gnl-TS.07:99 » Toplu Taşıma Kazaları 2010 [Arşiv]
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5582
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
Benim bildiğim (eski) metro araçlarında kapı kapanmasa da, işaret falan vermez. Yenileri belki başka.
Yine de, metro aracında/istasyonda kalkma sinyalı verildikten sonra, iş biter. Artık bakmaya bile gerek kalmaz ... ama tabiîki bakılır, da, işte önden, kameralarla işleyen monitörlere (sana Berlin'in U55'inden gönderdiğim karelerde bu çok iyi resimlenmişti!). Ve de büyük ayna panelleri var. Eskiden DJ dedikleri mikrofonlu birisi vardı, ama burada, pardon, tüm dünyada, para vs, için bunlar da kalktı ... bence kötü, ama, seleksyon gibi ... çocuğuna veya kendisine sahip olamayan geberir mantığı. Bilmem, insanî taraflar para namına yok olmuş işte. Bak, otomatik hatlara karşı çıkmamın EN büyük sebebi. Kadıköy hattı öyle olacakmışmış ya, bakalım sonu ne olacakmışmış.
Yine de, metro aracında/istasyonda kalkma sinyalı verildikten sonra, iş biter. Artık bakmaya bile gerek kalmaz ... ama tabiîki bakılır, da, işte önden, kameralarla işleyen monitörlere (sana Berlin'in U55'inden gönderdiğim karelerde bu çok iyi resimlenmişti!). Ve de büyük ayna panelleri var. Eskiden DJ dedikleri mikrofonlu birisi vardı, ama burada, pardon, tüm dünyada, para vs, için bunlar da kalktı ... bence kötü, ama, seleksyon gibi ... çocuğuna veya kendisine sahip olamayan geberir mantığı. Bilmem, insanî taraflar para namına yok olmuş işte. Bak, otomatik hatlara karşı çıkmamın EN büyük sebebi. Kadıköy hattı öyle olacakmışmış ya, bakalım sonu ne olacakmışmış.
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18145
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Kadıköy ün otomatik olacağını kim söylüyor ya Başar? Ya bırak bu popülist söylemleri başkan a kalsa Cennet' e metro yapıcam da der, nitekim metrobüs yaptı
:D:D:D hahaha Beylikdüzü metrosu yapılınca Cennet ten metro geçicek de deriz biz. O otomatik dediğin şey zaten var M2 otomatik, ama makinistsiz işletilmiyor, senin dediğin otomatik şu benim bildiğim Fransa' daki gibi sistemler ama biz onların için daha genciz sonra başımıza iş gelir. Neyse konu başka.
Kapı kapanmadı uyarısı illa ki, var ama dediğim gibi kapının altı ve üstü oturdu ise kapı kapandı der zaten, o aradaki lastiği arasına bir şey sıkışmış sıkışmamış, ben gözümle SGP lerde tramvay hattında iken defalarca gördüm bunu adamın eli arada kalıyor ama araç gidiyor, o kapı onu algılamaz, çocuk bacağınıda algılamayabilir, belki yeniler daha hassastır bu sonuçta kapıdaki varsa eğer basınç sensörünün ayarı ile alakalı bir durum.
Diğer taraftan mesela Viyana' da halen banliyö araçlarında hareket memuru var çünkü dediğin gibi peronlar çok uzun ve çoğu da kurp içine yapılmış, bu memur araçtan çıkar, makinist aynaları açar, hareket memuru tüm yolcuların bindiğini gördüğü zaman önce bir düğmeye basıyor sanırım bu kapıları kilitlemek için ya da makiniste kilitle sinyali vermek için, sonra eli ile hareket yapıyor kendisi binip kapısını kapatıyor ve araç hareket ediyor, yani güvenlik burada banliyö de bu şekilde, metrolarda ise istasyon memurları var, (Aufsicht) bunların işi kameraları izlemek, ama personel politikası, adam peronda kalkan aracada bakıyor, tünelde olay çıkartana da, yürüyen merdivenin asansörün arızasına da, yani her saniye monitör başında olmayabiliyor, bu aslında diğer ülkelerde de çok farklı değil, her istasyon için 2 kişiyi aynı anda kimse istihdam etmez, ve özellikle Avrupa' da aynen dediğin gibi "uyarıyı yazarım, uymazsan senin bileceğin iş" daha bugün bir tabela çektim ama raylı sistem ile alakası yok, belki eklerim dur. "...auf eigene Gefahr!" yani Türkçesi "Paşa Gönlün Bilir"
yok yok yani yaparsan ceremesini çekersin demek.

Kapı kapanmadı uyarısı illa ki, var ama dediğim gibi kapının altı ve üstü oturdu ise kapı kapandı der zaten, o aradaki lastiği arasına bir şey sıkışmış sıkışmamış, ben gözümle SGP lerde tramvay hattında iken defalarca gördüm bunu adamın eli arada kalıyor ama araç gidiyor, o kapı onu algılamaz, çocuk bacağınıda algılamayabilir, belki yeniler daha hassastır bu sonuçta kapıdaki varsa eğer basınç sensörünün ayarı ile alakalı bir durum.
Diğer taraftan mesela Viyana' da halen banliyö araçlarında hareket memuru var çünkü dediğin gibi peronlar çok uzun ve çoğu da kurp içine yapılmış, bu memur araçtan çıkar, makinist aynaları açar, hareket memuru tüm yolcuların bindiğini gördüğü zaman önce bir düğmeye basıyor sanırım bu kapıları kilitlemek için ya da makiniste kilitle sinyali vermek için, sonra eli ile hareket yapıyor kendisi binip kapısını kapatıyor ve araç hareket ediyor, yani güvenlik burada banliyö de bu şekilde, metrolarda ise istasyon memurları var, (Aufsicht) bunların işi kameraları izlemek, ama personel politikası, adam peronda kalkan aracada bakıyor, tünelde olay çıkartana da, yürüyen merdivenin asansörün arızasına da, yani her saniye monitör başında olmayabiliyor, bu aslında diğer ülkelerde de çok farklı değil, her istasyon için 2 kişiyi aynı anda kimse istihdam etmez, ve özellikle Avrupa' da aynen dediğin gibi "uyarıyı yazarım, uymazsan senin bileceğin iş" daha bugün bir tabela çektim ama raylı sistem ile alakası yok, belki eklerim dur. "...auf eigene Gefahr!" yani Türkçesi "Paşa Gönlün Bilir"

- Çakır
- Aylık Paso
- Mesajlar: 37
- Kayıt: 29 Nis Prş, 2010 11:18
Doğru abi boşta geçmek lazım.zaten sapan yola olan makastan geçerken ivme veremiyorsun çünkü Section izalatörler var makas bölgesinde ki katener tellerinde.Tam ivme verilmez ve tam frende yapılmaz bu bölgelerde ayna ile devamlı kontrol edilir dediğin gibi son bogi kurtarana kadar araç ataletinde geçer makaslardan...Esat yazdı: Normalde de zaten makas bölgelerinden geçişte düz yola tanzim olsa bile boşta geçilir diye biliyorum Çakır doğrumu hatırlıyorum en azından bu işin kitabında böyle herhalde (kent içi raylı sistemlerde), tanzimli yoldan başka yola geçişlerde ise zaten hattın, rayın, aracın tipine göre değişen geçiş hızları vardır, problemli makaslarda geçiş hızı 5km/s ya kadar düşmektedir. Bir diğer husus yine aklımın bir yerlerinde kalan makas değiştirme manevralarında senin de bahsettiğin gibi araç makas grubunu terk edene kadar kontrollü geçiş yapılır ve hızlanma ivmesi verilmez, tabi bu yön değiştirme söz konusu ise, makinist aracın son bojisi terk edene kadar ciddi bir ivme vermemelidir. Fakat işletme körlüğü olarak adlandırdığımız uzun süreli aynı hatta çalışan kişilerin "nasıl olsa biliyorum" psikolojisi nedeni ile ki gerçekte de aslında o aracın boyunun makası ne zaman terk edeceğini bir makinist tahmin edebilir, hızlanmanın erken yapılması olayı var, bu kurplar içinde geçerli bir kuraldır ama benim gördüğüm kadarı ile nereye giderseniz gidin makinistler bir süre sonra otomatiğe bağladıkları için ister istemez bu kurallar gevşeyebiliyordiğer nedenleri burada da yazmamak lazım, tarife, dakika, şef flan filan
Bahsedemeyeceğim olayda da son bogi kazaya sebebiyet vermişti ve makinist ayna kontrolü yapmadığı için biraz sürüklemişti aracı ...
Makaslar çok önemlidir bu yüzden zaten kazaların çoğu makaslardan dolayı meydana gelir... (araçların birbirine çarpması gibi)...
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18145
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Doğru, bak ben sekşın dan boşta geçme hadisesini unutmuştum
bu bilgimi de tazelemiş oldum, eyvallah. Benim bir görüşüme göre, malzeme de sorun yoksa ve bakım onarım iyi ise bu tip sorunların oluşacağı düşünülmez dahi ama şu bir gerçek ki, demiryolu seyahati ne kadar güvenilir olursa olsun, aslında sistemde her şey güvensizlik üzerine kurulmuştur. Yani katener bölge sonunda değişir mesela, burada yapılan bir hata, ya da oluşabilecek bir tel sarkması ile pantografın kateneri kopartması çok olasıdır, bu yıllarca meydana gelmeyecek bir hadisedir ama bakım ekibi her gün olacakmış gibi düşünmek zorundadır, aynı şekilde sekşın geçişleri ve senin örnek verdiğin makas bölgesinden diğer yola geçişler, yol bekçisi makasları kontrol etmek ile yükümlüdür, bakım ekibi bakımı yapmak ile, ama makinist onlar işini yapmamış gibi dikkat etmek ile yükümlüdür
yani şimdi demiryolunu bu kadar savunan adamın böyle sözler etmesi garip geldi belki size ama gerçekten bu sistem nerede ise 0 güven üzerine kuruludur, her şey sürekli kontrol edilmek, bakımı yapılmak ve kurallara uygun işletilmek zorundadır.


- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5582
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
Hohooo ... "... auf eigene Gefahr" bizden günâh gitti demektir
Ben onu Alman kültürü sanmıştım, Avusturya gibi cici bir ülkede bu şiddeti beklemezdim. Burada her yerde ve her konuda var, kışın bu yolu serpmiyoruz, bu gölün buzu tutmaz, şu bilmem neyin nesi öyle, bu böyle ... biz söyledik, sana nafaka falan yoh!
Banliyöler biraz başka, evet, Berlin'de de öyle, hem peronlar, hem trenler bayağı uzun, ve evet, açılıp kapanan aynalar var, makinist ama inmez. Bunun da bir iki resmi (ve belki videosu) vardı, S Charlottenburg'ta mı nerede çekmiştim, vardır sende. Banliyölerin sürücü mahalli acaip bilgisayar donanımlı artık. Metro daha basit, daha da küçük, yani altı veya sekiz, ama trenler sanki daha kısa. Ama eskiden işte metro istasyonlarında da her peronda ortada bir mikrofoncu vardı. Bu kaldıysa, en fazla U Wittenbergplatz gibi istasyonlarda kalmıştır (beş altı paralel peronlu bir yer).


Banliyöler biraz başka, evet, Berlin'de de öyle, hem peronlar, hem trenler bayağı uzun, ve evet, açılıp kapanan aynalar var, makinist ama inmez. Bunun da bir iki resmi (ve belki videosu) vardı, S Charlottenburg'ta mı nerede çekmiştim, vardır sende. Banliyölerin sürücü mahalli acaip bilgisayar donanımlı artık. Metro daha basit, daha da küçük, yani altı veya sekiz, ama trenler sanki daha kısa. Ama eskiden işte metro istasyonlarında da her peronda ortada bir mikrofoncu vardı. Bu kaldıysa, en fazla U Wittenbergplatz gibi istasyonlarda kalmıştır (beş altı paralel peronlu bir yer).
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18145
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Viyana' da metroda meydana gelen kazada yaralanan küçük yapay uykuda tutuluyormuş halen, bir iki hafta içerisinde doktorlar toparlanmasını bekliyorlar. Wiener Linien ilk etapta makinisti suçlu gösterir bir tavır takınmıştı zaten bugün itibari ile de olayak karışan makinist görevden uzaklaştırılmış, tabi bu işten çıkartma şeklinde değil sanırım henüz sadece görev verilmemiş, gerekçe hem soruşturma hemde kendisinin psikolojik durumu, tabi böyle bir durumda makinistinde gerçekten travma yaşıyor olması doğal, zaten istese de çalıştırılması doğru değil, olay anında çocuğu da gördü ise orada her vicdanlı insan gibi (hatta daha çok) etkilenmiştir.
Bu konu ile ilgili bugün gazetede bir yazı okudum bana biraz manipülasyon gibi geldi, daha önce de yazmıştım burada gazeteler çok işkembeden sallamayı çok seviyorlar, ve özellikle halkı yönlendirecek tarzda yazılar yazarak okumuş cahilleri dahi kandırabiliyorlar. Habere göre bir Wiener Linien yetkilisi ile yapılan görüşmede istasyonlarda yer alan "Acil Durdurma" butonlarının trenleri durdurmadığı ifade edilmiş, bu kollar çekildiğinde enerji kesilerek araçlar olduğu yerde kalmıyormuş, en yakın istasyona kadar gidiyorlarmış. Mış diyorum çünkü daha geçen aylarda ve geçen senede bir kere sanırım 2 vatandaşa bu yüzden ödül verildi, raylara düşen yolcuyu görerek tren gelirken bu kolları çekerek treni durdurdukları için
yani haber bu yüzden bence sallama, ha keza cuma günkü kaza da da bu kol çekildikten sonra tren duruyor. Metro sistemlerindeki bu acil durdurma butonu ya da kollarının amacı o bölgedeki (kaç blok bilmiyorum) enerjiyi keserek aracın durmasını sağlamaktır. Bu dünyanın her yerinde böyle, burada ise gerekçenin daha önce bahsettiğim Kaprun-Kitzsteinhorn faciası nedeni ile, eğer tünelde trende yangın çıkarsa biri bu kolu çekerse insanlar tünelin içinde kalır ve ölürler miş. Enteresan bir düşünce, eğer gerçekten bu imdat kolları söylendiği gibi ise o insanlara neden ödül verildi, bu tren nasıl durdu, ve o kollar neden hala orada?
Son olarak bugünde bir kişi tramvay altında kaldı, gerçi arkadaş aşırı derecede alkollü imiş ve iki vagonun arasında kalmış, sarhoşlara nedense pek acıyamıyorum. Ayağından ağır yaralanmış ayrıca çok sayıda kırık ile hastaneye kaldırılmış, polis makinist ya da işletmeye suç duyurusunda bulunmamış. Bu iki vagonun arasında kalma hadisesinin anlayamadım açıkçası, ya kafası iyi iken iki vagon arasında kuplör üzerinde yolculuk etmek istedi ve aracın altına düştü ya da benzeri bir şey oldu. Düzeltme metni şimdi anladım
bir de Praeteritum u seviyorum diyorum
eleman çekici motris ile arkadaki romörk vagonun arasında koşarak geçmek istemiş ve o şekilde yaralanmış tüm sarhoşlara ders olması dileği ile.
Bu konu ile ilgili bugün gazetede bir yazı okudum bana biraz manipülasyon gibi geldi, daha önce de yazmıştım burada gazeteler çok işkembeden sallamayı çok seviyorlar, ve özellikle halkı yönlendirecek tarzda yazılar yazarak okumuş cahilleri dahi kandırabiliyorlar. Habere göre bir Wiener Linien yetkilisi ile yapılan görüşmede istasyonlarda yer alan "Acil Durdurma" butonlarının trenleri durdurmadığı ifade edilmiş, bu kollar çekildiğinde enerji kesilerek araçlar olduğu yerde kalmıyormuş, en yakın istasyona kadar gidiyorlarmış. Mış diyorum çünkü daha geçen aylarda ve geçen senede bir kere sanırım 2 vatandaşa bu yüzden ödül verildi, raylara düşen yolcuyu görerek tren gelirken bu kolları çekerek treni durdurdukları için

Son olarak bugünde bir kişi tramvay altında kaldı, gerçi arkadaş aşırı derecede alkollü imiş ve iki vagonun arasında kalmış, sarhoşlara nedense pek acıyamıyorum. Ayağından ağır yaralanmış ayrıca çok sayıda kırık ile hastaneye kaldırılmış, polis makinist ya da işletmeye suç duyurusunda bulunmamış. Bu iki vagonun arasında kalma hadisesinin anlayamadım açıkçası, ya kafası iyi iken iki vagon arasında kuplör üzerinde yolculuk etmek istedi ve aracın altına düştü ya da benzeri bir şey oldu. Düzeltme metni şimdi anladım


- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18145
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
http://www.lojiport.com/news_detail.php?id=21262
Libya'nın Trablusşam Havaalanı'nda Libya Havayolları'na ait bir uçağın düştüğü, 105 kişinin öldüğü bildirildi.
Güvenlik kaynakları, düşen uçağın Güney Afrika Cumhuriyeti'nden kalktığını belirtti. Uçakta hayatını kaybedenlerin 94'ünün yolcu olduğu da kaydedildi.
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18145
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Yurtdışı kazalarıda veriyoruz madem bunu da yazalım. Dün gece Avusturya'nın Graz kentinde bir tramvay aracı ile bir tur otobüsü çarpıştı. Kazanın otobüsün dönüş yasağı olan tramvay manevra yolu üzerinden dönmeye çalıştığı sırada meydana geldiği söyleniyor. Zaten tramvayda otobüse ortadan çarpmış, çarpma sırasında 15 yolcu hafif 4 yolcu ağır yaralanmış, tabi bunların hepsi tramvay yolcusumu bilemiyorum.
http://steiermark.orf.at/stories/444189/
http://steiermark.orf.at/stories/444189/
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18145
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
2009 yılı İstanbul İli Trafik Kazası
İstanbul ili 2009 yılı kaza istatistikleri (Şehir İçi)
Ölümlü : 184 (198 ölü)
Yaralanmalı : 9.997 (15.353)
Kazalara karışan araçlardan;
705 i Otobüs, ama ne kadarı Toplu Taşıma ne kadarı diğer hizmet otobüsleri bilmiyorum.
10 u Tramvay.
Diğer demiryolu araçlarının karıştığı trafik kazası yok.
Bu yukarıdaki rakamlar emniyet rakamları aşağıdaki rakamları verdiğim raporda ise çok daha fazla tramvay/oto çarpışması görünüyor, 150 adet kazada 32 yaralanma ve 4 ölüm rakamı var bir de bunların dışında maddi yaralamalı ve maddi ölümlü kaza ibareleri var bunlarda 10 ve 2 adet fakat diğer rakam bunu kapsıyormu elimde o bilgi yok.
Yine de toplam kaza oranlarına baktığımızda otobüs tramvay karşılaştırmasında tramvayların daha az kazaya karıştığı muhakkak, fakat burada aslında oranlamak lazım yani, gün içerisinde işletmede olan otobüs ve tramvay rakamlarını kıyaslayarak kaza oranını bulmak bence daha sağlıklı bir bilgi olacaktır.
Ölümlü : 184 (198 ölü)
Yaralanmalı : 9.997 (15.353)
Kazalara karışan araçlardan;
705 i Otobüs, ama ne kadarı Toplu Taşıma ne kadarı diğer hizmet otobüsleri bilmiyorum.
10 u Tramvay.
Diğer demiryolu araçlarının karıştığı trafik kazası yok.
Bu yukarıdaki rakamlar emniyet rakamları aşağıdaki rakamları verdiğim raporda ise çok daha fazla tramvay/oto çarpışması görünüyor, 150 adet kazada 32 yaralanma ve 4 ölüm rakamı var bir de bunların dışında maddi yaralamalı ve maddi ölümlü kaza ibareleri var bunlarda 10 ve 2 adet fakat diğer rakam bunu kapsıyormu elimde o bilgi yok.
Yine de toplam kaza oranlarına baktığımızda otobüs tramvay karşılaştırmasında tramvayların daha az kazaya karıştığı muhakkak, fakat burada aslında oranlamak lazım yani, gün içerisinde işletmede olan otobüs ve tramvay rakamlarını kıyaslayarak kaza oranını bulmak bence daha sağlıklı bir bilgi olacaktır.
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5582
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12