gnl-DN.09 » Nehir Taşımacılığı

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

gnl-DN.09 » Nehir Taşımacılığı

Mesaj gönderen Esat » 24 Şub Sal, 2009 18:33

Başlık yeni üyemiz Özgür' ün talebi ile açılmıştır. Bu başlık altında nehirler üzerinde yapılan yük ve yolcu taşımacılığı ile ilgili konular yer alacaktır.

-Esat-
En son Esat tarafından 18 Eki Pzt, 2010 23:19 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5552
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 24 Şub Sal, 2009 20:21

Nerede? Buradaki Ren, Tuna, Main nehirleri mi? Türkiye'de hiç nehirde taşımacılık görmedim. Halbuki ...

B. Alabay

Özgür
Abonman
Mesajlar: 16
Kayıt: 21 Şub Cmt, 2009 02:58

Mesaj gönderen Özgür » 24 Şub Sal, 2009 21:55

Evet Türkiye'de şu anda yok. Sadece Sakarya nehrinin bir kısmında yapılması için yapılan bazı projeler var. Ve İzmit Körfez'ine Sapanca gölünden kanal bağlantısı projesi. 1970'lerde bir ara düşünülmüş ancak sonra vaz geçilmiş, AKP bir ara ele alır gibi oldu ancak henüz ortada bir şey yok...

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 24 Şub Sal, 2009 22:30

Bende Türkiye' de yok diye biliyorum, birde bu tip bir taşımacılık için Türkiye' de uygun akarsu varmı? Evet büyük nehirlerimiz var hatta nerede ise ülkeyi kuzeyden güneye geçen büyük nehirlerimiz var ama bu nehirlerin debisi çok fazla, benim bu konuda teknik bir bilgim yok ama bildiğimiz örneklere baktığımızda çok geniş nehirlerde bu iş yapılıyor, yani debisi fazla olsa bile yüzeyi dingin sular, bilmem anlatabildim mi? Bizim Fırat falan biraz deli akar :)

Birde Sapanca gölü ile İzmit Körfezi arasında demişsiniz bunun Sapanca gölünü katletmekten başka ne faydası olabilir ki? Acaba yolcu taşıma amaçlı bir kanal açılması mı söz konusu idi?

Özgür
Abonman
Mesajlar: 16
Kayıt: 21 Şub Cmt, 2009 02:58

Mesaj gönderen Özgür » 24 Şub Sal, 2009 23:12

Evet bu konu, çok sayıda büyük akarsuyumuz olmasına rağmen Türkiye'de ele alınmış değil (500 KM'NİN ÜZERİNDE 7-8 TANE). Kanallarla doğuyu batıya da bağlanız mümkün. Ancak hiç biri üzerinde akış rejimi düzenlemesi, zemin ıslahı vs yapılmış bir çalışma yok.

Sakarya nehri projesi ise Boğaz'a alternatif, Karadeniz'e bir su yolu daha açmak amacı ile düşünülmüş ve Adapazarı'nın Karasu limanından İzmit Körfezi hattı olarak Aşağı Sakarya havzasında düşünülmüş. Aslında Ankara'ya kadar gelen bir nehir. Marmara Deniz'ini Ankara'ya bağlamış olursunuz !!!.

AB'de taşımacılığın %30'u bu şekilde Ren- Tuna ve Elbe üzerinden yapılıyor ve Karadeniz'den Hamburg ve Amsterdam'a kadar ulaşmak mümkün. Ve gemi taşımacığı karayolunun 10'da biri, demiryolunun ise 3'te biri maliyetinde...

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 25 Şub Çrş, 2009 22:03

Özgür yazdı:Sakarya nehri projesi ise Boğaz'a alternatif, Karadeniz'e bir su yolu daha açmak amacı ile düşünülmüş ve Adapazarı'nın Karasu limanından İzmit Körfezi hattı olarak Aşağı Sakarya havzasında düşünülmüş. Aslında Ankara'ya kadar gelen bir nehir. Marmara Deniz'ini Ankara'ya bağlamış olursunuz !!!.
Sakarya projesi ya da İstanbul' daki bazı projeler bana hiçbir zaman gerçekçi görünmedi, tabii dünyadaki diğer kanalların uzunlukları nedir bilmiyorum, ama İzmit-Sakarya ekseninde İstanbul boğazına bir alternatif açmanın maliyeti ve getirisi nedir? İstanbul boğazını tanker trafiğine kapatabilecekmisiniz? Kendi toprağınız olmasına rağmen uluslararası antlaşmalar söz konusu, bir ülke hayır kapatamazsın derse ne olacak? Yani bu işlerde sadece harita üzerinde çizgi çizmek çözüm değil öyle olsaydı biz İstanbul trafiğini çözerdik :)

Burada mevcut nehirlerimizden faydalanabilirmiyiz buna bakmak lazım, sizinde belirttiğiniz gibi Kızılırmak için olumsuz diye yazıyor, ama bir diğer konuya yine dikkat çekmişsiniz, biz de akarsu rejimi diye bir şey yok ki, derelerin ıslahından anladığımız şey nedir mesela, basit bir dereyi bile ıslah edemezken koskoca nehirleri nasıl kontrol altına alabiliriz?

Nehirlerin derinliklerinin çok etkili olacağına pek inanmıyorum, bu mavnalar yapı itibari ile düz zeminli diye biliyorum, doğrumu? dolayısı ile derinlik büyük etken değil, ama genişlik ve genişlik ile birlikte yeterli manevra alanını sağlayacak bir akış ekseni, yani durmadan 90 derecelik açılar ile yolculuk yapılmasını gerektiren bir akarsu bu iş için doğrumudur? ya da sürekli bir eğime sahip akarsu yatağı?

Biraz şu Volga, Don ve Tuna ile ilgili bilgi toplayıp akarsularımız ile öyle kıyaslamak lazım, bakıcam şimdi menşur wikiden.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 25 Şub Çrş, 2009 22:25

Rjev'den itibaren ulaşıma elverişli bir halde akar. Moskova Kanalı'yla birleştiği yerden sonra genişliği 230 m'yi bulur. Bundan sonra nehirde düzenli bir ulaşım sağlanır.
Volga/İdil nehri ile ilgili bir not bu. Ulaşıma elverişli bir halde akmaktan kasıt yüzeyin yani zeminin düzlüğü ve genişliğe bağlı olarak düşen debiyi kast ediyor olsa gerek.
Bu da bir gazetedeki haber tıklayarak tamamını oradan okuyabilirsiniz.

Yine Avrupa' daki örnek nehirlere baktığımızda pek çoğunun ortak özelliği nehrin genişlediği ve akışın yavaşladığı yerlerde yapılıyor olması, benim acaba dediğim kıvrımlı yapı herhalde çok büyük etken değil, çünkü Duisburg dünyanın denize en uzak limanı herhalde ama buradan Hollanda' da denize döküldüğü yere kadar tabiri caizse yılan gibi kıvrıla kıvrıla gidiyor :)

İSMAİLÇELİK
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 156
Kayıt: 05 Haz Cum, 2009 15:17

Mesaj gönderen İSMAİLÇELİK » 18 Haz Prş, 2009 11:26

Türkiye'de Bartın Çayı hariç deniz taşımacılığına uygun akarsu yoktur.Ondada 7km. içeri girilebiliyor.Sebebine gelince;çünkü yarı kurak bir iklimi olan ülkemizin yağışları düzenli değildi,r bu nehirlerin su seviyesinde mevsimler arasında ciddi farklara sebep oluyor.

Ayrıca yatak meyilleri fazladır yani yüksek ve engebeli ülke oluşumuzdan dolayı ani yükseklik artışları veya düşüşleri olmaktadır.

Batı Avrupa'da gel-gitin etkin olmasından dolayı yüzbinlerce yılda oluşan haliçlerde buna müspet katkı yapar.Türkiye'de gel-git 90cm. geçmediği için bu tür hakiki anlamda haliçte yoktur.

Ülkemizde Van Göl'ü üzerinde Tatvan-Van arasında birde Keban'ında aralarında olduğu Gap kapsamında bazı baraj gölleri üzerinde bu tür taşımacılık vardır.

Astarı yüzünü geçmeyecekse bu barajlar arasında kanallar ile bağlantı yapılabilir.

Sakarya Nehrini Sapanca'dan bağlama fikrine karşın İstanbul'un batısından alternatif kanal fikride vardır.

Ama deniz ticaret filomuzun nehir tipi gemileride olmalıdır.Çünkü Tuna yoluyla Romanya,Bulgaristan,Sırbistan,Avusturya,Macaristan ve Almanya'nın güneyine ulaşılabilir ve oradan kanalla Elbe VE Ren nehirlerinede bağlanılabilir.

Azak Deniz'inden(Kırım)Volga (İtil) Nehri ile Kazan'a kadar gidilebilir.

Yine eski adı Lenin Kanal'ı idi biz ona Sokollu Kanalı diyelim geçerek Don Nehrine oradanda Astrahan üzerinden Hazar'a ulaşılabilir.

Uçuk bir fikrimde şu olur olmaz taşan Hazar'A karşı kuruyan Aral'a su takviyesi yapılacak bu kanal aynı zamanda ulaşım amaçlıda kullanılacaktır.Böylece Türkmenistan ve Kazakistan'ın iç kesimlerinin yanısıra Özbekistan'a kadar gidilebilecektir.

Cevapla

“Deniz Yolları” sayfasına dön