Güzel tabii, birilerinin resmi bazı yerlerde dile getirmesi iyi bazı şeyleri bu açıdan aslında eleştirmek istemezdim ama aşağıdakileri yazmazsam içimde büyük yara kalır.
BİLİMİN IŞIĞINDA ULAŞTIRMA ARAŞTIRMALARI ve UYGULAMALARI
Bu bilim mi şimdi? Bu yüzden dünyada söz sahibi ulaşım profesörleri falan hep Türk zaten, bu yüzden bu işin duayenleri bizden çıkıyor

Bende garların fonksiyonunu kaybetmesine karşıyım ama hattın 3 lenmesi ile garların fonksiyonunu kaybetmesinin alakası ne? Kediden kuştan bahsedip bu çalışmaya nasıl bilimsel başlığı atabiliyor, duygusal bir yazı kaleme aldım ama etiketim nedeni ile adı bilimsel olmak zorunda gibi bence.
İkincisi ben kimsenin etkisinde kalmadan tamamen kendi fikirlerimle bir zaman önce huni benzetmesi yaptığımda bana kentçilerin ağzıyla konuşuyorsun diye yakıştırma yapılmıştı bu sitede, şimdi aynı şeyi söyleyen adam sadece etiketi akademik konumu nedeni ile ciddiye alınacak bir şey mi söylemiş oluyor? Ya da tersine bakalım, bunu görmek için o kadar kitap okuyup makale yazmaya gerek yokmuş demek ki benim kıt aklımda aynı şeyi görebilmiş.
Bir de trenlerin 3-4 yoldan gelip 2 yoldan tüneli geçme hadisesi tabii ki bir darboğaza fiziki olarak benziyor ya da bir huniye, ve tabii ki bu şekil bir yığılma olacağı fikrinide doğuruyor. Ama ben değişen düşüncelerim ışığında şöyle bir şey diyorum, ULAŞTIRMA ANA BİLİM DALI nın işi ne? Ne iş yapar? Trafik yönetimi nedir? Demiryollarında trafik yönetimi, tren seyrüsefer falan bunlar ile ilgili bir üniversite bölümü yok mu? Bu arkadaşlar bunun bir simulasyonunu yapsalar, yani kağıt üstünde seferleri yazıp bak sıkışıyor, ya da bak sıkışmıyor demektense, mevcut yapı, gelecek 10 yıl planı ve gelecek 25 yıl gibi hedefler üzerinden senaryolar oluşturulup bunların simulasyonu yapılsa ve bu sonuçlar yayınlansa bunun adı BİLİMSEL olmaz mı?
Bir kentteki ücretlendirme ve aktarma imkanları ve seçenekleri sadece bu işi yöneten bürokratların eline mi bırakılmalıdır yoksa üniversite düzeyinde bilimsel bir çalışma yapılarak ortaya bir sonuçmu koyulmalıdır? Ancak bu sonucu gördükten sonra Kadıköy-Kaynarca metrosu bu hattın yolcusunu zaten alacak demek daha doğru değilmidir? Ortada böyle bir çalışma olmadan, yolcunun zararına olduğu pek çok kesim tarafından iddia edilen bir aktarma ve ücret tarife yönetimi ile nasıl yolcunun oraya yönleneceğini iddia edebiliyoruz?
Bu bilgiler ışığında, bu yazı benim nazarımda bir deneme yazısından öteye gitmez, gar kapısındaki kedileri de savunuyoruz, garların kapanmamasını bende istiyorum, merkez gar olduklarını bende her fırsatta söylüyorum ve en çok bu yüzden yerden yere vuruyorum, şimdi sen ben aynı şeyleri söylüyor ve yazıyorken bir anlamı yok, hatta eleştiri ve aşağılanma sebebi iken bu yazının içeriğindeki bilim nerede?