gnl-DS.07 » Bisikletinizi Nasıl Alırdınız?

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

gnl-DS.07 » Bisikletinizi Nasıl Alırdınız?

Mesaj gönderen Esat » 04 Oca Cum, 2008 16:18

Aşağıdaki yazı Arkitera forum sitesindenyazarı Emine Merdim den izin alınarak yayınlanmıştır, kendisine teşekkür ediyoruz.

Evet Bisiklet ile ulaşım konusu Avrupa özellikle toplu taşımacılık firmalarının bu konuda ortaklıklar kurması ile gittikçe yaygınlaşmakta, en son Paris gezisinde de gördüğümüz üzere merkezi noktalarda ara sokaklar araba park yerlerine bu bisiklet park alanlarından inşaa edilmekte idi. Yine Viyana da sistemin kısıtlı olarak uygulandığını görmüştüm, bir diğer uygulama detayını ise Alman Devlet Demiryolları - Deutsche Bahn- ın televizyon kanalı BahnTV de izlediğimde çok ilginç gelmişti, sistem genel olarak ya belli kapora ile kart alınması ya da kredi kartı benzeri bir ödeme sistemi ile çalışıyor, yazıda bu konu ile ilgili çok güzel bilgi ve detaylar verilmiş tamamını okumanızı tavsiye ederim, yabancı dili iyi olan arkadaşlar yurtdışı sitelerden kısa çeviriler yaparsa konu daha da zenginleşecektir.

Bu konu ile ilgili ben çok faydalı ve doğru olduğuna inanıyorum, ülkemizde uygulanabilirliği şu anki trafik ve şehir planlaması içerisinde çok zor görünüyor, çünkü ne bisiklet yollarımız var ne de bisiklet yolu yapacak alanlarımız, ayrıca bisikletin arabadan farklı olarak bir kültürü olduğuna da inanmaktayım sanırım araba tacizcileri bisikletçileri canından bezdirecek hatta etmeye bile yeltenecektir.

Bu konudaki görüşleriniz nelerdir, sizce bizim kentlerimizde uygulanabilirliği nedir, hem kentsel planlar içerisinde hemde toplumun yaklaşımı olarak nasıl olur, işletmesi nasıl olmalıdır, mevcut sistemlerin artı ve eksilerini de öğrenebilirsek daha aydınlatıcı olacaktır.
Avrupa'nın pek çok şehrinde bisiklet yaygın kullanılan ulaşım sistemlerinden biri. Amsterdam şehir merkezindeki bisiklet parkının fotoğrafını, hatta kendisini yakından görme şansınız olmuştur. Bu bisiklet parkında yüzlerce belki binlerce bisiklet park edilmiş şekilde bekler. Bu yaygın kullanım sisteminde herkesin kendi bisikleti vardır, sabah evinizden çıkarır, gideceğiniz yere kadar götürür uygun bir yere park edersiniz.

Avrupa'da bu sistemi farklılaştıran, kendinizin olmasa da bisiklet kullanmanıza imkan veren bir sistem son birkaç senedir giderek yaygınlaşıyor. Çoğunlukla belediye kurumları tarafından desteklenen, hepsi özel tasarlanmış, kurumsal bir şekilde tek tip haline getirilmiş ve özel park alanları bulunan bisikletler yaygın bir ulaşım aracı olarak kullanılmaya başlandı.

Barselona'daki Bicing; Lyon'daki Vélo'v; Pamplona'daki Cemusa; Londra'daki OYBike; Berlin, Frankfurt, Köln, Stuttgart, Münih, Karlsruhe'deki Call a Bike; Kopenhag, Helsinki, Aarhus'daki City Bike; Sevilla'daki Sevici buna örnek olarak verilebilir. Aşağıda uzunca ele aldığımız bu sistemler Kopenhag, Helsinki, Aarhus kimi şehirlerde gönüllü kurumlar tarafından yürütülürken, Barselona, Lyon ve Paris gibi şehirlerde profesyonel işletmeler tarafından yönetiliyor.

Resim

Bu sistemler ile evinizden çıktıktan sonra en yakın bisiklet istasyonuna giderek bisikletinizi alıyor, gideceğiniz yere en yakın bisiklet istasyonuna park ederek yolunuza başka bir araçla devam edebiliyorsunuz. Bu istasyonlar çoğunlukla şehir merkezinde, toplu taşıma araçlarının duraklarına yakın noktalara yerleştiriliyor.

Vélo'v
Resim

Vélo'v, Lyon'daki bisiklet kiralama sisteminin ismi. Reklam şirketi JCDecaux'un işbirliği ile işletiliyor. Reklam şirketi, sisteminin sürdürülmesine ve bisikletler üzerine alınan reklamlar sayesinde düşük ücretler ile sistemin kullanılmasını sağlıyor.

Sistem Lyon'da 19 Mayıs 2005 yılında ilk kez kullanılmaya başlandı. Şu an Lyon ve Villeurbanne şehirlerinin dört bir yanına yayılmış 350 istasyon ve 3.000 bisiklet ile hizmet veriyor. Sistemi kullanmak için online olarak satılan kartı ya da istasyonlardan verilen kullanıcı adı ve şifreyi almak gerekiyor. Bu işlemler tamamlandıktan sonra 30 dakika ile 24 saat arasında bisikletler kullanılabiliyor.

2006 yılının Haziran ayında yapılan değerlendirmede her gün 22.000 kişinin sistemi kullandığı, 52.000'den fazla kişinin sisteme üye olduğu ve 6.400.000 km'den daha fazla yol yapıldığı açıklandı.

30 dakikalık kiralamanın bedeli ücretsiz iken, kullanılan her saat için üyelik sistemine bağlı olarak 0,5 ya da 1 Euro'luk ek ücret alınıyor. Özel olarak tasarlanan her bir bisikletin üzerinde istasyonunu tanımlayan, kaç kilometre yaptığını hesaplayan, far, fren gibi parçalarının durumunun takibini yapan elektronik bir sistem bulunuyor.

Bicing
Resim

Barselona'daki bisiklet kiralama programının ismi Bicing. Bisikletin İspanyolca ve Katalancası olan bici ile Barselona'nın kısaltması olan BCN'den türetilmiş. Sonuna getirilen -ing eki ile Bicing halini almış.

Bicing'te belediye ile birlikte yine bir reklam şirketi olan Clear Channel sistemi yönetiyor ve sistemin işletilmesini sağlıyor. Sistemde 300-400 metre çapında bulunan 100 istasyon ile 1.500 bisiklet bulunuyor. Toplu ulaşım sistemlerine yakın olarak yerleştirilen bisiklet parklarının her birinde 15-30 bisiklet yer alıyor.

Bisikleti kullanmak için RFID kartı yuvasından geçirdikten sonra, sistem kartı tanıyarak bisikleti kullanılır hale getiriyor. Vélo'v'da olduğu gibi ilk 30 dakikası ücretsiz olan sistemde 2 saate kadar her yarım saat için 0,30 Euro ekleniyor. 2 saatten fazla kullanımlar için her saat için 3 euro ceza ücreti yansıtılıyor.

Bisikletlerin istasyonlardaki döngüsünü sağlamak için Kasım ayından beri üzerinde Bicing yazan araçlar kullanılıyor. Bir istasyonda eksilen bisikletler, diğer istasyonlardan taşınarak sistemin sürdürülebilirliği sağlanıyor.

Bisikletlerin kullanılabilmesi için mutlaka üye olunması ve 24 Euro'luk yıllık bedelin ödenmesi, kredi kartı numarasının geçerli olması gerekiyor. Kartlar daha sonra İspanya'daki adreslere gönderiliyor. Bu şekilde sistem turistlerin değil, şehirde yaşayan kişilerin kullanımına yönelik olarak düzenlenmiş oluyor.

Sene sonunda şehirde 200 istasyon 3.000 bisiklet varken 2008 yılında 400 istasyon ve 6.000 bisiklete ulaşılması hedefleniyor. Bisikletlerin kullanım oranına bakıldığı zaman ise %70'i şehir içinde kullanılırken, %4'ü ise şehrin Montjuic ve Tibidabo gibi şehrin tepelik bölgelerinde kullanılmış.

2 ayda 30.000 kullanıcı sisteme katılırken, yakın zamanda Madrid'de ve diğer İspanyol şehirlerinde yaygınlaştırılması planlanıyor.

Vélib'
Resim
Fransızca "vélo libre" ya da "vélo liberté"nin kısaltılmış hali olan Vélib' Paris'teki bisiklet kiralama programının adı. 15 Temmuz 2007 tarihinde kullanılmaya başlanan sistemde 750 istasyonda 10.000 bisiklet bulunuyor. Sayının 1.450 istasyonla 20.000 bisiklete ulaşması bekleniyor.

Vélib', Paris'in metro ve metro servisini işleten RATP tarafından yürütülüyor ve Lyon'da olduğu gibi reklam şirketi JCDecaux tarafından finanse ediliyor. Sistemi kullanmak için üye olmak gerekiyor. Üyelik günlük olabileceği gibi haftalık ya da senelik olabiliyor. Velov ve Bicing de olduğu gibi ilk yarım saat ücretsiz iken sonraki saatler için ücret artıyor.

Yoğun bir şehir içi trafiğine sahip Paris'te, belediye Radio France Internationale sitesindeki habere göre araba kullanıcılarına şehri dar etmek için elinden geleni ardına koymuyormuş. Park yerleri azaltılırken, kentin dışından veya değişik mahallerden gelenlere pahallılaştırılırken, otobüs, tramvay, metro gibi toplu taşımacılık hizmetleri, korumalı yollar eşliğinde nispeten zenginleştirilerek sürekli artırılmış. Trafik cezaları giderek acımasızlaşırken, kent sakinlerinin arabalarını kullanmamaları doğrultusunda teşvik edici bir dizi önlem hayata geçirilmiş. Bunlardan birisi olan Vélib' de hizmete sunulduğu tarihten itibaren yoğun bir ilgi ile karşılanmış.

OYBike
Resim

Londra'da Reading, Farnborough ve Southampton'daki bisiklet kiralama sisteminin ismi OYBike. Diğer sistemlerde olduğu gibi mutlaka üye olunması gerekiyor. Üyeler 10 Pound'luk ücreti ödemeleri, kullanımların bağlı olarak her ay üyelikleri yenilemeleri gerekiyor. İlk yarım saati ücretsiz olan sistemde bir saati geçtiği zaman 2 Pound ekleniyor. Biraz önce bahsi geçen 3 sistemden farklı olarak kart okutulmuyor. Bisikleti kullanmak için bisikletin seri numarasının arama merkezine bildirilmesi verilen şifrenin girilmesi gerekiyor.

Bernie Hanning tarafından 80'lerde geliştirilen OYBike her geçen sene biraz daha büyüyor. Belediye başkanı Ken Livingstone Londra'da bisiklet kiralama sisteminin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyor ve OYBike'ı da potansiyel bir aday olarak görüyor.

Call A Bike
Resim

Berlin, Frankfurt, Cologne, Stuttgart, Münih, Karlsruhe'de Deutsche Bahn tarafından işletilen bisiklet kiralama sisteminin ismi Call a Bike.

OYBike'da olduğu gibi sistem telefon yolu ile öğrenilen şifre yolu ile çalışıyor. Bisikletin kullanıım ücreti her dakika için 8 cent, günlük ve haftalık kullanımlarda bu ücret düşüyor. Sttutgart'ta ilk yarım saati ücretsiz.

Sevici
Sevilla'daki bisiklet kiralama sisteminin adı Sevici. Vélo'v, Vélib' ve Bicing gibi benzer bir sistem olan Sevici Nisan 2007'de kullanılmaya başlanmış. Belediye ve reklam şirketi JCDecaux tarafından işletiliyor. 2008 sonu ile 250 istasyon ve 2.500 bisiklete ulaşılması hedefleniyor. İstasyonlar, 200 metre arayla şehir merkezindeki önemli toplu taşıma araçlarının duraklarına yakın şekilde yerleşmiş durumda. RFID kartı yuvasından geçirdikten sonra, sistem kartı tanıyarak bisikleti kullanılır hale getiriyor. Bisiklet kullanıldıktan sonra en yakın istasyona bırakılabiliyor.

Sisteme yıllık 10 Euro ya da haftalık olarak da 5 Euro'ya üye olunabiliyor. Üyelik herhangi bir istasyondan satın alınabiliyor. Haftalık üyeliklerde kart yerine üyelik kodu ile oluyor. Bu da turistlere bisikletleri kullanım olanağı sunuyor.

Hepsi farklı kullanım sistemlerine sahip olsalar da ortak amaç bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması, şehir içindeki trafiğin azaltılması, çevreye salınan karbon miktarının düşürülerek, çevre kirliliğinin azaltılması.
Not : Bisiklet kullanmayı bilmiyorum :roll:
En son Esat tarafından 18 Eki Pzt, 2010 23:46 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Kullanıcı avatarı
AyLiN
Aylık Paso
Mesajlar: 90
Kayıt: 14 Eyl Cum, 2007 19:50

Mesaj gönderen AyLiN » 08 Oca Sal, 2008 16:50

Bu uygulama cok uzun zamandir Viyanada da mevcut. Hem havakirliligini azaltmak hemde güzel havada insanlari bir nevi spora tesvik etmek amaciyla baslanmis bir uygulamadir. Kisa mesafeler icin Tramvay beklemektense veya arabayla gitmektense hemen hemen her kösede duran bu bisiklete binip bir baska bisiklet duraginda birakabiliyorsunuz.

Bu uygulama en cok Turistler tarafindan kullaniliyorlar. Turistler icin günlük 2 EURO ücret aliniyor. Kayit ya Citybike terminallerinde yada internetnetten Kredikarti ile yapilabiliyor. Kayit olduktan sonra istediginiz Bisiklet duraginda ya Citybike kartiniz ile yada kayitli kredikartiniz ile giris yapip bisikletinizi cikartabiliyorsunz (resimleri asagida). Ilk binis Ücretiniz size Bedava sunuluyor istediginiz kadar bine bilirsiniz. Ondan sonraki günlerde her baslayan 1 saat yine ücretsiz oluyor. Yani günde sadece 1 saat kullaniyorsaniz bu sunulan hizmet size ücretsiz gelmis oluyor. Bir Saat sonra devam eden her saat icin 1 EURO; ücret talep ediliyor. Bu bir saat icinde 15 dakika molanizda var yani toplam 1 saat 15 dakika size 1 Euroya ya gelmis oluyor. Aile kartlari aldiginizda ise Fiyatlar cok daha ucuza geliyor detayli bilgiler ise yetkili Terminallerden alabiliyorsunuz.

Bisiklet Duraklarindaki Makinalar

Resim

Ödemeyi neyle yapacaginizi seciyorsunuz

Resim


Kartinizi okutuyorsunuz Kredikarti veya Citybike

Resim


Bilgileriniz kontrol edilip sifrenizi giriyorsunuz

Resim

Daha sonra size verilen numarali bisiklete gidip dügmesine basarak aliyorsunuz

Resim

Iyi yolculuklar :D


Resim

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 08 Oca Sal, 2008 17:01

güzel bir uygulama teşekkür ederiz, peki Viyana da bu sistemi kim çalıştırıyor, bisikletlerin üzerindeki işaret banka sanırım? Diğer ülkelerde genelde sigorta şirketi ortaklığı ile olduğunu okumuştuk Viyana da belediyemi işletiyor yoksa toplutaşıma şirketimi?

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 29 Nis Prş, 2010 12:39

İşte gerçek adımı Kayseri Belediyesi atmış, vallahi helal olsun diyorum. Yani bu sistem bilinmeyen yapılmayan bir şey değildi ama ülkemizde buna cesaret etmek, el atmak ve hayata geçirmek bence tebriklik bir iştir. Umarım minimum sorun ile devam eder ve daimi bir yapının ilk temel taşıda böylece konulmuş olur.

http://www.lojiport.com/news_detail.php?id=21013
Türkiye'de ilk kez Kayseri'de raylı sistem projesinin devamı olarak kent merkezinde bisikletlerle ulaşım sağlanacak.

Kay-Bis adı verilen sistem, Avrupa ülkelerinden uygulanan sistemler model alınarak geliştirildi. Barcelona, Zaragoza, Viyana ve Milano gibi kentlerde uygulanan sistem incelenerek, Türkiye şartlarına uygulandı.

Proje kapsamında İngiltere'den alınan 300 adet bisiklet Kayseri'ye getirildi ve sistem için kent merkezinde vatandaşın yoğun olarak bulunduğu 25 merkezde ''bisiklet park istasyonları'' oluşturuldu. Son hazırlıkları yapılan sistemin mayıs ayında hizmete girmesi planlanıyor.

''Sistem, 25 istasyonda 300 bisiklet ile hizmet verecek. Bunun için hazırlanan özel kartları alan vatandaşımız, bisiklet istasyonlarından aldıkları bisikletleri belirli sürelerle kullandıktan sonra istedikleri istasyona teslim edebilecek. Sistem, kendisini kontrol edecek. İstasyonlardaki bisiklet sayısı ve boş park yerleri otomatik kontrol edilecek. Ayrıca, mobil bir ekip istasyonları kontrol ederek. Bisiklet eksikliği veya fazlalığı durumlarında müdahale edecek. Bisikletlerin arızaları bu ekip tarafından giderilecek. Bu hizmet karşılığında ne kadar ücret ödeneceği şu an için belli değil. Bunu belediye belirleyecek. Ancak, ilk yarım saati ücretsiz daha sonra süresine göre ücret alınacak şekilde bir programın geliştirilmesi planlanıyor.''

Uygulama sırasında art niyetli kullanıcılara karşı da bir takım önlemler alındı. İngiltere'den getirtilen özel yapım bisikletlerde malzemelerin sağlamlığına ve parçaların kolay sökülememesine özen gösterildi.

Bisiklet park istasyonlarına güvenlik kameraları yerleştirilirken, bisikletlere takibi için GPS sistemi oluşturuldu. Bisikletlerin nerede olduğu bu sistem sayesinde takip edilebilecek.

Bisikletlerin kullanımı için düzenlenen kartlarda da bisikletlerin çalınması veya art niyetli kullanımının engellenmesi için de önlemler alındı. 18 yaşından küçüklerin faydalanamayacağı sistem için kullanıcıların kimlik bilgileri alınacak.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5552
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 29 Nis Prş, 2010 14:23

Vay be :shock:

Öte yandan, buna benzer birşeyler sanki Alanya'da görmüştüm gibi ... bir bakayım, resim var mı elimde ...

Var.

Aynı bu modeller burada (ve galiba İsviçre'de) de toplu taşıma bir ek olarak kullanılıyor.

Resim
(Alanya 2009)

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 29 Nis Prş, 2010 23:50

Bende bir gazetede yorumlar arasında gördüm Alanya' da bu sistemin 2 yıldır kullanıldığını yazmış birisi, sende resimlemişsin zaten. Güzel şeyler aslında ama bir yorumdan sonra benimde kafama "dankkkk" etti. :) Şimdi her şey güzel bu sistemi bende bir yere kadar destekliyorum da, bizim memlekette şöyle adam akıllı bisiklet şeritleri varmı? Hadi ya yoldaki şeritlerden vazgeçtim kaldırımda bisiklet yolları varmı? Bir yerlerde bir kaç resim görmüştüm bu konu ile ilgili sanırım o da Kayseri' de idi, yol gidiyor bir evin duvarında bitiyor :) adamın evini yıkamıyorsun, yolu cart orada bitirmişler, yani sağa dön sola dön yok, ana cadde üstünde bisiklet şeridi yok, hepsini bir kenara bıraktım ya bizim sürücülerimiz diğer arabaları bile taciz ederken, bisikletliler nasıl sürecekler ki?

İşin bu kısımlarını da öğrenmek sorgulamak lazım, umarım her şey tam yerinde ve doğru yapılmıştır da Alanya, Kayseri fark etmez, her kim yapıyorsa bu işi tam yaptığı için tebriği hak etmiş olsun.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5552
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 30 Nis Cum, 2010 09:32

Alanya'da var, evet. Ama, kayn Vunda tabiî, Almanlar yerleşmiş ya :-)
Öte yandan, bu şeritler aslında bisikletin caddeden gitmesinden daha tehlikeli.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 17 Ağu Sal, 2010 11:48

Konuya pek ilgi yok ama olsun, ben ilgili haberleri bilgileri girmeye devam edeceğim. Bugün Habertürk.com sitesinde bir yazı okudum, yazar Bayan metroya bisiklet ile binememekten şikayetçi olmuş, yazının içeriği ve kaleme alınış şekli ile güzel :) iyi bir edebi eser ortaya çıkmış. Tabi işin pratiğinde istendiği gibi bir şey olabilir mi, olamaz mı bu çok tartışılır.

http://www.haberturk.com/yasam/haber/54 ... uzel-yasak
İşbu nedenlerden dolayı, ağzım kulaklarımda, bisikletimi ittire ittire akşam vakti metroya girdim. Bu sırada “Bağyaaaann bağğğğyan!” şeklinde bir ses duydum, pek çok sevdiğim bu kelimeyi ciddiye almadım. Ancak bana söylüyormuş. 07-30-09.30 ve 16.00-20.30 olarak belirlenen yoğun saatlerde metroya bisiklet sokmamız yasakmış, diğer saatlerde de ücretliymiş. Neden? Çünkü yer kaplıyormuş.

Metrodan çıkıp tek çare olan taksiye bindiğimde birkaç soru biriktirdim:

- Yoğun saatte daha da teşvik edilmesi gereken bisiklet kullanımı neden cezalandırılıyor? Herkesin gideceği yer metronun çıkış kapısının yanında mı? İnsanlar metrodan çıktıklarında 2 otobüs 1 minibüs yapmak yerine gidecekleri yere 100 pedalla gitseler fena mı olur?

- Yukarıda belirtilen yoğun saatler dışında yani 09.30-16.00 ve 20.30-23.59 saatlerinde neden bisiklet için ekstra ücret isteniyor? Madem yoğun olmayan saat, niçin bisiklete para ödüyorum? Pekala ferah ferah yan yana gidebiliriz.

-Bu uygulama tekerlekli sandalye kullanmak zorunda olan kişiler için de geçerli mi? Yani “Engellileri de sosyal hayata dahil ediyoruz, bakın otobüsleri bile onlara göre yaptık” deyip kaldırımları alçaltmayı unutan ilgili kişiler, yoğun saatlerde bu vatandaşlarımızı da metroya almıyorlar mı? Mantık yer kaplamaksa, tekerlekli sandalye bisikletten daha büyük bir suç(!) işliyor. Hemen ilgilenilsin.

-Ve en temel soru: Her türlü engele rağmen bisiklet kullanmak isteyen bu insanlar doğayı kirletmiyor, trafik yaratmıyorlar diye teşvik edilip ödüllendirileceklerine neden cezalandırıyorlar?

hasancicek37
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 136
Kayıt: 05 May Sal, 2009 11:16

Bir bisiklet bin musibet!

Mesaj gönderen hasancicek37 » 18 Ağu Çrş, 2010 14:18

Dünkü bayan yazarın yazısının ardından habertürk.com'da yeni bir köşe yazısı daha çıkmış.Habertürk'ün ve yazarlarının üst üste bu konuya eğilmeleri beni çok mutlu etti.Umarım bunun üzerine büyükşehir yetkililerindenden-bizzat Kadir Topbaş'tan- bir açıklama gelir ve bir proje ortaya konursa çok iyi olur.Olmalı artık.Ben de Bursa'da yeni bir taşındım ve üniversiteyle evimin arası 15 dakika.Hergün bu yolu dolmuşlarla almak istemediğim için bir bisiklet almayı da düşünüyorum.Bilinç olmalı!
Aklıma takılıyor…
Kültür başkenti değil miydi İstanbul?
Şişli-Taksim arası Harbiye’den geçerken düşünüyorum, burası kültür vadisi değil mi?
İnsanların birbirlerine bu kadar saygıdan yoksun olduğu bir yer nasıl olur da ‘Kültür Vadisi’ olabilir?

Ölümle kalım arasında yaşadığım farklı duygularla sonunda geliyorum Taksim’e…
Şükür, bugün de yırttık kefeni!
Akşam dönüş yolunda bakalım ne çıkarsa bahtımıza…
http://www.htspor.com/diger/haber/54338 ... in-musibet

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 18 Ağu Çrş, 2010 14:25

Valla ben doğru düzgün bisiklet kullanmayı bilmiyorum aslında :) ama İstanbul için geç kalınmışmıdır? Bence biraz geç, bir şeyler tabii ki yapılabilir. Yapılabilen noktalarda bisiklet yolları, metro istasyonları için 2007 yılında bir çalışma yapılmıştı ve numune olarak Bakırköy İncirli istasyonu girişine bir tane de bisiklet park noktası yapılmıştı diye hatırlıyorum, hatta bunun için bir tabela hazırlamıştım. Fakat diğer istasyonlarda hayata geçtimi bilmiyorum, güzel bir fikirdi ve aslında olabilecek tek çözümdü, bunu metro ya da tramvaya bisiklet ile binilmesi yönündeki yazıya atfen söylüyorum, yani bu mümkün değil, bizim pik saatimiz tüm ya :) nasıl binecek adam bisiklet ile, hem kendine hem çevresine eziyet.

İkinci yazıda bahsedilen ise biraz daha mantıklı bir isteğe dayanıyor, neden bisiklet yolları yok, ya da neden bisiklet kullananlara karşı saygı yok temelinde bir yazı idi, onu sonuna kadar destekliyorum zaten.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 26 Tem Cum, 2013 19:28

Bir de bisiklet yolu yapıcaz deniliyor ya :) ben nerden güleyim bilemiyorum.

http://www.youtube.com/watch?v=CK5QZz_L_FY

Çok bisiklet meraklısı bir adam değilim, hatta kullanmayı bilmiyorum desem yeridir. İstanbul trafiğinde bisikletin ne kadar yeri var açıkçası buna da karar veremiyorum, kıyas yapabileceğim böyle trafiği olan bir kent görmediğim için o açıdan yorumlamayacağım ama şu kadarını söyleyeyim, bu işin her tarafı yanlış. Bir kere böyle bir grup halinde sürüş yapacaksa bunun izinli olması lazım, diyelim bisikletçiler duyarlı ve bu işi izinli yapıyorlar, o zaman devletin trafikten sorumlu birimlerinin de hem bu kişilerin hem de bu kişiler nedeni ile oluşabilecek durumların önlemini alması lazım, duyurularının yapılması lazım, şu gün şu saatte şu güzergah kapalı olacak, önüne, ortasına, arkasına eskortunu koyarsın, güzergahta geçişleri esnasında oto girişine izin vermezsin geçer giderler, bu kadar, bunun uygulaması bu. Ha gelelim, şahsi görüşüme dediğim gibi değil İstanbul şu şey içi kadar Viyana' da bile bisikletlilerin bir araya gelip trafiği kapattırdıkları organizasyonlardan nefret ediyorum, hem de arabam olmadığı halde, arabası olanlar hep bir ağızdan höykürüyor ama işte bir sefer yapılmış bir kanun :)

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5552
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 26 Tem Cum, 2013 19:50

Ne kadar medeniyetsiz halk ulan, yuh be!

Bisikletli olmak, yaya, otomobille veya motosikletli olmak gibi »normal« bir şey. Bisikletlileri görmek de – bu bağlamda – hoş.

Bu bir.

İkincisi, ben şahsen bir çok bisikletliden nefret ederim :-) Hele direksyon başındayken, Freiburg kentinde bisikletli kraldır. Berlin’de hayvanın bile daha fazla hakları vardır – iki kent, iki kültür :-)

Bu iki.

Ben eskiden acaip bisikletçiydim, bunu ne yazık ki biraz yitirdim, her neyse.

Bu da üç.

Ve de … ilginç olan: İstanbul’da Kuzguncuk’ta ve İcadiye’de yetmişlerde ve seksenlerde çok bisiklete binan çocuklar olurdu, bayaği vardı. Ben oralarda bisiklete binmezdim, dahası binmeyi de pek bilmezdim gibi :-) Ama vardı. Bu biraz unutulmuş bir mesele gibi.

Bu da oldu dört.

Ula, bugün bir sunucu kurabildim, bir de dört bisiklet tezi şeettim, meşelle be :lol:

Cevapla

“Diğer Toplu Ulaşım Sistemleri” sayfasına dön