ist-B.03:01 » Halkalı-Gebze Banliyö Hat Revizyonu (CR3)

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18156
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 15 May Sal, 2012 21:13

Hakan yazdı:ben bunu daha da sadeleştiriyorum, ey vatandaş istasyonlarımız gökyüzüne ya da mağmaya doğru yönlenmeyecek, ya doğu ya batı. He unutmadan siz vatandaş olarak salaksınız zaten anlamazsınız, biz elimizde proje yokken 20 km banliyö hattını kapatıp, 10 istasyonu yıkıp yeniden yapacağız ama proje falan yok. Öyle ameleler kafasına göre takılıyor...
:):) Direkt böyle yazsalar ben hiç gocunmam, adamların bildiğimiz tarzı bu çünkü, zaten bilgi edinme yazarken takla atarken çekilmiş videomu ekleyeceğim, o zaman kesin hemen cevap gelir, ha yine de tatmin edici olmaz herhalde. :) Ne güzel ya, MARMARAYYYYYYY, ASRIN PROCEEESİİİİ, ha pardon ya o tüp geçişti sadece, hay Allah, işin bütünü ile bir işimiz olmaz ki, bende hep unutuyorum bu huylarımızı. Tünel yaptırt, hava at asrın projesi diye, projenin diğer taraflarında nerden tutsan elinde kalsın iyiymiş.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18156
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 15 May Sal, 2012 21:15

Hakan yazdı:Yoo oradan çıktı zaten tren, o yük nereden geldi nereye gidiyor anlam veremedim zaten...
İlginç, çaktırmadan Haydarpaşa'yımı söküyorlar yoksa :) Ha, bak belkide şey olabilir Mehmet Söğütlüçeşme ile Ayrılıkçeşme arasında çalışma var diyordu, oradaki hatta bir şeyler yapılıyormuş, acaba bir sökme takma işi varmıydı hat ile ilgili? Gerçi olsa o kısmıda kapatırlardı senin dediğin gibi bir malzeme komple hat sökümüne benziyor.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5585
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 15 May Sal, 2012 21:15

Asabınız bozuk, di mi? :-)

Hakan
Kadrolu Personel
Mesajlar: 1434
Kayıt: 29 Oca Sal, 2008 15:44

Mesaj gönderen Hakan » 15 May Sal, 2012 21:21

Ben asabım bozuk yaşamaya alıştım, benim limitlerin gayet yukarıda. Bunlar çok hafif, beni ailem bile öldüremedi, bakanlık ne yapsın?

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18156
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 15 May Sal, 2012 21:30

Ya bende genelde agresif asabı bozuk bir tipimdir de, ya bu işler acayip canımı sıkıyor, yani bilmiyorum ya gerçekten herşey yolunda da ben mi bu kadar pesimist ya da kötümserim? Gerçekten merak ediyorum ya düşüncenizi, olabilir belkide kilitlenmişimdir bir hedefe at gözlüğü ile bakıyorumdur olaya. Ama yaptığın iş ile hava atıyorsan buna değmesi gerekir, karşında işi bilen biri varsa bozar çünkü, şey gibi kalırsın, ondan sonra çirkefleşmen gerekir durumu kurtarmak için. Ben yapılanları takdir ediyorum, tüneline de hat yenilemesine de eksiğine gediğine rağmen eyvallah ama yanlış hiç mi bir şey yok, ya da varda gerçekten çok önemsiz şeyler ben gereksiz yere kendimi mi üzüyorum :) Yok doktora gidicem ya bana daha ağır bir şeyler versin bence Pollyanna olmak istiyorum, bende insanım.

Hakan
Kadrolu Personel
Mesajlar: 1434
Kayıt: 29 Oca Sal, 2008 15:44

Mesaj gönderen Hakan » 15 May Sal, 2012 21:35

Mehmet çıkarmaya başlamıştı istasyonların yeni konumlarını, devamını getirmedi galiba, getirse güzel bir çalışma olurdu.

Eğer istasyon yerleri gerçekten değişmeyecekse, daha doğrusu bazıları değişmeyecekse çok vahim bir hata olur, 100 sene önce değil 30 sene önce bile İstanbul şimdiki İstanbul değildi, istasyonların hitap ettiği semtlerde değişti...

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18156
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 15 May Sal, 2012 21:41

İşin kolayına kaçıyorlar sanki, geçen sene geldiğimde TCDD de bu istasyonların RR diyorlar galiba Röleve ve Renove çalışmalarını yapan bir arkadaş ile tanışmıştım, kendilerinden önce bir başka firmada aynı çalışmayı yapmış ama yine yapıyorlardı hani bazı gerçekten tarihi binalar bir şekilde korunsun (ya kafe mafe yapacaklarmış, hani bina gerçekten korunacaksa olsunda ne bileyim) ama dediğin gibi bazılarının yeri kayacak demişti, kendisi ile bir mail alışverişi yapmadım o gün ihmal ettim, iyi olurdu.

Ama istasyon yeri önemli bir konu, dediğin gibi İstanbul eskisi gibi mi? Hep diyoruz ya 100 yıllık projeler yapın diye, bırak 100 ü geriye dönük proje yapılıyor sanki. Yerim dar oynayamıyorum diyorlar, alta in diyoruz bak onun içinde sana cevabı vermişler :)

Mehmet Kasım
Seyyah
Mesajlar: 4319
Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38

Mesaj gönderen Mehmet Kasım » 16 May Çrş, 2012 13:21

http://kentvedemiryolu.com/icerik.php?id=154

yıldız teknikten ulaştırma ana bilim dalı başkanı ismail şahin'in 3 hatta gerek yok açıklamasını yukarıdaki linkle birlikte değerlendirmek gerek. linkte marmaray'ın istenen yolcu sayısına ulaşamayacağı söyleniyor. bu veriyi doğru kabul edersek kentiçi tren işletmesi çok yoğun olmayacak denebilir. bu durumda şehirlerarası trenlere daha fazla yer açılabilir mi?
“İstanbul İli mevcut arazi kullanımına bakıldığında, yerleşim alanlarının kentin
kuzeyindeki orman ve havza alanları üzerinde baskı oluşturduğu görülmektedir…”
“…1996-2006 yılları arasında, İstanbul geneli için ortalama nüfus artışı %19,4
olmuştur. İlçelerin nüfus artışlarına bakıldığından ise en hızlı artış, Büyükçekmece, Pendik,
Bağcılar, Esenler ve Ümraniye ilçelerinde gözlenmiştir. Eski yerleşim alanlarının kapasitesini
doldurması nedeniyle yeni yerleşim alanları oluşmuş ve bu bölgelerde büyük oranda plansız
hızlı bir yapılaşma gözlenmiştir. Eminönü, Bakırköy, Fatih, Kadıköy gibi eski yerleşim
alanlarında ise nufüs artmamış, hatta azalmıştır. Özellikle ticaret alanlarının baskısı sonucu
konut alanlarının azalması bu alanlarda nüfus azalmasının temel nedenleri arasındadır…”
“1996-2006 yılları arasında…istihdamda en büyük artış 9.sektörde olmuştur…
5.sektörde istihdam…%20 oranında azalmıştır… 3. ve 8.sektörlerde ise ortalamanın altında bir
gelişme gözlenmiştir. 2.sektör Anadolu Yakasının eski kent yerleşimleri olan Kadıköy ve
Üsküdar ilçelerini kapsamaktadır. Bu bölgelerde istihdamın doygunluk derecesine ulaşması
nedeniyle artış hızı düşük olmuştur…”
“…Sektörlerin öğrenci sayısındaki değişim incelendiğinde nüfus ve istihdam
değerleriyle benzer bir şekilde en hızlı artışın 9.sektörde olduğu görülmektedir…”
“…Sonuç olarak, son on yılda, 9, 1 ve 7.sektörlerde her arazi kullanım değeri için hızlı
bir değişimin yaşandığı görülmektedir…”
“… İstanbul’daki motorlu araç sayısı son on yılda hızla artmıştır. 1997-2006 yılları
arasında İstanbul’da kayıtlı otomobil sayısı % 80,7 artarken toplam motorlu araç sayısı %
106,4 artmıştır…”
“…Yaya yolculukların toplam yolculuklar içindeki payları ise, 1987 yılında %39,6,
1996 yılında %35 ve 2006 yılında %49,3 olarak gerçekleşmiştir…”
“…1987 yılında 52,8 olan ve 1996 yılında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve TEM’in
açılması ve işletmeye açılan hafif raylı sistem projeleri nedeniyle 40,7 dakikaya düşen ortalama
yolculuk süresi, 2006 yılında 48,1 dakikaya çıkmıştır…”
“…Motorlu araçlarda ortalama yolculuk uzunluğu 1996 yılında 15,3 km, 2006 yılında
ise 11,5 km olarak tahmin edilmiştir. Araçlı ortalama yolculuk uzunluğunun kısalmasına karşın
ortalama yolculuk süresinin artmasının ana nedeni, trafik tıkanıklığının son on yılda önemli
ölçüde artmış olmasıdır…”
“… Yolculuk üretimindeki artış hızlarını sektörel olarak incelediğimizde sırasıyla 9, 1
ve 8.sektörlerde artış hızlarının ortalama artışın üzerinde değerler gösterdiği görülmektedir…”
“… Sektörel istihdam ve nüfus değerlerinde yaşanan değişikler yolculuk dağılımlarına
da aynen yansımıştır. İstihdam oranlarının 9.sektörde % 266,1, 1.sektörde % 58 artmasına
karşı, 5.sektörde % 20 oranında azalması iş amaçlı yolculukların bu bölgelerdeki değişimini
etkilemiştir…”
“… Son on yılda, sabah doruk saatlerde, Avrupa yakasında tarihi yarımada(Fatih,
Eminönü), Bakırköy ve Zeytinburnu ilçelerine yapılan yolculukların oranları azalırken, kentin
batı ucundaki Küçükçekmece, Büyükçekmece ve Avcılar ilçelerine yapılan yolculuk oranları
artmıştır. Boğazı geçen yolculuklarda da önemli azalmalar olduğu
görülmektedir. 1.ve 3.sektörlerde yaşanan hızlı nüfus ve istihdam artışı bunun en önemli
nedenleri arasındadır. Ayrıca İstanbul’un doğu ve batısında açılan yeni istihdam alanları kendi
çevresinde konut alanları yaratmıştır. Asya yakasından Avrupa yakasına ev-iş yolculuklarının
toplam yolculuklar içindeki oranı son on yılda % 12’den %7’ye düşmüştür. Avrupa yakasından
Asya yakasına yapılan iş yolculukları oranı ise % 2’den %3’e çıkmıştır…”
“…Geçen on yıl içinde, sabah doruk saatte, Avrupa yakasının güneyine yapılan
yolculukların toplam Asya-Avrupa boğaz geçişleri oranı % 40’dan 31’e düşerken, kuzey
bölgesine yapılan yolculuklar %57’den % 66’ya çıkmıştır. Bu durum, Avrupa yakasında,
Haliç’in kuzeyindeki ilçelerde ve özellikle Zincirlikuyu-Maslak ekseninde hızla gelişen
yeni istihdam alanlarından kaynaklanmaktadır…”
“… Arazi kullanımını temsil eden nüfus, istihdam ve öğrenci sayılarındaki değişimlere
bakıldığında, son on yılda nüfus ve istihdam değerlerinde eski kent merkezlerinde artış
hızlarının azaldığı, merkezi alanlardan dışarı çıkıldıkça nüfus ve istihdam değerlerinin
ortalamanın üzerinde artışlar gösterdiği görülmektedir…”
“…Bütün göstergeler, arazi kullanımı ile ulaşım talepleri arasındaki doğrudan ilişkiyi
göstermektedir. Doğru arazi kullanım kararlarıyla ulaşım taleplerini yönlendirmek ve trafik
sorunlarını azaltmak mümkündür. 1987-1996 yılları arasında azalan yolculuk sürelerinin, 2006
yılında yeniden 1987 yılındaki değerlere yaklaşması, yeni kavşakların yapımının ve yaratılan
yeni yol kapasitelerinin ulaşım sorununun çözümü için yeterli olmayacağını göstermektedir. Bu
nedenle ulaşım taleplerini yüksek kapasiteli raylı sistem ve diğer toplu ulaşım hatları üzerine
yönlendirmek ulaşım sorununu çözmenin vazgeçilmez yolu olarak ortaya çıkmaktadır…”
İMP ortaya attığı bu verilerin açık sonucu şudur: “İstanbul nüfusuyla, yolculuk
hareketleri ile kuzeye kaydı ve kaymaya devam ediyor!”
İMP tarafından yapılan bu çalışma göstermiştir ki, İstanbul, kentin gelişimine kaynaklık
eden güney sahil kesiminden uzaklaşmış ve kuzeye kaymıştır.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18156
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 16 May Çrş, 2012 13:57

Hattı 3 lemenin gereksiz olduğuna inanmak bana göre kentiçi demiryolu taşımacılığında dair hiçbir şey bilmiyor olmaktır. Bu analizlere göre hattın tahmini yolcu düşüşünün süreceğini nereden biliyoruz? Rapor sadece geçmişe bakarak yorumluyor, geleceğe dair öngörüler sadece kentin kuzeye genişlemiş olmasından dolayı bu yönde gelişimin devam edeceği öngörüsü. Ama zaten raporun içinde geçmişte yapılan yanlışlardan detaylar var, İstanbul'a bir köprü gerekmediğinden tutunda 1980 de nüfusunun x milyon olacağını öngörenlere kadar, adı üstünde öngörü, hipotez.

İstanbul'un gelecek planı zaten yok, ortada söylenenlerin pek çoğu şoven işler, kenti kuzeye taşıyacağız, cart yapacağız curt yapacağız. Bu siyasi oy söylemleri üzerinden bakarsak zaten Marmaray ölü bir yatırımdır, kent kuzeye taşınacaksa bu insanları tekrar geride taşımayacağız herhalde. Peki o zaman Pendik, Kartal bölgesinde ön görülen kentsel dönüşüm ne olacak, tamam Zaha Hadid'in bana göre futuristik tasarımı ve çokta hoş tasarımı uygulansın demiyorum ama orada kent adına bir dönüşüm olacak ve cazibe merkezi haline gelecek, Gebze - İstanbul akslı bir yolculuk her zaman olacak, bugün İBB tarafından bile İstanbul'un nüfusu düşüşte deniliyor, peki bunun lineer ilerleyen bir düşüş olacağını nereden biliyoruz? Belki de durup tekrar yükselecek ya da? Ya da deprem ile zaten bu hesapların hepsi alt üst olacak, kent nüfusunun önemli bir kısmı hayatını kaybedecek, geri kalanların bir kısmı yaşadıkları travma ile kenti terkedecek ve nüfusta ciddi bir düşüş yaşanacak. Peki devlet İstanbul'un jeopolitik önemini göz ardı ederek tamam ya vazgeçtim fabrikaları Ankara'ya taşıyalım insanlar burada çalışsın mı diyecek? Yoksa yeniden İstanbul'a yerleşilmesi için teşvikmi edilecek?

Hani çok taraflı bakıyoruz ya olaya, bakın Avrupa ülkeleri yabancıyı istemiyorum diyor ama tüm ekonomik veriler her yıl belli sayıda göçmen almazlarsa sadece sanayii ve hizmet sektöründe değil pek çok sektörde zora gireceklerinin göstergesi, İstanbul bu açıdan değerlendirilmelidir. Yani bana göre mevcut banliyö hatları revize edilip adı Marmaray olduktan sonra hizmet kalitesi ve güvenlik algısında mevcut metrolar ile aynı seviyeye gelecek ise yolcu sayısında küçükte olsa artış yaşayacaktır. Bu bilimsel çalışmaların hepsi banliyö kapandığında Kadıköy-Kartal metrosu açılacak, bu insanları metro ile taşıyacağız, bu konfora alışan geri dönmez diye düşünüyor, acaba gerçekten böyle mi olur?

Dolayısı ile ben Marmaray'ın yolcu patlaması yapacağına inanmıyorum, bu açıdan haklılar, kapasitesinin altında da kalabilir, ama M2 hattı da kapasite altında ve 10 yıldan fazla süredir o haline rağmen çalıştırılıyor, kapısına kilit vurmadık.

Marmarayın gerçek değerini bulması için bence yapılması gerekenler;

1) hiç vakit geçirmeden Marmaray için 2 havalimanına bağlantılar gerçekleştirilmeli
2) Kazlıçeşme bir zamanlar öngörüldüğü gibi bir konaklama, kongre ve alışveriş merkezi durumuna getirilmeli (deprem, su baskını olayları göz önüne alınarak)
3) Hattın Halkalı'dan sonra kuzeydeki yerleşim yerlerine uzatılması gözden geçirilmeli, buna paralel hat ile kesişen metro projeleri hayata geçirilmeli
4) İstasyonlara yakın yerleşim alanlarındaki kentsel dönüşüm projeleri gerçekleştirilerek daha iyi yaşam standartı sağlanmalı ki, bu sayede nüfus azalması değil en azından korunması sağlanır,

Şunu unutmayalım kentiçi demiryolu işletmeleri kendi yolcu potansiyelini doğurur, bir hat beklenen seviyede yolcuya ulaşamıyorsa diğer ulaşım seçenekleri üzerinde bir güzergah araştırması yapılmalıdır, insanların neden mevcut sistemi tercih etmediği/etmeyeceği çözümlenerek güzergah düzenlemeleri ile bazı sorunlar aşılabilir.

Her ne kadar artık yapacak bir şey yoksa'da Marmaray projesinin bana göre en büyük eksikliği Suriçi bölgesinde istasyon eksikliğidir. Yedikule-Yenikapı arasındaki istasyonların hizmetten kalkacak olması bu bölgedeki otobüs ile yapılan zoraki yolculuğa talebi arttıracak, zaten sorunlu bir yol yapısına sahip bölgede karayolu yolculuğu iyice çekilmez hale gelecek, dolayısı ile Yedikule-Koca Mustafa Paşa ve Yenikapı-Sirkeci arasında birer istasyon daha olsa idi bu hattın yolcu sayısında Suriçi bölge bazlı bir düşüşten söz edilmeyecekti ama bu hali ile ciddi bir yolcu düşüş sorunu yaşayacaktır.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5585
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 16 May Çrş, 2012 14:39

1. Tıkabasa eşit değildir doğru.
2. Kuzeye taşınsınlar bakalım.
3. Bazı insanlar yerleşim alanı daha/dahi varmadan metro hattı yapar.
4. … boş lâf!

kenanmar
Serbest Geçiş
Mesajlar: 741
Kayıt: 28 Eyl Çrş, 2011 15:47

Mesaj gönderen kenanmar » 16 May Çrş, 2012 17:33

Raporun tespitleri doğru ama çıkarımları hatalı ve de 2007 tarihli. Gebze-Halkalı arasında 20 yıl evveline göre daha az sanayi-imalat kuruluşu olduğu doğru ama yolcu sayısı düşecek tespiti yanlış. Bazı tespitler ideolojik olsa da inkar edilemeyecek gerçekler de var.
Ancak Söğütlüçeşme'de metrobüsün banliyö hattına entegre olması veya Ayrılıkçeşme'de Kadıköy-Kartal, Yenikapı'da Hacıosman-Yenikapı, Havalimanı-Yenikapı, İst.da varolan iki havalimanının Marmaray'la birleştirilmesi vb. yapılacak metro hatlarının entegrasyonunun ayrıca Bakırköy-Yenikapı-Kadıköy-Bostancı deniz otobüsünün ve de Eminönü/Karaköy-Üsküdar/Kadıköy şehir hatları vapurlarının Marmaray lehine yolcu kaybedeceğinin hiçbir öngörüsü yok.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18156
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 16 May Çrş, 2012 17:47

Aynen öyle Kenan Bey, ben hatta o 2007 ye bile dikkat etmemişim, işin ideolojik falan yanını hiç kurcalamak istemedim ama bilmiyorum benmi çok abartıyorum, yani gerçekten demiryolculuk anlamında biraz fikir sahibi olan birisi nasıl burada 3. hatta bile gerek yok diyebilir. Yani kuzeyden bir başka demiryolu yapsanız dahi ihtiyaç var, sadece banliyö trenleri çalışması olarak düşünmek ne kadar doğru bilemiyorum, ben bulunduğum yerde bunun canlı örneğini yaşıyorum, banliyö trenleri ile diğer tüm trenler kent içinde aynı yolu kullanıyorlar, bu yolun tamamı 2 hatlık değil ama ciddi geçişin yapıldığı alan 2 hat üzerinden işliyor ve bazen görüyorum gündüzde yük trenleri geçiyor. Bölgeseli, şehirlerarası, banliyösü, ekspresi tüm trenler, sonra dünkü gibi bir katener kopmasında işler kilitlenip kalıyor, ha yolcuyu bir şekilde aktarıyor, geçte olsa götürüyor ama trenleri yarım gün işletemediler, bizde bu iş için düşünülen ne?

Hep söylediğim şey şu, Avrupa-Asya transit yolu olmaya adayız diyoruz, boğazı geçip gideceksiniz diye hava atıyoruz ama bu söylem ile zerre kadar alakası olmayan bir demiryolu kurmaya çalışıyoruz, ya hedefi küçültelim ya da yapılan işi revize edelim, bu hali ile bizim trenlerimize bile yetmeyecek bir süre sonra.

Kilitli

“Marmaray Projesi [İnşaat Süreci]” sayfasına dön