AYRILIK ÇEŞMESİ
Orada Kadıköy’de Bağdat Caddesi’nin başında
Uzun, gri, taşlarla döşeli yolun hemen yanında
Durur bir çeşme
Güneşler içinde…
Gerçi tatlıdır suyu, ama
Çöker ondan içenlerin üstüne
Dünyanın tüm acısı…
Veda Çeşmesi, Ayrılık Çeşmesi’dir adı,
Ve gözyaşlarından çimenler sarmıştır gri taşı
Ve yaşlı ağaçlarda
Eser sanki kabusun yeli,
Ve duyulur sonbahar fırtınalarında eskisi gibi, yitip giden vedanın sesi:
‘Allah korusun seni!’
Bak! Şu yolda gururla ilerleyen kervana
Davullar gümbürder, salınır at kuyrukları ve sancaklar üstünde
Ama giden adamların içinde, terkederken
İstanbul’un canlı, rengarenk, aşina sokaklarını,
İstanbul’un pazarlarını, direkli hanlarını,
Çınarlarından kuru yaprakların sessizce döküldüğü,
O kahvelerini, yaşamın tatlı bir düşe dönüştüğü,
Mavi deniz ufuklarını, beyaz köpüklü gururlu dalgalarıyla
Yüksek tepelerini, zirvelerinde rüzgarların gezindiği,
Hani bir zamanlar yüce ruhların eviydi-
Çarpar kalpleri o adamların şimdi, zırhın, kaftanın, cübbenin altında
Çılgınca bir acıyla, çünkü yitip gider artık neleri varsa.
Bilinmedik yabancı ellere düşer yolu,
Sayısız tehlike gözler yolunu,
Beyaz atının üstünde yalnızca Hızır’dır koruyan onu…
Tanrıya seslenirken yolun başından
‘Allah’a Emanet olun’ yükselir her ağızdan
Bu koyu, elemli veda anından-
Eşlik ederler çeşmeye kadar,
Babalar, evlatlar, oğullar, analar, kızlar, kadın erkek
Eğilir onlar eyerden bir kez daha
Çeşmeden bir yudum daha almaya-
Yaşlı genç yanaklardan dökülür gözyaşı seli-
Ve bir kere daha çarpıp yanarlar onlarca değerli bir kalbin ateşinde.
Sonra kervan gururla düzülür yola-
Davullar gümbürder, salınır at kuyrukları ve sancaklar üstünde…
Güneşler içinde,
Orada durur çeşme…
(Friedrich Schrader-5 Aralık 1918/Kadıköy-Ayrılık Çeşmesi-Dicle gemisi güvertesi)
(F. Schrader’in ‘İstanbul’dan Ukrayna’ya Kaçış’ kitabından-Tübingen 1919)
http://odatv.com/her-gun-marmaraya-bind ... 61200.html