Yerli konusunda bizde gereken ciddiyet yok! Türkiyede herşey çocuk bahçesi gibi. Sonra Almanlara bakıyorlar ve alay ediyorlar, aa bak Alamanlar yine manyak felan. Evet. Manyak olacaksın, nevrotik olacaksın, yoksa yürümez bu işler. Yü-rü-mez. Güzel mezeler olur, 1001 gece aşk, meşk, rakı, üzüm ve tesbih olur ama ciddî teknoloji üretilemez. Üreten Alman olur, İsviçreli olur, İsveç olur, Japon olur
ve, her nedense, Çin olur. Ek Malezya (trafik konusunda olmasa da, elektronik konusunda çok büyük numara).
Dendiği gibi de, şaaşa, şakşak (ne bu şakşak be? 31 çeker gibi ses!), »çağdaş dıramvay«, ENNNN bööööğğğk, wowwww falanlardan yola çıkılırsa, öyle binâenataerkilperest (nassı ama?) hafif ıslak düşler olur, o kadar. Boğazın üçyüz metre altında VIP fayton ve 5000 metre üzerinden de VIP² çiftetelliferiği yaparlar. hepsi de Çamlıcada buluşur, öksürük şurubu içer!
Bunlar gayrıciddiyetül-beşerriyeh. Eh? Dünya da neresiyle gülsün, ağlasın, şaşırır. Kranker Mann am Bosporus olur Sehr kranker Mann am Bosporus
Psüşiş kırank falan. Bu böyle. Bunun aslında muhalefetle de ilgisi yok. Hamam, tellak, taş, mangabaşı
hep aynı. Hepsini yıkıp, Fin saunası yapacaksın. Veya yüzme havuzu. Ya da Japon tuvalet duşu
Bilmem valla, şu anki siyasetin çok büyük bir avantajı var, bütün problemlerin ve belâların kabahatlısı. Bunlar kovulduktan sonra gelenler acaba ne yapacak? Asıl korktuğum o!
Paradigma değişimi başlamadıkça hiçbir şey olmayacak. Devrim, Tosun, tramvay, metro, kuççe, hiçbiri.
Ama şu Bursada yapılan şey? Hiç de fena değil! Nitekim başta bir bayan mühendis de vardı, işi kurtaran budur, hehe
Bence hatamız kibir. Alttan alma ve hakiki çalışkanlık (yani ötmemek, şov yapmamak, YAPMAK), onu hâlâ kimse öğretemedi. Esat, sen ben bile bu konularda ikide ikide kapışıyoruz. Ki sen sırf dikkafalığından yapıyorsun
Piskolocih bu, biliyom.
Bu kadar palavra yazdım, son bir şey daha: Yapcaz etçez derken napıyz? hep peşten koşuyoz. Neden? Asıl önemli olan ne? İleri bakış. Ama hakikat ne? Almanlar yine şu gülünç, hahahaaa, değirmenlerle uğraşıyorlar. Ne kaddar palavracı, e mi? değirmen! Moderin değirmen, felan. Biz naapak? Şöyle taşşş gibi adom sangdrali, hem de EN. En boktan yerde EN enayi şey. Öfff! Araplar bu sırada ne yapiyorlar? Birbirlerini kesmekle ve ayet didiklemekle uğraşmayacak bir teneffüs bulduklarında, abov, biz acaba mikroçip yapımıyla mı uğraşsak diyorlar! Pes be! PES! Biz ne yapacağız? Efendim, yine EN yeni kahve otomatını yerli yapım olarak üretip, Yemenee ikram edeceğiz. Olur mu yahu? Nerede hakiki mühendislerimiz? Nerede iyi mühendis yetiştirebilecek birimler, öğretmenler? Adam koskoca möhendiz, geliyor benimle insan-maymun gevezeliğine başlıyor
Yaşadım bunları. Çüş dedim.
Tabiîki bütün bunların kültürel, tarihsel, bilmemnesel şuuraltı etnopsikoanalitik sebepleri vardır. Ama sıkıyor artık. Son aylar gösterdi ki, bizde de (!) uyanık, enayi olmayan, gözü açık gençler ve yaşlılar var. Onlar biraz yönetime geçseler, güzel olur. Bilmem artık, demografik gelişme bu konuda müsbet mi olacak, menfî mi.