6. sayfa (Toplam 9 sayfa)

Gönderilme zamanı: 28 Mar Pzr, 2010 16:30
gönderen alabay
Eh işte, kafa yapısı. Zekâ ve ileri görüş. Bazılerinde yok. Överler, batarlar. Ne yapacaksın? Bazı şeylerin bizde çocuk bahçesi seviyesinden bile alttan gittiğini biliyorsundur. O yüzden nah Almanya'ya Türk lisesi kaktırırsın :-)

Gönderilme zamanı: 28 Mar Pzr, 2010 17:16
gönderen Esat
Siyaset yapma Almanya' da okul konusunda hem doğru hem yanlış yerleri olabilir, bence Türkçe okulundan başka şeylerde talep edilmelidir ve edilecektir de bunlar başka konular, buraya siyaset sokma. Yaz bana özelden ben sana kimin ne yapmak istediğini o sözlerin arkasından hangi taleplerin geleeceğini söyleyeyim, sen yine kabul etmeyeceksin ama haklı çıkacağımı da göreceksin :)

Gönderilme zamanı: 28 Mar Pzr, 2010 19:10
gönderen alabay
Ben o konuyu kendimden açmadım da, Mehmet'imiz bana evvelden bunu "biz neymüşük" gibi göstermişti de, kendimi tutamadım ;-) Bu aslında sırf siyaset değil de, bir işi tam yapmakla yapar gözükmek arasındaki fark. Konu beni genelde pek fazla ilgilendirmiyor, burada bu konu hakkında nasıl gülündüğünü bir bilsen, sadace utandırıcı. Ama işi biz kurtaracak değiliz, gelecek ne olacağını gösterir.

Gönderilme zamanı: 28 Mar Pzr, 2010 19:14
gönderen Esat
Gülüyor olmaları sadece kendilerinin komik olmasındandır, demokrasi diye arkasına sığınılan şey sadece bir kalkan başka bir şey değil, Türkiye de istedikleri her okul açılacak ve açık olacak ama onların ülkesinde Türklerin bu hakları olmayacak, gülerler tabii, gülmelerinin sebebi bu hakkı vermeyecek olmalarıdır, neyse ya boşver sen trenlere bak, adam tren alıyor aldığı hatta çalıştıramıyor, sen bana bundan bahset :) gerisi boş.

Gönderilme zamanı: 28 Mar Pzr, 2010 19:54
gönderen alabay
Türkiye'deki okul orada misafir olarak yaşayanlara işe başlamıştı. Hani burada misafir? Onlarca yılda buranın dilini öğrenmemiş birileri görüyoruz. İlk fark orada. Yahu, türüst bile teşekü ve kave demesini hop diye öğreniyor. Kendine ninni anlattırma, hakikatleri gör. Avusturya belki başka tabiîki :lol:

Gönderilme zamanı: 28 Mar Pzr, 2010 20:12
gönderen Mehmet Kasım
Türkiye'deki alman okullarında alman misafirler mi eğitim görüyor? ne misafirmiş, asırdır burada.

Almanya'daki türklerin çoğu almanca biliyor. öğrenemeyenlerde çat pat konuşuyordur. ama türkçe bilmeyen türklerde var naber?

gerçi tüm bunlar orada türk okullarının açılması gerekliliğini ortadan kaldırmaz. temel hak ve özgürlükler şarta bağlı olamaz. yani ordaki türkler sudan seller gibi almanca konuşsa türk liseleri açılmasına izin verecekmisin? böyle saçma şey olur mu?

ayrıca kimse sömürge muhabbeti yapmadı. gerçekleri konuşuyoruz.

Gönderilme zamanı: 28 Mar Pzr, 2010 20:57
gönderen Esat
Mehmet Kasım yazdı:yani ordaki türkler sudan seller gibi almanca konuşsa türk liseleri açılmasına izin verecekmisin? böyle saçma şey olur mu?
Aynen Mehmet, böyle bir hakkı ölseler vermezler, evet Alaman kafası mühendislik teknik, ellerini öperim, ama diğer konular? Ne kadar dürüst ne kadar art niyetli, içten pazarlıklı, bu çok tartışılır.

Ya bir de ninniden bahsetmişsin ya ben ninni anlatmıyorum, sana bu işin arkasındaki şeyler başka diyorum, bu taleplerin arkası kesilmeyecek o zaman istemek bizimde hakkımız hemde aynısını hatta daha fazlasını, verirmisin? Verme çokta tın, ben ninni dinliyorum bittiğinde uyumayacağım, ama sen içinde olduğun uykudan bir gün uyandığında emin ol ki çok şaşıracaksın be Başar, umarım bu senin için çok üzücü olmaz :):) Houston'dan Apollo'ya dünyaya dön.

Gönderilme zamanı: 28 Mar Pzr, 2010 22:23
gönderen alabay
Arkadaşlar, sizler belki metro tramvaydan anlarsınız, ama insan malzemesini bana bırakın. Almanca konuşsalar, durum farklı olabilirdi, ama konu o değil. İtalyan, Yunan, Yugoslav ve Portekiz okul mu var burada? Onlar da aynı zamanda göç etmiş. Ninniye âlâ. İstikamet ve yön söyleyip göstermek isteyen o aşamaya gelsin, buyursun, gerisi teferruat. Bu konuya daha da fazla dalmanıza gerke yok, bana sabit fikirli deyin, ama iki tarafı içeren birisi olarak ben bunları gayet güzel ve duygusuz analiz ederim. Yani Weltverschwörunstheorie ile yürümez (Esat, sen tercüme edersin, şu an sözlüğüm yok). İş dilde başlar, ta tren gabarisine kadar gider.

Gönderilme zamanı: 28 Mar Pzr, 2010 22:51
gönderen Esat
Ortada Verschwörunstheorie (komplo teorisi) falan yok ki? Onu nerden çıkardın, biz senin insan bilimine bir şey demiyoruz haddimize de değil, sen işin bilimini biliyor olabilirsin, bizde belki sarraflık kısmını biliyoruzdur, işte tipik Alman mantalitesi ben biliyorsam benim işim sen ne anlarsın :)

O zaman Türkiye' de bundan sonra yabancı okulları olmasın, ben ülkemde yabancı okullarını istemiyorum, hemde her tipte yabancı okulunu istemiyorum, hadi bakalım almayacakmısınız AB' ye? Bence bu Türkiye' nin değil daha çok AB nin sorunu olmalı :)

Dediğim gibi ben bu konuda iki taraflı düşünüyorum ama bunları burada tartışmak ve yazmak istemiyorum, bu talebinde karşı fikrinde haklı olduğu yerler vardır. Sorun şu biz okulla, pasaportla uğraşacağımıza adam gibi şartname hazırlayıp, ne istediğimizi bilip onda direnmeyi öğrenirsek zaten bu tartışmalara da gerek kalmayacak, işte o zaman zaten gabarisi uymayan tren alıp başka bir hatta kullanmak için ekstra masraf yapmamızda gerekmeyecek.

Gönderilme zamanı: 29 Mar Pzt, 2010 09:06
gönderen alabay
"Sen orada" ne istersin, ne istemezsin, o "senin" işin. Yabancı okullar ile ne denmek isteniyor? Belki şuna bir bakalım. Bak, Alman lisesi var. Ben öğrencisiydim. Ee? Tıpatıp bir Türk okulu. Öğrencisi olmayan bilemez herhâlde. Neresi Alman lisesi? Alman Abitur çıkışını sadece Alman yapabiliyordu, ve işte o hakikaten sırf misafirdi ve Türkiye'de kalıcı olmazdı. Yani elma ile armutu mukaise etme.

Bir de şu var, demin Mehmet'e de yazdım, bu da yine bir durum bilmemezliğidir belki ... burada seçme diller İngilzce ve Fransızca mı? Türkçe de var. İstersen Abitur'unu bile Türkçe yapabilirsin. Yani problem ne? Bak, bu oralarda anlatılmıyor tabiîki. Ve yine söylüyorum ... Avusturya'yı bilmem! Komşu ülkeyiz, çok benzer tarafları var, ama yine de apayrı ülkeleriz, bunu unutma.

He, az daha unutuyordum, bak mentalite demişin. Evet, mentalite var işin içinde. Ve aynen bu mentalite ile gabari problemi o-la-maz. İşin püf noktası burada. Metrosunu, tramvayını alıyor, kırıp döküyor. Suç kimde? Püf küp yani. Elimde bir resim var da, pat diye buraya koymak biraz yersiz gibi, ama sana bu "kafayı" göstermek için Berlin'de bir durakta duran bir otobüsün ön kısmını çekmiştim. Çapraz duruyor, burnu kaldırımın üstünde. Yani tam milimetrelik bir hesap yapılmış. Korkunç, kafan almaz. Şoför merak etti, acaba çapraz durşunu beğenmedim de şimdi şikayet için mi resmi çekiyorum diye yanaştı, ben de ona biz kimiz, ne yapıyoruz diye anlattım, adam bayağı hoşlandı. İşte mentalite dediğin budur belki, bir kafa tarzı, ve hakikaten bunu aşılamakta fayda vardır. Git çimenlerini biç de bir mentalite, bu nevrozu aşılamaya gerek yok, ama faydalı neyse, ona bakmalı. Birau konumuza dönmüş olalım.

Gönderilme zamanı: 30 Nis Cum, 2010 23:54
gönderen Çakır
Resim
Resim
Resim
Resim

Resim
Resim

Gönderilme zamanı: 01 May Cmt, 2010 03:24
gönderen Esat
Bu araçların kullanımı nasıl? Hem sürüş hemde yolculuk konforu olarak ABB ve Bombardierler ile kıyaslama yapabilirmisin, yani farklı klasmanda araçlar tabii ki, aslında bu araçların muadili ABB-SGP lerdir, ya da Düwag lar, fakat bir tramvay hattında kullanılıyor olmaları nedeni ile Bombardier ile kıyasını sordum.