ist-M.10:01 » ABB/SGP Metro Araçları

[Esat]

ABB (Asea Brown Boveri) - SGP (Simmering Graz Pauker AG) üretimi bu araçların ilki 1988 üretimi, yanılmıyorsam 88-89-90 yılları üretimi olarak numaralandırılmışlar ve toplam 107 adet var, aslen Aksaray-Havalimanı metrosu için alınan araçlar daha sonra tramvay hattının hızlı bir şekilde devreye alınması ile 2003 yılına kadar yaklaşık 11 yıl tramvay hattında da 47 kadar araçla hizmet verdiler, ray oluklarına geniş gelen tekerleklerinin et kalınlıkları düşürülerek oluklu ray standartına getirilmesi ile kullanılabilen araçlar yine ilk zamanlar Laleli, Sultanahmet ve Çırpıcı gibi yokuşları çıkma problemi yaşıyorlardı, teknik olarak metro aracı olmaları nedeni ile kumlama sistemi bulunmaya araçlara sonradan kumlama sistemi ilave edilerek bu problem giderilmiştir.





Bu emektar araçlar halen Aksaray-Havalimanı metrosu ile Zeytinburnu-Bağcılar ve Edirnekapı-Sultançiftliği tramvaylarında yolcu taşımaktadırlar, araçlar doğru ve iyi bir bakım ile ne kadar uzun ömürlü kullanılabileceğinin en iyi kanıtıdır, 17 yaşındaki bu araç bazılarına göre yaşlı olsa da emsali olabilecek abisi durumundaki 70 li yılların araçları da halen Viyana metrosunda kullanılmaktadır.


Viyana da kullanılan bir alt model ABB/SGP metro aracı

[alabay]

Viyana'dakilerin iç tasarımını merak ettim. Tramvay zamanlarında biraz oturma yerleri az diye hatırlıyorum. Vasıtalar bakımlı olursa onlarca sene çalışır, nitekim Berlin banliyösünde 80 senelik trenler çalışırdı bir zamanlar (90'lara kadar, ve hâlen de insan özlüyor onları).

B. Alabay

[Esat]

Viyana'dakilerin iç tasarımını merak ettim. Tramvay zamanlarında biraz oturma yerleri az diye hatırlıyorum. Vasıtalar bakımlı olursa onlarca sene çalışır, nitekim Berlin banliyösünde 80 senelik trenler çalışırdı bir zamanlar (90'lara kadar, ve hâlen de insan özlüyor onları).

B. Alabay

İstanbul dakiler ile arasında karoser olarak ikisini yanyana koyduğunuzda çok büyük bir fark yok, ama incelediğinizde bariz bazı farklar ortaya çıkıyor, örneğin; İstanbul dakiler her bir yanda 4 Viyana dakiler 3 kapılı ve boydan biraz kısa, iç kısımda İstanbuldakiler biraz daha yüksek viyanadakiler ise biraz daha geniş (bu algı ile ilgili bir durum olabilir ama böyle bir fark hissediliyor) bunun dışında kapı tasarımları aynı ve aynı sistem ile çalışıyor, iç tasarımda da koltukların yerleşimi orta bölümde aynı ama kapıların az olmasından dolayı her bir vagonun iki ucunda oturma bölümleri var bizimkilerde bu bölümler biraz daha dar ve oturma yeri yok, ama genel konsept aynı, yani koltuk şekilleri, koltuklar ile ayakta durulan yeri ayıran bölümler aynı konsept, sanırım SGP artık araç üretmiyor dolayısı ile ABB de elektrik ve elektromekanik olayında başka firmalar ile çalışıyor, hatta SGP Viyana' nın kapanacağı söyleniyordu, buradaki boşluğu Bombardier almış durumda, 2 yıl öncesine kadar bu fabrikanında kapatılacağı söyleniyordu ama sanırım aldıkları siparişler nedeni ile bu kapanış ertelendi.

[Esat]

ABB lerde bir ara lalelerden nasibini almıştı ama güzelde olmuştu hani









Burada da iki ABB bir RTE yi araya kıstırmışlar

[Esat]

Trenle oyun olmaz!!





şakaya gelmez.

[alabay]

O ne öyle yine?!

B. Alabay

[Esat]

O ne öyle yine?!

B. Alabay

Aracın orta bojisinin mukavemeti ile körük bölgesinin dikeydeki kıvrılma açısı test ediliyor

[alabay]

Ahzo. Deprem önlemleri mi?

B. Alabay

[Esat]

Ahzo. Deprem önlemleri mi?

B. Alabay

Yok daha çok İstanbul da neden her yere tramvay yapılamıyor sorusuna cevap aramak için tepelik ya bizim yokuşlarda genelde böyle başlar cart diye düzden rampaya işte burada şekil a da tramvayın cart diye yokuşlara giremeyeceğini görmüş oluyoruz eheheh

Ben sorayım nedir bu fikri olan?

[alabay]

Şunlar hem bir Stuttgart'a hem de bir Prag'a gidip baksalar? Aynı tepelik yerler, acaba oradaki "gavurlar" nasıl becermiş?

B. Alabay

[gokhan aslan]

son fotolar deneyler bi hayli ilginç ama tek tepelik yer istanbul değil diğer yerler de nasıl oluyo bu işler (bu aracı hiç sevmiyorum kalkarken darrrr diye bi ses çıkıyor ya oy oy oyy)

[Esat]

Vay be, hala o resimde ne olduğunu aslında kimse anlamadı değilmi? Yani görüyorum ki hala deney olduğu zannediliyor.