yyn-TS.24 » Bilgilendirmede Çok Dilli Araçlar
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18081
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
yyn-TS.24 » Bilgilendirmede Çok Dilli Araçlar
Londra metrosundaki bilet otomatlarında yeni uygulama ile mevcut olan İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Japonca ve İspanyolca dışında dillere de yer verilmiş ve bunlar arasında Türkçe' de var. Toplam 17 dil ile hizmet verecek olan makineler 1 Haziran itibari ile işletmeye alınmış.
Haberin Kaynağı : http://www.lojiport.com/news_detail.php?id=13993
Peki sizce ülkemizde durum nedir? Genellikle kurumlar ya da kuruluşlar İngilizce' yi yeterli görürler. Ben bunu hiçbir zaman yeterli görmedim ama maalesef İngilizce hükümdarlığınıda yıkamıyoruz.
Haberin Kaynağı : http://www.lojiport.com/news_detail.php?id=13993
Peki sizce ülkemizde durum nedir? Genellikle kurumlar ya da kuruluşlar İngilizce' yi yeterli görürler. Ben bunu hiçbir zaman yeterli görmedim ama maalesef İngilizce hükümdarlığınıda yıkamıyoruz.
En son Esat tarafından 19 Eki Sal, 2010 19:42 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5559
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
Bu çokdillilik çok önemli ve hoş bir şey. Burada bilet otomatları da bir kaç dil bilir. Türkçe hep ve her zaman dahil. Önemli olan burada azınlık dilleri (Türkçe, Rusça, Yunanca, İtalyanca, ...) ve turistik diller (İngilizce, Fransızca, İspanyolca, ...).
Bence Türkiye'de de böyle bir davranış hoştan hoş olur. İlk önce ülkede yaşayanların dilleri (azınlık dilleri). İlk akla Kürtçe geliyor, Lazca gerekir mi? Bilmiyorum. Rumca, Arapça ve Ermenice aslında komşu ülke dilleri. Buna Farsça da ilâve edilmeli. Büyük problem (problem ise ...): Türkçe, Türkiye Kürtçesi ve Lazca tek Lâtin alfabeli, tüm gerikalanları yabancı yazılar. Ve bazıları da sağdan sola yazılıyor. Bunu yazılım olarak iyice denetlemek gerekir. Ama bence muazzam olur.
Turistik diller olarak Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Rusça ve İbranice de mantıklı olur. Sırbohırvatça ile de tüm geçmiş Yugoslavya.
Çok mu fazla düşünüp ileri gittik? Burada Türk olmayan Karaorman'da ve Schwäbische Alb dedikleri bölgede bile otomatlar ve bazen otobüs kapıları bile Türkçe ile de işaretlenmiş.
En gerekli dilleri de düşünebiliriz. Meselâ dil aileleri ile. Bir Roman dili (Roman derken Romanes'i kastetmiyorum da Lâtin dillerini demek istiyorum) yeterli midir acaba? Hangisi? Fransızca? İspanyolca? İtalyanca? Ama düşünebiliriz ...
AT'de zaten artık tüm dillere bir çok yerde saygı göstermek gerekiyor. Pasaportlarda giriş sayfası onyedi mi, kaç dilde
B. Alabay
Bence Türkiye'de de böyle bir davranış hoştan hoş olur. İlk önce ülkede yaşayanların dilleri (azınlık dilleri). İlk akla Kürtçe geliyor, Lazca gerekir mi? Bilmiyorum. Rumca, Arapça ve Ermenice aslında komşu ülke dilleri. Buna Farsça da ilâve edilmeli. Büyük problem (problem ise ...): Türkçe, Türkiye Kürtçesi ve Lazca tek Lâtin alfabeli, tüm gerikalanları yabancı yazılar. Ve bazıları da sağdan sola yazılıyor. Bunu yazılım olarak iyice denetlemek gerekir. Ama bence muazzam olur.
Turistik diller olarak Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Rusça ve İbranice de mantıklı olur. Sırbohırvatça ile de tüm geçmiş Yugoslavya.
Çok mu fazla düşünüp ileri gittik? Burada Türk olmayan Karaorman'da ve Schwäbische Alb dedikleri bölgede bile otomatlar ve bazen otobüs kapıları bile Türkçe ile de işaretlenmiş.
En gerekli dilleri de düşünebiliriz. Meselâ dil aileleri ile. Bir Roman dili (Roman derken Romanes'i kastetmiyorum da Lâtin dillerini demek istiyorum) yeterli midir acaba? Hangisi? Fransızca? İspanyolca? İtalyanca? Ama düşünebiliriz ...
AT'de zaten artık tüm dillere bir çok yerde saygı göstermek gerekiyor. Pasaportlarda giriş sayfası onyedi mi, kaç dilde
B. Alabay
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18081
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Üzülerek azınlık dili diye bir şeyi kabul edemediğimi belirteceğim ve bu konunun bu şekilde uzamasını istemiyorum, aslında tam da senden beklediğim lafı araya sokmuşsun zaten, eğer başka türlü o şeyi yazmak istersen o zamanda silerim benim için çok kolay. Bir ülkede yaşayan herkes o ülkenin ana dilini bilmek zorundadır, iyi derecede konuşamayabilir, grammer hataları ya da şivesi olabilir ama bilmek zorundadır, bu tamamen başka bir konu.
Yolcu bilgilendirmenin amacı azınlık dilleri ile hizmet vermek değildir, nasıl ki Avusturya topraklarında ki iki kısım yerde halen insanların ana dili olan Yugoslavca ve İtalyanca da eğitime izin vermiyor, hem de bu insanlar bu hakkı mahkeme ile kazanmış olduğu halde, demokrasinin bu kısmı bize batar. Herkes kendi ana dilini konuşmakta özgürdür azınlık ya da çoğunluk ama bu ülkelerin resmi dilinin bilinmesi ve öğrenilmesi ile alakalı değildir.
Bilgilendirmeye gelince, İstanbul özelinde konuşuyor isek şahsi görüşüm İngilizce ile birlikte İspanyolca ve Almanca' nın gerekli olduğudur. Çünkü İstanbul' daki turist hareketi ağırlıklı olarak İspanyol ve sonra Almanca konuşulan ülkelerdendir. Tabi bu konuyu daha önce toplu taşıma sektörü içinden konuştuğum arkadaşlardan bazıları Arapça' nın kesinlikle olması gerektiğini söylemişlerdi, tabi o zaman bu bana biraz kendilerini yakın hissettikleri yöne eğilim olarak gelmişti Yugoslavca ya da Başar' ın tabiri ile Sırp, Hırvat, Boşnak dillerinde ise aslında bir ayrımdan ne kadar söz edilebilir, eskiden her yerde Yugoslavca yazardı ve anlarlardı, o yıllarda ben bir Kapalıçarşı çalışanı olarak tek tük anlardım ama artık Yugoslav lar ne kadar turizm amaçlı geliyorlar? Ve tabii Türkiye' nin diğer bölgelerini göz önüne alırsak mesela İzmir, Antalya? Kesinlikle Flamanca ve Rusça göz önünde bulundurulabilir, mesela Konya' nın korkunç bir Japon turist kapasitesi var yani ihtiyaçlar bölgesel olarak değişebiliyor diye düşünüyorum.
Yolcu bilgilendirmenin amacı azınlık dilleri ile hizmet vermek değildir, nasıl ki Avusturya topraklarında ki iki kısım yerde halen insanların ana dili olan Yugoslavca ve İtalyanca da eğitime izin vermiyor, hem de bu insanlar bu hakkı mahkeme ile kazanmış olduğu halde, demokrasinin bu kısmı bize batar. Herkes kendi ana dilini konuşmakta özgürdür azınlık ya da çoğunluk ama bu ülkelerin resmi dilinin bilinmesi ve öğrenilmesi ile alakalı değildir.
Bilgilendirmeye gelince, İstanbul özelinde konuşuyor isek şahsi görüşüm İngilizce ile birlikte İspanyolca ve Almanca' nın gerekli olduğudur. Çünkü İstanbul' daki turist hareketi ağırlıklı olarak İspanyol ve sonra Almanca konuşulan ülkelerdendir. Tabi bu konuyu daha önce toplu taşıma sektörü içinden konuştuğum arkadaşlardan bazıları Arapça' nın kesinlikle olması gerektiğini söylemişlerdi, tabi o zaman bu bana biraz kendilerini yakın hissettikleri yöne eğilim olarak gelmişti Yugoslavca ya da Başar' ın tabiri ile Sırp, Hırvat, Boşnak dillerinde ise aslında bir ayrımdan ne kadar söz edilebilir, eskiden her yerde Yugoslavca yazardı ve anlarlardı, o yıllarda ben bir Kapalıçarşı çalışanı olarak tek tük anlardım ama artık Yugoslav lar ne kadar turizm amaçlı geliyorlar? Ve tabii Türkiye' nin diğer bölgelerini göz önüne alırsak mesela İzmir, Antalya? Kesinlikle Flamanca ve Rusça göz önünde bulundurulabilir, mesela Konya' nın korkunç bir Japon turist kapasitesi var yani ihtiyaçlar bölgesel olarak değişebiliyor diye düşünüyorum.
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18081
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Bugün burada dikkat ettim ki Avusturya bu konularda cins ve geri kalmış bir ülkedir bence. 3-4 yıl öncesine kadar metro araçlarında ki hiçbir duyuruda ingilizce dahi bulunmayan bir işletme vardı. Yani toplu taşımacılıktaki tüm mükemmel sisteme rağmen sanki bu sistem sadece ve sadece kendi halkı içinmiş gibi bir tavır, hatta ilk ingilizce uyarılar kapılara yapıştırıldığında bıdı bıdı yapanlar bile olmuştu. Neyse, buradaki bilet otomatlarında Almanca, İngilizce, Fransızca ve İtalyanca mevcut bu kadardır. Aşağıdaki döküman ise turistik amaçlı bir tramvay için olduğundan olsa gerek İngilizce, Rusça ve benim Japonca olduğunu düşündüğüm bir dilde yazılmış. (Başar bilir o modern kanji hangisi idi Hiragana mı?) Bu sistemdeki aracın içinde ise tabii ki çok daha fazla dilde anlatılıyor ama onun amacı o zaten turistik adı üstünde
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5559
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
O Japonca, evet. Hem Kanji, hem Hiragana yazıyorlar, karışık. Bence anonsların fazla dilde olmasına gerek yok, nitekim o bizdeki "blu mosk" da pek anlaşılmıyor. Sultanahmet yeterdi. Ama ... önemli olan, herşeyin her yerde yazılı da olması. Bu konuda Prag meselâ önder. En külüstür otobüsten, tramvay üzerinden metroya kadar her yerde durak ismleri gösteriliyor (yani o kırmızı göstergeler). Önemli olan bence o.
B. Alabay
B. Alabay
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18081
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Ben tam anlayamadım, yani sadece İngilizce var bizde bu yeterli mi? Yoksa daha başka diller de olmalı mı? Çünkü mevcutta çok dilli bilgilendirme maalesef yok. Eğer olmalı ise sizce bunlar hangileri olmalı. Mesela İzmir' e pek çok ülkeden turist gelmekte ama oradaki bilgilendirme durumları nasıl bize örnek verebilirmisiniz?oglcan yazdı:Bence de çok dilli olması yeterlidir.Çünkü ülkemize dünyanın birçok yerinden turist geliyor.Hem insanın ihtiyaçlarını karşılaması için gerekli bir çözüm yolu olacağını düşünüyorum.
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18081
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Normalde ara duraklarda ikinci dil bilgilendirmeyi bende pek doğru bulmuyorum ama bahsettiğiniz gibi Havalimanı, Otogar ya da İzmir için konuşursak yabancı turistlerin yoğun olarak uğradığı merkezi noktalardaki duraklarda olabilir. Aslında tüm duraklarda olmasının bir mahsuru yok ama burada hemen neden İngilizce neden şu dil bu dil kavgaları çıkacaktır en azından temel bilgilendirme için İzmir veya İstanbul gibi kentlerde olabilir diye düşünüyorum.
Basılı materyallerde ise yani örneğini yukarıda verdiğim gibi broşür gibi materyallerde ise kesinlikle birden fazla yabancı dil olması gerektiğine inanıyorum. Olaya sadece turizm açısından bakarsak aslında Antalya ve Konya gibi şehirlerdeki durumları da incelemek lazım oralarda bilgilendirmeler nasıl.
Basılı materyallerde ise yani örneğini yukarıda verdiğim gibi broşür gibi materyallerde ise kesinlikle birden fazla yabancı dil olması gerektiğine inanıyorum. Olaya sadece turizm açısından bakarsak aslında Antalya ve Konya gibi şehirlerdeki durumları da incelemek lazım oralarda bilgilendirmeler nasıl.
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5559
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
Ara durak tercümesi derken, neyi düşünüyoruz? Setbaşı herhâlde Setbashi veya Beşiktaş Beshiktash, Çemberlitaş Chamberlitash olmayacak, yani mantıksız olur. Onları Rusça veya Japonca yazmanın "mânâsı" olur da, ama ЧЕМБЭРЛИТАШ veya ぜんべりたす (yarımyamalak) kimin için?! Ama meselâ İstanbul Üniversitesi, Kampüs, BIlmemne Müzesi, Karacaahmet Mezarlığı, bunun gibi isimleri ve anlamları tercüme edebiliriz, gerekirse.
B. Alabay
B. Alabay