bur-T.10:04 » Yerli Üretim Tramvay "İpek Böceği" - Durmazlar

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18158
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 16 Mar Cum, 2012 19:10

Mehmet tüm açıklamaların için tekrar teşekkürler. Ben bir de şunu ekleyeyim belki seninde haberin vardır, bir üniversitede Milli Sinyalizasyon Yazılımı gibi bir ismi olan çalışma yürütülüyormuş. Bunu geçen sene duymuştum ve konudan bahseden kişide sinyalizasyon ve elektromekanik konularında uzman birisi idi ve çalışmadan çokta ümitli. Yapılan çalışma aslında daha çok demiryolu sistemleri için ama herhalde bir kere kotardıktan sonra diğer sistemlere de uyarlanabilir.

mustafaguler
Müdavim
Mesajlar: 801
Kayıt: 05 Haz Cmt, 2010 17:12

Mesaj gönderen mustafaguler » 16 Mar Cum, 2012 19:25

Biz burda bu konuyu çok tartışıcaz ama gelin görünki iş oldu bittiye gelecek. Ama şunu söyleyebilirim ki İpekböceği ve RTE bu sektöre canlılık getirmiş ve ülkemizde böyle bir sektörün olabileceğini göstermişlerdir. Bundan 15 yıl veya 20 yıl sonrası için çok daha ümitliyim bu sektör adına.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18158
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 16 Mar Cum, 2012 19:35

mustafaguler yazdı:Biz burda bu konuyu çok tartışıcaz ama gelin görünki iş oldu bittiye gelecek. Ama şunu söyleyebilirim ki İpekböceği ve RTE bu sektöre canlılık getirmiş ve ülkemizde böyle bir sektörün olabileceğini göstermişlerdir. Bundan 15 yıl veya 20 yıl sonrası için çok daha ümitliyim bu sektör adına.
Sonuna kadar katılıyorum, yani sektör ve gelecek konusunda :) oldu bitti konusunda da hemfikirizde ne bileyim pek öyle adlandırmak istemedim ;)

Kullanıcı avatarı
mehmet kahraman
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 124
Kayıt: 28 Oca Cum, 2011 18:38

Mesaj gönderen mehmet kahraman » 16 Mar Cum, 2012 19:56

Herkes birşeyler yapmak istiyor. Birileri gerçekten yapıyor birileri yapamıyor. Bizim bu tartışmaları yapmamızın nedeni, birçok şeyin yapım yöntemi biliniyorken ve imkanlar varken yapılamamasıdır.

Sanayi toplumu olamamışken bilişim toplumu içinde bulmuşuz kendimizi. Bari buna ayak uyduralım. Bir yandan fabrikalar kapanırken yerine her tarafta alışveriş merkezi yapılmasının, üretimden çok tüketim kültürüne yakın olduğumuzun göstergesi.

Bunun için yazılım konusu hayati öneme sahip. Donanım konusunda treni kaçırdık ama yazılım ile arayı kapatabiliriz. Ama iyi bir araç yapmak için 15-20 yıl çok uzun bir süre.

Esat; birçok yerde benzer çalışmalar var. TÜBİTAK'ın simülasyon yapmak için kurduğu bir ekip vardı bir zamanlar. Ama ses seda yok. Üniversite, özel sektör vs. kendi çapında bir şeyler yapmaya çalışıyor ama net sonuçların alınması çoğunlukla zaman alıyor. İşbirliği kavramı gelişirse sanırım sonuç almak daha kolay olacaktır. Üniversitenin, özel sektörün ve kamunun bazı konularda işbirliğine girmesinin sağlanması gerekir. Bursa belediyesi ile Durmazlar gibi.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18158
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 16 Mar Cum, 2012 20:08

İşbirliği konusunda kesinlikle haklısın ama işte bu konuda ne diyeyim ki, üniversitelerin birbiri ile yarışması çok güzel bir şey, eğer gerçekten sonuç verip kaliteyi arttırıyor ise ama maalesef ama maalesef her zamanki hasletlerimize yenilip, yardıralım gitsin topalda varsak sürünüpte varsak finiş bizimdir dersek olmuyor.

Bu tramvay videosunda şöyle bir ifade geçiyordu "biz şimdi avrupalı üreticilerin eksiklerini görüp söyleyecek duruma geldik" çok iddialı ve kusuruma bakmayın ama bir o kadarda işi boş bir sözdür bu. Adam tramvayı icat etmiş kardeşim :) sen yapılan şeyin üstüne bir kademe koyarsan o adama bir şey öğretirsin. Ne koydun? Boji sistemin klasik, katener sistemin klasik, araç tipin klasik, ne koydun üstüne? Kendi yazılımını yaptın, tamam diyorum ya vallahi de billahi de yaptıysanız ellerinizden öperim, ve canı gönülden isterim yapmış olmanızı. Da bir soru sorucam peki neden bugün hala bir demiryolu makinesi yapamıyoruz? Çok daha basit dimi bir tramvay ya da metro aracına göre? Ya basit bir tirfonaj aleti, neden illa da alaman malı isterim diyor iş yapanlar? Ya da hadi abartıp hat inşa demeyelimde 4 bıçaklı bir buraj makinesi? Yok. Bu yazılım işini çok hafife alıyoruz gibi, burada C de oturayım da bir stok takip programı yazayım demiyoruz, ya da 2 eksen bir freze falan. Tekrar tekrar söylüyorum yapıldı ise elinizden alnınızdan öperim, hatası, eksiği tabii ki olacaktır ama yapıldı ise düzeltilir.

Bu işler küçük ekiplerin kısa sürede çözeceği işler değil, ben bu yüzden olumsuz bakıyorum. Tanıtımını yapıyoruz diyerek bir video yapıyorsanız bana bu bilgileride verin, bazı ifadeler şoven ve tutarsız geldi. Ama herşeye rağmen İPEK BÖCEĞİ ne hep destek tam destek :) şahsım adına eleştirel bakışım YAPAMAYIZ ABİ değil YAPIYORSAK DOĞRUSUNU YAPALIM mantığıdır.

Mehmet Kasım
Seyyah
Mesajlar: 4319
Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38

Mesaj gönderen Mehmet Kasım » 16 Mar Cum, 2012 20:54

bursa tramvay üretimi ile ilgili videodan bazı resimleri aldım. özellikle pc başında tasarımla ilgili görüntüleri almaya çalıştım.

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Mehmet keles
Moderatör
Mesajlar: 233
Kayıt: 18 Ara Prş, 2008 23:25

Mesaj gönderen Mehmet keles » 20 Mar Sal, 2012 00:38

Konu tramvay olunca bende birşeyler yazayım.

İpek böceği aracını fuarda gördüm. Aslında yerli olması ihtimali beni heyecanlandırdı. Fakat aracın reklamlarında yazan %100 yerli tasarım. %100 Yerli üretim kulağa hoş gelsede araç Siemensin standında sergilendi. Bu bile aracın aslında Siemens olduğunun sinyaliydi. Aracı incelediğimde tabiiki basit aksaklıklar gördüm fakat siemensin alçak tabanlı araçlarda yaptığı bojiyi kullandığını araç üst kasasından anlaşılıyor. Yazılım tabiiki öneml, aracın tüm fonksiyonlarının yazıldığı bir Vcu (vehicle computer Unit) vardır birde haberleşme ünitesi vardır..vs. vs. önemli olan bu yazılımın ana kısmına sahip olmaktır. Mesela skoda motor,boji ,ana yazılım tamamen kendisi yapıyor. Fakat frenleri knordan alıyor. Rotem ise ana yazılım bombardier, mcm ler ve tali yazılımlar skoda, kuplaj kendinin motorlar skoda pantoğraf skoda v.s. yani anlatmaya çalıştığım yüzde yüz yerli tramvay kimsede yok %70 çok iddialı geliyor. Bojiye gelince ben bojiye boji demem fren motor kaplıinler fren kaliperleri damperler benim olmayınca desem yerinde olur fakat ben bile inanmadım çünkü yüzde yüz yerli bir boji dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Bojinin sadece şasesini planladık yaptık, heeyt yüzde yüz yerli külahıma anlat, fakat bana de ki şasesini dizayn ettim fren kaliperlerini şurdan motoru buradan damperleri şuradan 1.cil süspansiyon şuradan, fren silindirleri knorrdan tamam neden olmasın. Arkadaşlar bunların hepsi güzel şeylerde yahu şu aracın kafasını daha güzel yapabilirlerdi. Motora gelince arkadaşımızın biri araba motorları ile elektrikli motorları sanırım karıştırmış. Elektrik motorları özellikle trenlerde kullanılanlar son yıllarda yüksek kapasiteli İGBT lerin kullanılmaya başlaması ile A.C. yapılmaya başladı, DC ler gittikçe ortadan kayboldu yeni nerdeyse hiç DC yapılmıyor. AC motorlar ise yeterince basit ve ucuz çünkü Rotoru sargısız sadece statorunda sargı olan basit bir motor. İçten yanmalı motorlardan çok daha basit, yerli imalatı bence gerekli fakat müblem değil , şu an ötelenebilir. Önce yazılım v.s. yapılmalı motorla vakit kaybedilmemeli, daha sonar bir üretici bunu üstlenip kolaylıkla imalatını yapabilir sadece hesap kitap işi. Neyse daha çok yazasım var fakat,

Yarın devam edeyim bugünlük yeter çok konu var, konuları atlaya atlaya ancak bu kadar özetleyebildim...tramvay bizim tutkumuz ne yapalım...

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5586
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 20 Mar Sal, 2012 11:53

Vay be, bak işte buna bilgi derler! Sağolasın.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18158
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 20 Mar Sal, 2012 16:46

Gerçekten sağol Mehmet, profesyonel bir profesyonel bakış açısı daha görmek bizi daha çok aydınlattı, genel olarak kaportaya karşı baskın olmasa da bir antipati var gibi :)

Diğer taraftan ben haliyle uzaklaşmanın verdiği bir uyuşma yaşıyorum sanırım mesela AC motora geçildiğini öğrenmek benim için sürpriz oldu, üreticiler DC-AC konvertör masrafını DC motor üretim ve bakım masrafından az bulmuş olsa gerek, tabii bir de AC motor ile tren yürütmedeki farkları bilmediğim için bir yorum yapamıyorum, ama bahsettiğin gibi bir üretim şekline geçildi ise teknik bir sorun yok demektir.

Mehmet keles
Moderatör
Mesajlar: 233
Kayıt: 18 Ara Prş, 2008 23:25

Mesaj gönderen Mehmet keles » 20 Mar Sal, 2012 19:40

Dizayn meselesine gelince, kasa ve genel görüntü maalesef önemli, hepimiz fonksiyondan ziyade dizayna önem veriyoruz. Estetik, Allahın yaradılıştan bize verdiği bir yeti. Tabiiki tramvayımızı estetik isteriz. Tabiiki yaptığı iş itibariyle taşıma aracı A ile B noktasına en hızlı ve konforlu ve emniyetli taşıma aracı. Dizayn ve estetik bunun sadece konfor kısmına cevap veriyor desek doğru olur mu? bence olmaz ne dizaynı bozuk konforlu araçlar var. Neredeyse dümdüz hiçbir estetiği olmayan konforlu araçlar var. Fakat bizim konumuz ulaşım. Bizi zamanında ulaştırsın. Bunun için yerli üretim şart. Yabancılardan bu araçları tedarik ettiğimiz sürece sistemimizi en çabuk olarak raylı sisteme döndüremeyiz. Artı her yedek parça , retrofit, ağır bakımları yaparken bu adamlara muhtaç kalırız. Yeraltı yerüstü zenginliğimizde yok. Ne kadar üretirsek o kadar yaşama şansımız var. Yerli tramvay aracı için gerçekten yerli sanayiciler gerekiyordu ve biryerlerden bu üretim kasa ile de başlasa d e s t e k l i y o r u z.
Sevindirici bir gelişme oldu bu arada furda KİK adında bir kapı firması ile tanıştım. Sahibi Bülent bey Almanyada yıllardır kapı üretiyormuş, ife'ye rakip olmuş. Kapıları gayet güzel elektrikli ve gayet basit. Durmazlar ilede görüşmüş. Üretimini Türkiyeye kaydırmaya uğraşıyor. Şimdilik almanyada alman bir ortağı ile üretim yapıyormuş. Abimize başarılar diliyoruz. İnş. Durmazlar ile anlaşır. Zaten kapı parçalarının bir kısmını Türkiyede ürettiriyormuş. Neyse bir yığın konudan bahsettik yine, biraz ara verelim...

btgn
Yıllık Paso
Mesajlar: 425
Kayıt: 08 Tem Prş, 2010 17:34

Mesaj gönderen btgn » 20 Mar Sal, 2012 22:56

Aynalar haricinde aracın görünümü bence çok güzel. Neden sevilmedi anlamadım.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18158
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 20 Mar Sal, 2012 23:32

Resimler ve görüntüler üzerinden konuşuyorum benim de dış görünümde beğenemdim asli olarak aynalar ve aracın arka kısmı. Bunun dışında ön görünüm aslında ismi ile fazlasıya barışık :) Ben Durmazların asıl işinde ne kadar iyi olduğunu hep duyardım hiç bu işe girecekleri aklıma gelmezdi, yani bu araç prototip olduğu için belki bu ilk üretilenlerde kaporta hataları olabilir, yani birleştirme sıkıntıları ya da göze çok hoş görünmeyen yerler ama bunları aracı gözle gördükten sonra söyleyebilirim.

Dediğim gibi ben genel olarak kötü bulmuyorum, belki beklentimi fazla yüksek tuttuğum için ilk etapta beğenmemiş olabilirim ama Mehmet'in söylediklerini fazlası ile önemsiyorum sonuçta işin profesyonel kısmında yer alıyor ve konuya fazlası ile vakıf. Görsel beğeni kişiye göre değişir, ben yeni tl sembolünüde beğenmiyorum ama insanlar ayakta alkışlıyor ;) bence Mehmet'in şu söylediği önemli dış görünüşten ziyade iç tasarımdaki fonksiyonellik ve konfor ne durumda? Buna bakmalıyız, çünkü dış nerede ise tamamen görsel algımıza hitap eder ama içte çok daha farklı duygular ile ona temas ederiz dolayısı ile iç tasarım daha önemli.

Cevapla

“Toplu Taşıma Araçları” sayfasına dön