yaşıyor. Bizdeki gibi herşey ıkına kıkına siyasî problem değil her yerde ;-) Adam İtalyan, ama anadili basbayağı (Avusturya) Almancası. Ona göre. Bozen/Bolzano kenti başkentleri. Bozen Almancası, Bolzano İtalyancası. Orada herşey Almanca, sokak isimleri de. Aynısı Belçika'da da var, Doğubelçika denen yerde Almanca konuşan küçük bir kesim var, ona göre Belçika üç resmî dile sahip, İtalya da kısmen (yöresel) iki. Almanya'da da kısmen (yöresel) iki, Almanca ve doğuda bir köşede artı Zorpça (bakalım Türkçe ne zaman resmî dil olacak, hehe). Senin Avusturya'nı bilmem, orada daha da fazlası var galiba …

Evet, gelelim üç raylı tüneline … eh işte, niye acaba? :roll:

Na yapacaksın? Bizde bana bazen biraz ciddiyet eksik gibi geliyor. Çocuk bahçesinde bu “okey”, ama resmiyette? Üst kademede? Yani, gazeteleri okuyorum, orada da öyle. Dilimizi bilmiyoruz yahu, iş oradan başlıyor. Şimdi beni sayma, ama hayatında Türkiye'den dışarı çıkmamış adamlar ögele gögele konuşuyorlar. Gazete Türkçesi Türkçe değil! Dil sakat, düşünce, mantık, gramer … sakat. Hepsi “acayippp”. Bu beni çok kızdırıyor. Almanya'da muazzam gerizekâlı bir “gaste” var, ismi dört BÖYYÜG harften ibaret. Halkı aptallaştırıyor, bir nevi uyuşturucu gibi bir şey. O öyledir, çocuk bahçesi. Ama geri kalan gazetelerin büyük kısmı ciddî. Bizde bu ciddiyet eksik. Gazete yazarcılığı yok, aziz bir mühendislik yok (gibi, bak şimdi Hakan zıplıyacak), teknik ve kültürel anlayış yok. Geliyozz gidiyozz gibi, tarlada hıyar ekercesine ray konularına dalınıyor. Len, bu demiryolu be, ahıryolu değil. Eskiden “köylü” diye bir küfür vardı. Aslında çok ayıp, çünkü hakiki köylü bir insan, hele hele çiftçi, kentliden aşağı bir seviyede değil, sayılmamalı. Ama işte eskiden “köylü” dediğimiz o “olay” (öyle diyelim), her yerde türüyor sanki. Teknik alanda da. Hee, ilk denizaltını biz yaptıh. Ne güzel :-) Peki, son model denizaltını kim yapıy? Bu gibi şeyler … Marmaray yapılıyor. Güzel. Metro tüneli yap, şahane. Yok, tam demiryolu tüneli olacaksa, oradan üç ile beş ray geçireceksin, agam, başka türlü olmaz. Orası neresi? Avrupa-Asya transit ekseni. Hahaaa … Sanki Viyana'nın bir köyüne metro kolu açıyormuşuz gibi bir girişim. Sonra dünya Avrasya eksenlerini Berlin üzerinden Moskova'ya, oradan da Pekin'e çekecek, biz de seyredeceğiz. Ben küreselleşmeyi eleştirmeden he diye yutup, çoh gozel demiyorum. Ama dünyada – eskiden beri – yük ve insan eksenleri var, biz bunlara tam dahil değiliz. Şimdi kim yapacak? Başkaları mı, biz mi? Yani!

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18163
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 15 Ara Prş, 2011 18:18

Valla bana göre güzel yazmışsın, bak sana katılacağım hiç aklıma gelmezdi :P Dil konusunu geçiyorum, ama sadece şunu diyeyim çok eski bir almanca konuşuyor sanırım :) yaş ile ilgili olabilir.

Demiryolu konusuna gelince, valla Başar klavuzu karga olanın burnu bir şeye bulaşırmış, bütün bunların sebebini az çok biliyoruz. Malum bir iki yerde bindiği tramvay ile metroyu ayırt edemeyen adamların kentiçi toplu taşımacılık ve demiryolu uzmanı kesilmesi, (hakikatten emek harcayıp, araştırıp bir şeyler öğrenerek ve bilerek yazanlar hariç, yiğidi öldürürüm hakkını veririm) ve çok afedersiniz bu kepazeliğe göz yumulması, bunların bir kısmının ortalıkta bulduğu her yere ifrazat etmesi ile oluşan bir bilgi kirliliği tabiiii ki + kamu kurum, kuruluşları ve devlet birimleri falan her ne ise tüm bunların Halkla İlişkiler denen şeyi kötü web siteleri yaptırmak, fuarlarda stand açıp eşantiyon dağıtmaktan ibaret sanması. Bence bütün sorun bu. İkinci yazdığım asıl etken ama birinci değindiğim konu yurtdışındaki pek çok kişi için asıl etken, çünkü adamlar bu tiplerle kontak kuruyor.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18163
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 17 Tem Çrş, 2013 15:24

Bu haberin başlık ile alakası yok sanırım ama şimdilik buraya yazıyorum, İtalyanlar Avrupa'nın en hızlı hızlı trenine sahip olmak için çalışmalara devam ediyorlar. Frecciarossa 1000 isimli aracın testlerinin Bombardier tesislerinde devam ettiği belirtiliyor ayrıca araç Bombardier Zefiro V300 den türetilmiş.

Araçların 360km/s ile işletilebileceği fakat teorik olarak 400km/s hız yapacak tasarımda olduğu belirtiliyor, konu hakkında oldukça uzun bir yazı aşağıdaki linkte yer alıyor.

http://www.railjournal.com/index.php/hi ... hannel=537

Resim

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5587
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 17 Tem Çrş, 2013 17:57

Bilmem, bu konuda Fransa’ya yaklaşmak bana çok zor gibi geliyor.

Cevapla

“Dünyadan Haberler - Duyurular” sayfasına dön