ist-L.09 » Troleybüs- çevreci ve modern ulaşım aracı

İSMAİLÇELİK
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 156
Kayıt: 05 Haz Cum, 2009 15:17

Mesaj gönderen İSMAİLÇELİK » 15 Haz Pzt, 2009 09:33

aĞABEY,NÜKLEER santral seçim değil şart.

Çünkü artacak enerji talebimize klasik santraller yetmiyor.

Yetmeyecek şart.

Su gücü belirlenmiş tam kapasite kullansakta yetmiyor.Birde bilinen bir yanlış var.Su gücü sanıldığı gibi devamlı çalışmaz.Enerji talebinin arttığı anlarda devreye sokulur.Eğer devamlı çalışsa su kalmaz.Birde sanılıyorki bunda sonsuz hayır erozyon ve taşınan alüvyonla onlarda ömrünü günü gelince tamamlayacaklar.

Rüzgar gücü belirlenmiş,buna itirazım yok yanlış anlaşılmasın yetmeyecek.

Tabi gazdan elektrik üretme gafletine değindim zaten,kömüre itirazım yok ama buda her yere olmaz .Çünkü kömürdede uranyum ve toryom filizler halinde olur ve yakılınca ortaya çıkar yani radyasyon olu gene.

Nükleer santralimizin kurulacağı yer rastgele seçilmedi.Türkiye'nin zelzele açısından güveli yeri olup yinede 5 ayrı noktada 2300mt. derinliğe kadar sondaj yapılıp zemin etütleri yapıldı ve yeraltı su kaynakları tespit edildi.Yöredeki hayvan ve bitki türlerinin envanteri yapıldı.Yapı richter ölçeğinde 8,3 büyüklüğünde zelzeleye dayanak şekilde yapılacak.1939 Erzincan 7,9,1999 Marmara 7,7 idi.

Birde en mühimi herşeye dayanıklı dış koruma kabuğudur.Buda var,öyleki uçak düşme ihtimalini bile düşünmüşler.Bu dış koruma kabuğu muhtemel bir kaza ve sızıntıda radyasyonun yayılmasınıda önler.Çernobil'de bu yoktu yayılmasının sebebi bu idi.

Birde sözüm ona çevrecilerin altadığı bir konu var.Asıl mesele reaktörleri soğutmada kullanılacak sudur.Çünkü bu su ısınır ve radyasyon alır bir şekilde.Sözüm ona çevreciler bunu hiç söylemiyorlar asıl tehdit bu.

Bunun çözümüde soğutma suyunun arıtması yapılabiliyor artık ve en mühimi su eski sıcaklığına soğutularak bırakılmasıdır.

Çevremizdeki ülkelerde dolu zaten onlarda birşey oldumu sanki etkilenmeyecekmiyiz?Risk altında yaşa ama nimetinden yararlanma.

İddiaların aksine nükleer santariden vazgeçen yok.Avrupalı efendilerin enerji talebi bizim gibi sürekli artan ve değişen meyilde değil,zaten kurmuşlarda birde zengin olunca şimdilik çok üstüne düşmüyorlar ama vazgeçme diye bir şey yok.İtalya vardı birtek o bile kurma kararı aldı yakın zamanda.

Nükleer santarl sadece elektrik değil bize bu işin teknoojisinide getirecek.Bu çok alanda kullanılıyor.

İSMAİLÇELİK
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 156
Kayıt: 05 Haz Cum, 2009 15:17

Mesaj gönderen İSMAİLÇELİK » 15 Haz Pzt, 2009 09:34

Yanlış yazmışım MARMARA 7,4 TÜ.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 15 Haz Pzt, 2009 09:58

Başar sen istediğin kadar konuş şu anda Avrupa' da senin gelişmiş ülkelerinde yeniden kaç tane reaktör inşa edildiğini bir araştır istersen. Almanya' nın kaç reaktörü var, Slovenya neden eski kötü durumdaki reaktörü bile aktif ediyor, çünkü enerji yetmiyor ve doğalgaz ile elektrik üretmek dünyanın en büyük aptallığıdır.

Bu arada İsmail Bey o CEYRAN mı Cereyan mı? Bence Cereyan olsa gerek, halk arasındaki tabirleri sistemlere entegre etmeyi doğru bulmuyorum :) Boynuzlu da derlerdi tramvaylara ama pek şık değil malum. :)

İSMAİLÇELİK
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 156
Kayıt: 05 Haz Cum, 2009 15:17

Mesaj gönderen İSMAİLÇELİK » 15 Haz Pzt, 2009 10:29

Ceyran,cereyan şu manada mesela hadisenin cereyanı anında yani olma vuku bulam anlamında.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 15 Haz Pzt, 2009 10:59

İSMAİLÇELİK yazdı:Ceyran,cereyan şu manada mesela hadisenin cereyanı anında yani olma vuku bulam anlamında.
Hiç sanmıyorum, Cer kelimesinden dilimize geçtiğini düşünüyorum. Akım, akımlı anlamındadır, Ceyran halk dilindeki yanlış kullanımıdır, doğrusu Cereyan ya da harf düşmüş hali ile Ceryan dır. :)

http://tdkterim.gov.tr/seslisozluk/?kat ... sec=012392

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5552
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 15 Haz Pzt, 2009 11:43

cereyan, sanırım, Farsça'dan geçmiştir.

Esat, her ne kadar şunu bunu inşaa etseler de (ki, ediyorlar mı acaba *hakikaten*?!), adam balkondan şeyetti diye, sen de mi donunu indireceksin? Yani, BU kadar taklit edilecek hoş şeyler var da, şimdi Avrupa'nın veya dünyanın en pis hatasına mı imrendik, n'oldu?

Almanya şu an kömürü temiz şekilde yakmaya çalışıyor. Siyasette tabiîki birbirlerine çelme atmaya çalışıyorlar, ama neticede atom santrallarını tek tek (veya tek tük, duruma bakar) kapatıyorlar. Burası yanısıra odun kesiminde oluşan "pislik"i kullanmaya çalışıyor. Enerji sarfiyatını indir(t)meye çalışıyor. Bir de o var! Standby, standby, stentbay vay vay ... ne o öyle? İnsanoğlu yayılmış. Bu böyle devam etmeyecek. Bakalım, belki domuz gribi şöyle bir temizlik aracı oyunu oynar, hepimize çarpabilir, ama hakikat o ki, bir şey yetmiyorsa, fazla fazla, hep bana, ver ver mentalitesi yerine ... durumu anlayıp, ona göre davranmak da var. hani şu bacak ve yorgan meselesi.

Son lâf, güneş enerjisi Anadolu'da beleş. Rüzgâr, deniz (!) ... yahu, daha ne istiyorsunuz? Türkiye kadar bu kadar mala ve şansa sahip kaç ülke var?

B. Alabay

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 15 Haz Pzt, 2009 12:01

İşte yanılıyorsun kapatmıyorlar, bence kısa bir araştır, Avrupa şu anda yeniden nükleere dönüyor çünkü gaz konusunda Rusya' dan orta Avrupa sürekli kazık yiyor, dolayısı ile enerjiyi üretmenin çok yüksek miktarda enerjiyi üretmenin yegane yolu nükleer enerjidir ve Türkiye bu konuda geç bile kalmıştır.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5552
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 15 Haz Pzt, 2009 12:59

İkinci bir gaz koridoru açmaya çalışıyorlar. Kapatmamaya çalışanlar vardır, ama burada genel istek, kapatmak. Rantçılık içın kapatmamak, rantçılık için de kapatmak istemek de gündemde tabiîki, ama halk kapatılmasını istiyor. Bu bir hakikat.

Otobüs kullanışını, trafiği, çarpık kentleşmeyi, bizdeki "hadi len"i görünce, bu atom işinde af maf olmadığını bildiğimden, acaba olursa bir şey, ne olur diye ... düşünmek bile istemiyorum. Bizde daha röntgende bile kurşun takım giydirilmiyor maşaallah! Üç hafta evvel başıma geldi. Yani her şeyi batıracağız da, ille de atom santralini iyi ve temiz mi çalıştıracağız?! Kim çalışacak orada? İzlandalı mı? Eğitim almış, herşeyi tamamen doğru tasarlamış ve ciddî şekilde işleten kim var? Hani bir yerde "bu kadar zor muydu" diye sormuştum da, Miraç "o kadar zor" dedi. YANİ!

B. Alabay

İSMAİLÇELİK
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 156
Kayıt: 05 Haz Cum, 2009 15:17

Mesaj gönderen İSMAİLÇELİK » 16 Haz Sal, 2009 16:32

Ülkemizi 3.Dünya ülkesi ilan ettiniz.O kadar berbat değil herşey.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5552
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 16 Haz Sal, 2009 17:55

Ülkenizi ne kadar (iyi) tanıyorsunuz? Kapıkule'den Habur'a kadar mı? Bu bir. İkincisi, daha şimdi yine buralarda atom çöp problemleri yine gündeme geldi. Ev çöpüyle baş edemeyen, acaba o atom çöpünü ne yapacak? Nereye koyacak? Kime temizletecek de, temizlersen, 44 yıl domates üretirsin, domatesler de karpuz kadar olur, der?!
Düş ile kâbus arasında detay farkları var!
Troleybüs çalıştırmak için ülkeyi batırmaya gerek yok, hiç yok!

B. Alabay

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 17 Haz Çrş, 2009 00:24

Troleybüs çalıştırmak için santral istemiyoruz ki, ülkenin geneli için istiyoruz. Diğer taraftan Türkiye' de yaşayanlar için olaylar o kadar kötü görünmüyor, her şey kanıksanmış olduğu için normal geliyor ve evet haklısın çöp ayrıştırmanın faydaları hakkında yöneticilerin dahi fikirleri kulaktan dolma iken bu derece tehlikeli bir işin nasıl yürütüleceği muammadır.

Bir de işin idari tarafı var, maalesef ülkedeki eğitim öğretim sistemi ve yaşam şartlarının insanlara öğrettiği tek şey "aman boşver" "çalışıyor s..... et" "bana ne ya" bu bir davranış haline gelmiş durumda, ben bazı şeylerin farkındayım gerek bu sitede gerekse başka yerlerde benim Alman ekolüne olan saygım hep bana karşı malzeme edilmiştir. Bende diyorum ki her şeyi bir kenara bırakın belgesel izleyin, sadece VW nin Merkez yedek parça deposundaki otomasyon sistemi dahi bu kafanın ne derece üstün olduğunun kanıtıdır, sadece o devasa maden kepçesini inşa etmek dahi bu mühendisliğin ve çalışma sisteminin üstünlüğünün kanıtıdır, karşılığında biz ne yapmışız? Konu hemen komple teorilerine döner :)

Bundan 10 yıl önce yaşadığım bir kaç olay benim bu konuda zaten var olan düşüncelerim de dönüm noktasıdır hep anlatırım, biraz hikaye gibi ama yine de anlatacağım. İstanbul Metrosu vagonlarının Tekfen önündeki aç-kapa dan hatta indiriliş çalışmalarını gerçekleştiriyoruz, o dönem ben raylı sistem operatörü olarak görev yapıyorum ve vagonları Taksim' e kadar iten aracı kullanıyorum. Olayın başında bir Fransız mühendis var, adam bir gün yaşanan bir olaydan sonra bir şeyler anlattı bizim mühendis arkadaşta bize tercüme etti, söylediği şey şu idi : "Fransızlarda bir söz vardır, işe başlarken Türk gibi, çalışırken Alman gibi, bitirirken Fransız gibi. Siz bir işe başlarken haydi inşallah, iyi olur biterse maşallah, ama kötü biterse bize siz yapamadınız diyorsunuz" demişti :) bu komik olduğu kadar çok ta iyi ve haklı bir eleştiridir. Thysen firmasının montajdan sorumlu müdürü gelipte burada tulumu giyip eline anahtar alıp montaj yapıyor ise bu o adamı küçültmez çünkü o müdür olabilmek için o yollardan geçmiştir, stajyerliğini fotokopi çekerek, şefliğini emir vererek bitirmemiştir, bizde nasıl olsa işi bilen bir usta vardır, şef bilmese de olur :) bu zihniyeti yenmeden bu tip riskli işlere girmek ne kadar doğru? Evet işte burada Başar' a hak veririm ama reaktör de lazım kardeşim ne yapıcaz şimdi?

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5552
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 17 Haz Çrş, 2009 08:43

Ben tamamen reaktöre karşıyım. Hem zaten karşıyım, hem anlattıkların da arkakafamda gaz yaptığından karşıyım. Dün havadislerde Kuzeyafrika-Güneyavrupa çöl elektrik projesi gündeme geldi. Paralar akmaya başladı, etütler başlıyor. Bilmem, belki Avusturya buna dahil değil (ama sanki bu olamaz gibi geliyor bana), ama Almanya bu konuda çok dikkatli. Çünkü şu an Almanya'da şu Castor transporu denen olaylar korkunç problem yaratıyor, beklenmedik yerlerde ışın problemi oluyor. Ve benden altmış mı, yetmis mi kilometre ötede, ama Fransa'ya ait olan o pis reaktör de yine ortayı karıştırdı, şimdi yine iyot hapları dağıtıyorlar. Yahu, ne sanıyorsunuz bu işi be? Simit, çah, kahve? :evil:
Bunu, "bölücülükten" korkan bir millete hiç, ama hiç yakıştıramadım. Güm diye bir boru patlasın, bir helikopter düşsün, bir deprem olsun, koca vatanın üçte biri ne düşmana, ne komşuya, ne "azınlığa", ne de kertenkeleye kalır, öööle yüzlerce, binlerce yıl boş ve loş bir alan olur, biter. Gecekondu da yapılamaz. UYANIN!
Bu çok ciddî bir konu! İran gibi kendimizi bir şey diye göstereceğimiz de yok, konumuz hakikaten enerji, eh artık, Anadolu var, alan var, yer var. Teknik var. Kafa henüz pek yok. Onu da Allah inşaallah verir bir gün. Of, çok kızdım şimdi ...

B. Alabay

Cevapla

“Metrobüs & Troleybüs Genel Konular” sayfasına dön