Eskişehir konusuna bende katılıyorum, evet Eskişehir' e İstanbul' dan bile çok fazla tren yolcusu vardı bunu biliyorum, Bilecik' e olduğunu da bu hızlı tren konularından öğrenmiştim ama burada ikisininde şansı bence şu yılan hikayesi Ayaş Tünellerinin yapılmamış olması, eğer yapılıp ta zamanında o hat bir yht hattı olarak kullanılsa idi eminim ki bu iki şehir için inşaatlara halen devam ediliyor olurdu. Konya' ya gelirsek, Konya' nın tek avantajı bana göre coğrafyası sanırım Ankara' dan en kolay ulaşılabilecek (teknik ve maliyet olarak) nokta idi ve hükümet sadece "bir hat daha yaptık" demek için bu projeyi öne aldı ve hayata geçirdi, ha Konya' ya gitmiş bu beni rahatsız etmez ama öncelik olarak ikinci hattın Konya olması tabii ki biraz zorlama bana göre.
İstanbul ile Bursa' yı kıyaslamak istemiyorum çünkü şimdi elimde hiçbir data yok ekonomileri ile alakalı, ama Bursa Türkiye' nin en büyük sanayiisine sahip derken kast ettiğimiz ne? Otomotiv sektörü mü, sadece bu yeterli mi? Tekstil mi? Bence İstanbul bu konuda her açıdan daha büyük, başka? Aklıma gelmiyor, ipek, kestane, iskender?
Bunlar şakası tabii ama aklımda kalırsa gerçekten iki şehrin sanayi durumunu araştırıp kıyaslayacağım, belki de babadan İstanbullu olduğum için iltimas geçiyorum kentime ama bence ülkemizde Hızlı Tren' i her yerden önce hak eden İstanbul idi, bu İstanbul-Ankara hattı olmalı idi tabii "Başkent" e gitmesin demiyorum ama Ankara' nın buradaki konumu sadece "Başkent" olması değil, iki kent arasında korkunç bir yolcu trafiği var karayolu ile yani hazır pasta.
Ben btgn (ki hala ismini bilmiyoruz nasıl hitap edelim?) nin dediği gibi "Başkent Merkezli" bir "SİSTEM" olduğuna pek inanmıyorum, yani pek sistematik bir şey yok gibi, daha çok İstanbul' a gidemiyoruz o zaman Ankaraya' yakın yerlere gidelim neresi bunlar Sivas ve Konya, Sivas için hala uğraşılıyor umarım o da kısa zamanda biter.
Peki neden bu arada hat yapmak için ideal bir coğrafyaya sahip İstanbul-Edirne yht hattı yapılmıyor, hadi ana memleketime de kıyak geçeyim
Konya ile Edirne' nin farkı nedir? Ha bizim Mevlanamız yok bir de rakıyı çok severiz bu mu? Bugün Viyana da yayın yapan göya göçmen dergisi olan ama baştan aşağı kusmuk bir dergide imzasız bir yazı vardı Başbakanımız hakkında, açıkçası hazmedemedim. Bazı kıt akıllıların bir insanı sırf kıldığı namaz ve eşinin başörtüsü ile eleştirmesi bana ne kadar aptalca geliyorsa kentleri ve kentlileri de yaşam tarzları ile sınıflandırmak ve ayrıştırmak o kadar aptalca geliyor, bunu da bu yüzden yazmak gereği hissettim. Umarım bir gün hem ülkeyi yönetenler, hem söz sahibi olanlar, hemde vatandaşlar olarak gerçekten objektif ya da hoşgörülü bir bakışa sahip oluruz.