gb-T.07 » Midland Hafif Raylı Sistemi Uzatılıyor.

[Hakan]

Benim teknolojiden kastettiğim genel. Bu Türkiye'nin üretmediği bir cep telefonu için de geçerli, Avrupa'nın en büyük üreticisi olduğumuz televizyonun yabancısını ithal ederken de geçerli.
Bizim cogu konuda sistemsiz olduğumuz doğru ama Avrupa'nın da genel olarak çok sistemli olmadıgını düşünüyorum. Ben kendi isimden ornek vereyim , gıda ihracatı yapan Yirmi kusur AB üyesi ve üyesi olmayan bir o kadarı da ürünlerinin güvenilirliğini sistemli sekilde garanti edemiyor ve ihracatlarında sıkıntı yasıyorlar. Kimi ülkede kaymakam yetkili, kiminde noter kiminde vali. Aynı ülke icinde yetki karmaşası olanlar bile var.
Bu arada Yunanistan konusunda hem fikiriz ama neredeyse tüm Akdeniz kıyısı ülkelerde aynı durumda. Misal bize çatır çatır vagon satan İspanya. Benim bir meslektaşım eşi İspanyol ve hiç de iyimser değiller ve bunu krizden 3 yıl oncede söylüyordu.
Misal gaz konusunda Türkiye çok ciddi anlaşmalar yaptı, hem alternatiflendirme hem de fiyat için AB ye göre daha avantajlı durumdayız ya da elektrik için yapılan çalısmalar.
Beğeniriz ya da beğenmeyiz ama santral projeleri de ortada bunlar AB yi yakalama amaçlı ve üretim odaklı.
Bankacılık konusunda da AB bizden bayağı geride galiba...

[Esat]

Hakan genel olarak ikimiz çok farklı noktada değiliz aslında, ben Avrupa'yı sistemli buluyorum ama şunuda ekliyorum bu sistem her zaman doğrumu ya da doğru işliyormu? Bu tartışılır, şu bir gerçekki pek çok noktada Türkiye'nin önde olduğu alanlar var, bizim geride olduğumuz iki nokta var sanayi mühendisliği ve buna bağlı teknoloji üretimi birde sosyal hak ve adalet. Başar kusura bakmasın ama bu konuda maalesef objektif olamaz bana göre, o hep ben hepsinin kitabını yaladım yuttum okudum diyor, eyvallah bu konuda ona saygısızlık etmiyorum, şaka yapıyorum o başka. Ama öyle olmuyor işte, mesela bankacılık demişsin ya Hakan, evet kesinlikle Türkiye'deki bankacılık hizmetleri yıllarca önden gidiyor, isimde veririm yani Garanti bankası varya bunların hepsi bir araya gelse tek başına döver teknolojisi ile

Avrupa'da sistem senin benim için, yarın ne olacağını biliyorsun, bir sıkıntı yok, bir yere giderken hangi evrak gerekecek belli, ekstra çıkmaz (göçmensen çıkabilir ) falan filan, yani nizam intizam heryerde ve güzel, benim hoşuma gidiyor severim böyle işleri ama gel gelelim sıkıcı olduğu ve saçma olduğu yerlerde var, ve gerçekten çok ama çok saçma, çözüm üretemedikleri noktalar olduğunda gerekçe ne biliyormusun "prosedürde bunun tanımı yok" bu kadar basitler, kafaları makine, öğretileni yapmaktan öteye gidemiyorlar Allah bunlara 1800 - 1950 arasında bilimle ilgili bir şeyler ihsan etmiş herifler bunun üzerine yürüyorlar, bugün bütün sistem aptallar içindir, aptallara göre tanzim edilmiştir Avrupa'da

Bir de kendi adıma şunu belirtmeliyim benim Avrupa tanımında Balkanlar, Yunanistan, İtalya, İspanya ve Portekiz bulunmuyor, bu güney ülkeleri ile orta ve kuzey avrupa ülkeleri arasında dağdan fazlası var, her türlü, kültür, karakter, yaşam tarzı. Kaldıki AB nin tohumu Helen kültürüdür, Avrupa'yı var eden budur falan derler ama traş, daha düne kadar Güney ve Güney doğu avrupalı halklar için ekstra tabirler üreten yine slav ırkları için isimler takarak tabirler üreten kendileri yani aslında bahsettiğim avrupalılar için bu halklar zaten ötekidir.

Bu konular uzun uzadıya konuşulabilecek şeyler aslında şöyle oturup yiyip içip

[alabay]

Essaaaat … o saydıkların Avrupa değil de ne?! Antarktika? Tabiîki bunlar da Avrupa. Avrupa ve Asya ikisi beraber bir kıta, Avrupa denen batısında o saydıkların da var ve »Avrupa« denen »şey« hepsinin beraber ürettiği bir durum. Yani İzlanda da, Litvanya da. Norveç de, Arnavutluk da. Avrupa’nın tek »Arap« devleti de Malta, hep bir gitmek istiyorum yahu, sen benden evvel uğrarsan, haber ver.

Genel olarak Avrupa ve Asya ayırımı biraz zor bence. Türkiye’yi hiç konuşmasak bile, İran, Ürdün, Ermenistan … bunlar ne kadar Asya? Çin, Moğolsitan, Tayland, Endonezya, bunlar benim için çok daha »uzak«. Bütün Arap ülkeleri bile Avrupa’ya çok daha yakın, nitekim hem Avrupa’nın en batısında uzun zaman bir Arap devleti vardı, bahsettiğin Helen kültürü de (evet, önemli) İran/Fars kültürü ile çok ortaktı, yani bu bağlar vardı. Çin ve Moğolistan ile de bağlar vardı, ama yollar çok uzundu. Yani, bunlar ilginç konular, ama tarihi bilmek gerek.

Türkiye hakikaten iyi ve güçlü bir konumda mı, bilmiyorum. Bunun tarafsızlıkla vs. alâkası yok. Kıyas ne? Para mı? Yoksa yaşam hoşnutluğu mu? Sosyal sigortalar mı? Sanayi mi? Türkiye’de ciddî bir »bunu yapacam« mentalitesi göremiyorum, bu beni onlarca seneir üzüyor. Devrim arabası masal kaldı, dendiği gibi beyaz eşya, elektronik âletler … bunlar yapılıyor, ama siparişi? Bakın, demedi demeyin, ama Arap ülkeleri, petrol bitecek diye bir gün çöllerini dünya elektrik santralı olarak kolektörlerle doldurusa, ona göre de panelleri yaparlarsa, şaşmayın. Afrika’nın kuzeyinde bile güneş ve rüzgâr enerjisi elde etmek için yeterince yer var. Önemli olan, geleceği düşünmek ve »sürdürülebilirlik« konusunu (sustainability/Nachhaltigkeit) göz önünde tutmak. Kadın/erkek eşitliği, her şekilde engellilerin dahil edilmeleri vs, tüm ırkçılığı imha etmek, bütün bu adımlar gerek. Aydınlanmak yani. Dine hiç girmeyeyim, bugün Avrupa apaydın, yenidevrin başında müslüman dünya apaydındı. Yarın bakarsın Hindistan ve Çin kalkınırlar, zaten o yoldalar. Yani, uyanık olmak lâzım. Ve düşünme sanatını unutmamak gerek! Dünya artık küreselleşti. Moğolistan’da at osursa, Uruguay’da hemen gazetede yazar