ist-B.03:03 » Marmaray Projesi Arkeolojik Kazı Süreci

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5555
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 12 Kas Prş, 2009 18:49

İşte fare gibi aralardan geçiceez.

Yok, burada beyti görmedim ben. Zaten en nefret ettiğim şey, buranın (sözde) "Türk" lokantaları. İğrenç! :x
Alaman oryantal düşlerine göre bir şey ...

B. Alabay

Mehmet Kasım
Seyyah
Mesajlar: 4319
Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38

Mesaj gönderen Mehmet Kasım » 02 Ara Çrş, 2009 10:35

İstanbul Öncesi İstanbul Limanı...
Haber: Cumhuriyet Gazetesi / Oktay Sönmez 01.12.2009
Yaşadığımız son yılların aktüalitesine yerleşen Marmaray Projesi’nin hayata geçirilmesi sürecinde, İstanbul’un, yani Boğazın iki yakasında, toprağa vurulan her kazma, taşı toprağı yerinden oynatan buldozer dişlerinin toprağa her saplanışı, İstanbul’un bugünlerinden tarihin karanlıklara gömülmüş katmanları içindeki bir yürüyüşün adımları oluyor.

Birkaç yıla kadar gerçekleşeceğini bildiğimiz Marmaray Projesi aslında Boğazın iki yanındaki insanları bir kıtadan diğerine ulaştırırken, insan fiziğinin bir özelliği olan araştırma ve düşünme fonksiyonları hiç dinmeyen zihnimizin tarih içindeki 5000 yılı aşkın derinliklere neolitik yüzyıllara inen bir yolculuğu da başlatmış oluyor.

Son haftalar içinde katıldığımız söyleşi ve konferanslarda tarih ve arkeolojinin değerli bilim adamlarını dinledik. Temeli bu kardeş bilimler olan çalışmalarından heyecanlandık. Karanlıkları delen Marmaray kazılarındaki bulguların bilimin ışığında ayrıntılı yorumlanmalarına tanık olduk.

Hemen çoğumuzun Türklerin egemenliğine geçtiği tarihini ezbere bildiği İstanbul’u bu çalışmaların o gizemli ışığında 8000 yıl gerilere doğru aydınlatan, İstanbul Limanının nasıl oluştuğunu, hangi evrelerden geçtiğini o günkü dünyanın ekonomisindeki yerini daha da iyi anlamaya başladık.

Dünya ekonomisindeki yeri

İstanbul Limanı, bu yolculukla onun İstanbul olduğu tarihten çok daha derinliklerdeki yüzyıllarına doğru uzanıyor. Geniş çapta ve çok yönden araştırmalara konu olan çalışmaları yerimizin sınırlılığı nedeni ile özetin de özetini vermek gerekirse; şimdi 20 milyon insanın yaşadığı bugünkü İstanbul’un çekirdeği olan ilk yerleşimler halen yerli yerinde gördüğümüz Bizans surlarının çevrelediği alanda yer aldı. M.Ö. 660’larda meydana gelen bu yerleşimler anılan alanın tamamını işgal etmekten de çok uzaktı..

Marmaray kazıları

Elbette ki bu saptamalar, buluntularda bilimsel metotlarla yapılan tarihlemelerle elde ediliyor. İlk yerleşimlerin denize yakın alan olan Sarayburnu ve denize inen eski ismi ile Lykos yani bugünkü Bayrampaşa Deresi vadisinin iki yanı ve şimdiki Eminönü’nün de bu interlandın denize açılan kapısı yani ilk limanın başlangıç noktası olduğu keza saptanıyor. Bu arada o zaman mevcut olmayan şimdiki surların çevrelediği alanda, bugünkü kazılarda da ortaya çıkan mağaralar ve daha da önemlisi Lykos Irmağı/Deresi’nin –yani Bayrampaşa- yörenin aslında Langa denilen alandaki ekilip biçilen arazinin su kaynağı olageldiği kesin.

Bizans ve öncesi dönemlerle ve yörenin jeolojik yapısıyla ilgili çok ilginç ve Marmaray kazıları döneminde çekilmiş fotoğraflar var. Binlerce sayfalık bir tarih kitabının ayrı renklerdeki bölümleri gibi net ve açık. İçinde yaşadığımız şu büyüleyici kentin şimdiye dek göremediğimiz altyapısını gösteriyor. Yapılan araştırmalarda bu altyapının tsunami benzeri deniz hücumları dahil, depremlerin yer kabuğunda oluşturduğu yer değişiklikleri bunlara ek olarak İstanbul’un bir başlayınca o günlerin şartlarında günlerce haftalarca süren ve kentin çok büyük insan yerleşiminin var olduğu alanları yok eden yangınlar, Lykos Deresi’nin denize ulaştığı yere yığdığı alüvyonlu atıklar, İstanbul Limanı’nın neredeyse neolitik zamanlara kadar uzanan tarihi içinde altyapısındaki jeolojik yer değiştirmeleri bu nedenle de kıyıların denizle işgal edildiği bazen de, denizin altına girmesi ile üst yapıların denize doğru ilerlemesi gibi olaylar artık biliniyor.

Bizans döneminde liman daha da genişlemiş olarak ve zamanın önemli imparatoru Theodosius’un ismiyle şimdiki Yenikapı’da yer alıyor. Theodosius’dan çok önce Adriyatik Denizi ile Bizans’ı Avrupa’ya bağlayan ve Roma Yolu ismi ile anılan karayolu Eminönü’ndeki ilk limanda sonra da Theodosius limanında son buluyor. Bu kara yolunun 400 yıl gibi uzun bir süreçte tamamlandığı söyleniyor. 1422 tarihli bir haritada Theodosius’da sadece bir liman değil onun denizle ilişkisi olan teknelerin yapıldığı bir tersanenin de varlığına işaret ediliyor. Günümüzdeki çalışmalarda şimdiye kadar 33 adet ahşap tekne çıkarılıp korumaya alındı.

İlk Bizans imparatoru I. Konstantin zamanında, bir süre Avrattaşı olarak anılan bugünkü Fatih’te küçük meydandaki Kıztaşı dikilmiş ve bu taşın tepesine I. Konstantin’in heykeli konulmuş, taşı yani sütunu çevreleyen meydan da yüzlerce esir kadının satıldığı bir pazar yeri. Bizans ve Hıristiyanlık öncesinde ilk İstanbul Limanı denilebilecek Sarayburnu’ndaki akropolde bir Poseidon heykelinin varlığı saptanıyor, yani Deniz Tanrısı yerini bulmuş. Ama Bizans’ın Hıristiyanlığı kabul etmesinden sonra yerinde yeller esiyor.

Gerek Bizans öncesi, gerek sonrası olan Bizans ve Osmanlı dönemlerinde artık ismi Constantinopoli ve İstanbul diye anılan liman o zamanki dünyanın en önemli deniz kapısı. En büyük devlet Roma’nın neredeyse tüm maden cevheri ve daha çok gıda maddesi Karadeniz ülkelerinden Bizans’a ve Roma’ya bu limandan ulaşıyor. Yerimiz kalmadı, aslında Marmaray kazılarında çalışmaların Üsküdar tarafında ortaya çıkan ilginç gerçeklerin de dile getirilmesi gerekiyordu. Gelecek yazıya diyelim...

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 05 Ağu Prş, 2010 15:24

Marmaray Projesi İnşaat Süreci başlığı içinde bulunan projedeki arkeolojik kazılar ile ilgili bilgileri ayrı bir başlık altında derledim. Bu şekilde her iki konu ayrı ayrı daha kolay bulunabilir ve okunabilir hatta aynı zamanda üzerine yazılabilir olacak. Kolay gele.


Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5555
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 23 Eyl Prş, 2010 12:10

... da, ama peronlar yetecek mi? :?

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 23 Eyl Prş, 2010 12:21

alabay yazdı:... da, ama peronlar yetecek mi? :?
Yeter yeter, takma kafana bak onu aşağıda tartışıyoruz :)

http://www.ulasimturkiye.com/viewtopic.php?t=76

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 01 Kas Pzt, 2010 14:39

Aslında arkeolojik kazı ile ilgili değil ama Marmaray' ın yer üstündeki tarihi eserlere zarar verip vermediği ile ilgili bir haber o yüzden burada paylaşmak istedim. Halen devam eden Sirkeci ile tüp tünel bağlantı çalışmaları nedeni ile Topkapı Sarayı içerisinde yer alan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesinin zarar gördüğü söyleniyor. Duvarlarında çatlamalar meydana gelen bölümün inceleme altına alındığı hassas ölçüm aletleri ile ölçümlere başlandığı belirtilmiş, ayrıca Bakanlık tarafından eğer yıkılma göçme gibi bir tehlike söz konusu ise eserlerin koruma amaçlı olarak tahliye edilmesi dahi önerilmiş. Ciddi bir sorun tabii ki Topkapı Sarayı gibi yer üstünde yer alan bir eserin zarar görüyor olması önemli, henüz ana yapıda bir sorun tespit edilmemiş ama endişe ediliyormuş. Umarım gerekli tedbirler alınarak bir zarar olmadan çalışmalar tamamlanır, malum beni bilirsiniz yer altındaki çanak çömleğe zerre değer vermiyorum ama yer üstünde duran, kullanılan ve bize ait eserlerin zarar görmesini de istemiyorum, tabii ki bu olay Marmaray gibi bir projenin durmasına sebep olmayacak, o eserler bize bizim geçmişimizi hatırlatıyor ise Marmaray' da geleceği bize gösteren gelecektede bizi o nesillere anlatan bir eser olacak, ikiside kıymetli, ikisinide koruyun kızdırmayın beni :)

http://www.haberturk.com/kultur-sanat/h ... i-catlatti
Marmaray, Topkapı Sarayı’nı tehdit ediyor. Saray kompleksinin altından geçen tünel kazısı nedeniyle Sur-u Sultani olarak bilinen tarihi yapılarda büyük çatlaklar meydana geldi.

Marmaray’ın tarihi surlara verdiği zarar Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da gündeminde ilk sırada yer alıyor. Geçen hafta müzeye gelerek çatlakları yerinde inceleyen Günay, Koruma Kurulu’nun acil toplanmasını istedi. Yetkililerden bilgi alan Bakan Günay’ın gündeminde tarihi eserleri tahliye etmek ve müzeyi kapatmak var.

Günay’ın olası çökme ve can kaybı ihtimalini göz önüne alarak bir an önce müzenin kapatılmasını istediği de söyleniyor. Yıldız Teknik Üniversitesi’nden bir heyet müzede inceleme yaptı. Çıkacak rapora göre ne yapılacağına karar verilecek. Marmaray projesini yürüten firmadan mühendisler de müzedeki çatlakları yakından inceliyor. Çatlaklara yerleştirilen çok sayıda monitör aracılığıyla çatlakların nasıl genişlediği saniye saniye izleniyor.

Marmaray çalışmalarının Topkapı Sarayı’nın ana bölümlerine ne derecede etki ettiği konusunda ise henüz bir veri yok. Yetkilileri asıl endişelendiren ise bu ihtimalin de yüksek olması. Tünel kazısının bir yönü tamamlandı. İkinci yönünün kazı çalışmalarına yeni başlandı. Bu nedenle hasarın artacağı belirtiliyor.

Türkiye’de asrın projesi olarak nitelendirilen ve Boğaz’ın iki yakasını demiryolu hatları ile birleştirecek olan Marmaray’da ilk kez bu kadar büyük tedirginlik yaşanıyor. Çünkü hattın şu anda süren tünel ve istasyon açma faaliyetleri Topkapı, Ayasofya Camii gibi eserlerin yakınında sürdürülüyor.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 01 Kas Pzt, 2010 21:54

Yukarıdaki haberi verdim ama arkasından Kültür Bakanı konu ile ilgili bir takım açıklamalar yapmış, görünürde çok ciddi bir problem olmadığı ama ikinci tünel kazısında dikkatli olmak gerektiğini, henüz üniversitenin raporunun bitmediğini ama tahminen hat kazısından değil arada kalan bir boşluk alandaki çökmeden kaynaklandığını düşünüyorlarmış, bölgede kazının yaklaşık 40m. derinlikte olduğu da ayrıca belirtilmiş.

http://www.lojiport.com/news_detail.php?id=24796
Bir gazetecinin ''Marmaray kazısı sırasında Topkapı Sarayı'nda çatlaklar meydana geldi, bu konuda bir inceleme başlatıldı mı?'' sorusunu yanıtlayan Bakan Günay, şöyle konuştu:

''Başlatıldı ben bizzat inceledim. Yenikapı Sirkeci hattında, İslam Bilim ve Teknoloji merkezinin altından geçerken, sanıyorum 40 metreye yakın bir derinlikten geçmesine rağmen muhtemel bir boşluktan ötürü bir sarsıntı ve yer yer çatlaklar var. Şu anda durum sabitlendi, yeni bir tehlike yok. Oradan ray geçti.''

Gereken güçlendirmelerin yapıldığını bildiren Günay, şöyle devam etti:

''Ben inceledim, ama bilim adamları inceliyor. Üniversiteler, teknik üniversite inceliyor. İkinci hattın geçmesi sırasında daha dikkatli önlemler alınacak ve müzeyi de belki bir süre ziyarete kapatacağız. Şu anda endişe edilecek bir durum olmadığını bilim insanları söylüyorlar, ama duvarlarda yer yer çatlaklar var. Galiba biraz daha dikkatli olmak gerekiyor.''

''Ana binayı etkileyecek bir durum söz konusu mu?'' sorusuna ise Bakan Günay, şu yanıtı verdi:

''Hayır, Topkapı'dan uzakta tamamen Sirkeci tarafında, İslam Bilim ve Teknoloji müzesi yaptığımız eski has ahırların altından geçerken yer yer çatlamalar oldu. İkinci hat geçerken belki önlem olarak bir süre için kapatma düşünebiliriz, tamamen teknik üniversitenin vereceği raporlara bağlı. Ben bizzat yerinde inceledim tabii sevimli bir durum değil, ama aşırı ölçüde korkulacak bir durumda umarım değil.''

Mehmet Kasım
Seyyah
Mesajlar: 4319
Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38

Mesaj gönderen Mehmet Kasım » 20 Kas Cmt, 2010 01:57

aslında topkapı sarayındaki çatlamanın arkeolojik kazı ile ilgisi yoh :)

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 20 Kas Cmt, 2010 03:18

Esat yazdı:Aslında arkeolojik kazı ile ilgili değil ama Marmaray' ın yer üstündeki tarihi eserlere zarar verip vermediği ile ilgili bir haber o yüzden burada paylaşmak istedim.
Bende öyle düşündüğüm için mesajın başına yazdım zaten, tünel kazısı ile alakası var ama üstte zarar görenler arkeolojik :P üstüne biraz toprak atarsak ahanda bulduk diyebiliriz.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 20 Kas Cmt, 2010 13:59

http://www.milliyet.com.tr/istanbul-un- ... efault.htm
Marmaray ve metro istasyonu ile birlikte toplam 43 bin 250 metrekare istasyon alanı var. Biz 285 bin metrekarelik alanı da dahil ederek Arkeopark projesini için düğmeye bastık. Hazırlıkları tamamladık ve uluslararası bir proje hazırladık. Arkeopark’ta kazılarda ortaya çıkartılan gemiler ve tarihi eserler de sergilenecek. Hatta kazılarda çıkan gemi ve tarihi eserlerin bir kısmını Transfer Merkezi’nde de sergilemeyi düşünüyoruz.

Marmaray kazı alanında 13, metro kazı alanında da 22 olmak üzere toplam 35 tarihi gemi bulundu. İBB Başkanı Topbaş, tarihi gemilerin kaldırılarak Arkeopark’ta sergilenmesi için çalışmaların titizlikle yapıldığını söylüyor: “Şimdiye kadar 46 milyon TL harcama yapıldı. Marmaray’ın kazı alanındaki gemiler kaldırıldı ve Marmaray’da inşaat işine başlandı. Metro alanında ise 2 gemi kaldı. Bu gemiler kaldırıldığında çalışmalara başlanacak. Eğer yeni bir aksilik çıkmazsa 29 Ekim 2013’te proje tamamlanacak. .”

9 yıllık gecikmenin İstanbul’a maliyeti nedir? Bu soruyu Topbaş detaylarıyla açıklıyor: “Taksim metrosu günlük 230 bin yolcuya hizmet ediyor. Eğer Yenikapı bağlantısı bitmiş olsaydı bu rakam 732 bine çıkacaktı. 5.2 kilometrelik güzergah yüzünden günde 500 bin İstanbullu taşınamıyor. Bu da 9 yılda yaklaşık 1 milyon 600 milyon yolcu demek. Zaman kaybı, yakıt kaybı, gibi parametreler göz önüne alınmadan kaba bir hesap yapılırsa, 9 yıllık gecikmenin maliyeti yaklaşık 1 milyar dolar.
1 milyar dolar yani aşağı yukarı 1,6 milyar tl yapıyor değil mi? Bu para projeye aktarılmış olsa çok işe yarardı, sağlık olsun sonuçta arkeolojik kazı işi Marmaray Yenikapı alanında bitti, burada çıkacak eserlerinde bir şekilde orada sergilenmesi amacı ile müze kurulması da iyi olacak, yapılan işe değsin bari.

Hakan
Kadrolu Personel
Mesajlar: 1434
Kayıt: 29 Oca Sal, 2008 15:44

Mesaj gönderen Hakan » 20 Kas Cmt, 2010 14:09

O zaman artık şunu diyebilirmiyiz? İstanbul'da arkeolojik eserlerden dolayı marmarayda artık duraklama yok, yeni bir şey çıkmazsa marmarayda sadece olması gereken rutin inşaat çalışmalarının bitişini bekliyoruz...

Cevapla

“Marmaray Projesi [İnşaat Süreci]” sayfasına dön