Olsun düşünmek lazım, gerçi ben olur olmaz herşeye illa bir kulp buluyorum, Başar hemen muhalefet yapıyor ama

valla uzunca zamandır gözlerim rahatsız etmese bende öneri projeler ile ilgili yazıp çizeceğim, fakat pek dayanamıyorum pc de çalışmaya bu aralar

yoksa ne güzel beynimiz çalışıyor, paslanmaya karşı birebir
Bu tip sistemlerin en büyük dezavantajı hep bahsettiğimiz görüntü kirliliği ve gürültü kirliliği. Mesela o Amerika' daki yükseltilmiş sistem. İşletmesi ile ilgili hiçbir şey söylemem işlevsel olduğu muhakkak, ki hala çalışıyor. Ama görüntüsü bana göre bugün için berbat, eminim oradaki insanların pek çoğu Parislilerin Eifel benzetmelerini yapıyordur o sistem için, getto gibi yerler haline gelmiş, hep filimlerde görürüz zangır zangır trenler geçer

Bizim kentleşmemizde de sokak ve cadde genişliklerimiz, keten helva yanmasın, helva ile birlikte oylarda yanmasın diye hep Ahmet dayının gecekondusu ile Mehmet efendinin arsasına göre ayarlanmış. Dolayısı ile ortaya bıraktım toplu taşımayı özel araçların zor geçtiği sokaklar çıkmış. Sanki kentlerimizin hepsi 1000 yıllık tarihi kentler gibi, iç içe, dar. Bu tip bir kentleşme varken nasıl bu sistemleri adapte edelim. Mümkün değil, hemde rahatsız edici.
Senin önerinde ise çay/dere her ne ise (Porsuk Çayı değil dimi o? çok dar da) onun üzerine yerleştirilebilecek böyle bir sistem ile yerden avantajı var, yani binaların içine girmeden yürütülebilecek bir iş gibi geldi bana.