yyn-TS.28 » Sinema/TV Filmleri [Toplu Taşıma Temalı]

Kullanıcı avatarı
mehmet kahraman
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 124
Kayıt: 28 Oca Cum, 2011 18:38

Mesaj gönderen mehmet kahraman » 22 Oca Pzr, 2012 21:26

ZHOU YU’S TRAIN

Resim

Kullanıcı avatarı
mehmet kahraman
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 124
Kayıt: 28 Oca Cum, 2011 18:38

Mesaj gönderen mehmet kahraman » 22 Oca Pzr, 2012 21:30

LARRİVEE DUN TRAİN A LA CİOTAT 1896

Lumiere'lerin sinematografı sinemanın başlangıcı kabul edilir bundan önce de benzer cihazlar üretilmiş hatta kinetoskop adlı cihazla 35 mm'lik filmler bireysel olarak izlenebilse de toplulukların izlemesi için bir perdeye hareketin ilk yansıması dolayısıyla sinema 1895'te milat yapmıştır. Aslında Lumiere'ler 22 Mart 1895’te Paris’te Rue de Rennes’deki Socite d’Encouragement Pour l’Industrie Nationale’de (Ulusal Sanayi Destekleme Derneği) ilk kez sinematografı oynattılar ve Lyon’da ki Lumiere Fabrikasından İşçilerin Çıkışı adlı bir dakikadan biraz daha uzun süren filmi gösterdiler. Bu gösteriyi Nisan ayında Sorbonne’da, 12 Haziran’da Lyon’da Fotoğrafçılık Kongresinde, 10 Kasımda Brüksel’de Fotoğrafçılar Birliğinde, 16 Kasımda yine Sorbonne’da yapılan gösteriler izledi. 28 Aralık 1895’te ise halka açık ilk gösteri gerçekleştirildi. Gösteri Grand Cafe alt katındaki, Salon des İndiens’de gerçekleşti. ve bu ilk halka açık ilk gösteride on film oynattılar. Gösteri yaklaşık yarım saat sürdü. İlk gösteride şu filmler yer aldı: Lyon’daki Lumiere Fabrikası’nın İşçilerin Çıkışı, Bebeğin Kavgası, Tuileries Havuzu, Bir Trenin Gara Gelişi, Alay, Nalbant, Kağıt Oyunu, Ayrık Otları, Duvar, Deniz.4 Özellikle Trenin Gara Gelişi çekimler çok yakın plandan yapıldığından halka trenin üstlerine geldiği gibi bir yanılsama ve heyecan yaşattı. Ve akılda ilk film gösterimi olarak bu sahne kaldı. 1895 teknolojisi ile bu çekimler Lumiere'lerin sinemada aksiyon, macera ya da başka birşeyden çok yalın gerçeklik ve belgeciliklerini yansıtır. Diğer bir deyişle ilk sinemacılar ilk belgeselcilerdi de. Aksiyon-macera kısmında ise ilk üstat herhalde Meliere'dir. İlk gösterimden sonra 2 yıl içinde Lumiere'lerin İstanbul manzaralarını da içeren 1000'e yakın film çekti. Böylece ilk gösteride sadece 35 kişiye film izleten Lumiere'ler kısa sürede dünyanın her ülkesine ulaştılar. Ancak Amerika Birleşik Devletlerinde operatörleri tutuklandı, sudan sebeplerle cihazlarına el kondu ve 1 yıl sonra ülke dışı edildiler. En iyi filmleri Trenin Gara Gelişi ve ilk komedi örneği olan Sulanan Sulayıcı'dır. Özellikle Trenin Gara Gelişi'nin kurgusu ve kameranın durduğu yer günümüz için bile eksiksizdir.

Resim

Kullanıcı avatarı
mehmet kahraman
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 124
Kayıt: 28 Oca Cum, 2011 18:38

Mesaj gönderen mehmet kahraman » 22 Oca Pzr, 2012 21:32

ANKARA EKSPRESİ

Seyfi Hüget MİT istanbul şubesinde üst düzey bir yöneticidir aynı zaman da bir askerdir. Hilda Von Schreiner ise gündüzleri doktor geceleri şarkıcı olarak tam bir istihbaratçı tipindedir ve macera başlar.

Resim

Kullanıcı avatarı
mehmet kahraman
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 124
Kayıt: 28 Oca Cum, 2011 18:38

Mesaj gönderen mehmet kahraman » 22 Oca Pzr, 2012 21:34

ŞANGAY EKSPRESİ

Resim

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 22 Oca Pzr, 2012 21:38

Mehmet konuşturmuşsun yine trenli kültür bilgini :) bu filmlerin bir kısmını biliyorum, çok azınıda izledim 3:10 Yuma' nın eski versiyonu olduğunu bilmiyordum ama, bir de Midnight Meat Train beklemediğim kadar iğrenç bir sona sahipti :D bunun dışında Tramvay da enteresan bir filmdi.

Hafta sonu fırsat bulamadım bir türlü bende ekleme yapmaya aklıma olanların bir kaçını hafta içi eklemeye çalışacağım.

Kullanıcı avatarı
mehmet kahraman
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 124
Kayıt: 28 Oca Cum, 2011 18:38

Mesaj gönderen mehmet kahraman » 22 Oca Pzr, 2012 21:42

THE SUGARLAND EXPRESS

The Sugarland Experes,usta yönetmen Steven Spielberg'ün ilk uzun metrajı değil belki ama ilk sinema filmi.Gerçek,yaşanmış olaydan sinemaya uyarlanan filmde,kendi çocuklarını kaçırmaya çalışan bir anne-babanın yaşadıkları anlatılıyor.Önce kocasının hapisten kaçmasına yardım eden Lou-Jean,daha sonra bir polisi de rehin alıp polis arabasıyla birlikte,mahkeme kararıyla elinden alınıp zengin,yaşlı bir aileye verilen bebeğini geri almak için yola koyulurlar.

Resim

Kullanıcı avatarı
mehmet kahraman
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 124
Kayıt: 28 Oca Cum, 2011 18:38

Mesaj gönderen mehmet kahraman » 22 Oca Pzr, 2012 21:43

KUTUP EKSPRESİ

'The Polar Express/ Kutup Expresi' bir çocuğun yüreğini tamamen kapatmak ile inancın yaş, kural ve sınır tanımadığını öğrenmek arasında seçim yaptığı, masumiyet ile olgunluk arasındaki o kritik noktayı işliyor. Kuzey Kutbu

Resim

Kullanıcı avatarı
mehmet kahraman
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 124
Kayıt: 28 Oca Cum, 2011 18:38

Mesaj gönderen mehmet kahraman » 22 Oca Pzr, 2012 21:44

SON METRO

İkinci Dünya Savaşı'nın, aşıkların ve şairlerin şehri Paris'i kırıp geçirdiği yıllar... Marion, tiyatro sahibi olan Lucas'la evli, başarılı bir aktristtir. Tiyatro ve sanatla dolu hayatları, savaşın getirdiği acı gerçekler ile dipsiz bir kuyuya doğru yuvarlanır.Lucas, Yahudi'dir ve İkinci Dünya Savaşı zamanlarında Yahudi olmak en zor olan şeydir. Hayatta kalabilmek için ülkeyi terketmekten başka şansı olmadığını düşünen Lucas'ın tersine Marion, onu tiyatroda saklayabileceğini düşünmekte ve böylece tiyatroyu da kapatmalarına gerek kalmadan hayatlarını ve sanatı sürdürmeye devam edebileceklerine inanmaktadır. Sanat ve hayatın gerçekleri üzerine, François Truffaut'nun etkili çalışmalarından biri olan Son Metro, iki usta oyuncunun, Catherine Deneuve ve Gérard Depardieu'nun üstün performansları ile çarpıcı bir etkiye sahip.

Resim

Kullanıcı avatarı
mehmet kahraman
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 124
Kayıt: 28 Oca Cum, 2011 18:38

Mesaj gönderen mehmet kahraman » 22 Oca Pzr, 2012 21:45

DURDURULAMAZ

Deneyimli bir tren teknisyeni ile genç bir kondüktör, başında kimse olmayan, kontrolden çıkmış bir treni durdurmak ve nüfusun yoğun olduğu alanda ortaya çıkabilecek büyük bir felâketi önlemek için saatle yarışırlar. Tren raydan çıkıp büyük bir felâkete sebep olmadan önce ellerinden geleni yapmaya çalışsalar da, tren zamanla yarışırcasına, büyük bir hızla ilerlemektedir.

Resim

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 22 Oca Pzr, 2012 22:18

Resim

Under Siege 2 - Kuşatma Altında 2, piri fani aikido üstadı azamı Steven Seagal Shihan' ın filmlerinden birisidir, İlk tren bir askeri gemide geçiyordu bu sefer Casey Ryback karakteri ile bir tren yolculuğunda teröristler ile mücadele ediyor kahramanımız. Tabii ki filmin sonunda yine tren raydan çıkıyor ve hatırladığım kadarı ile inanılmaz bir sahne ile de bu olaydan yırtıyordu :) Olsun, trenli bir filmdir ayrıca Steven Seagal' in kendisini bozmadan önce çektiği filmlerden birisidir severim arşivimin baş köşesindedir.

Resim

Source Code bizde sanırım Hayatın Kaynağı gibi bir isim ile oynadı bu film, oldukça ilginç bir bilim kurgu filmi. Başrolde son yıllarda pek çok filmde gördüğüm Jake Gyllenhaal ın yer aldığı filmde, ölüm ile yaşam, ölülerin zihinlerinde kalan son anı parçaları ve bunların kullanılarak bir trende yapılan terörist saldırının failinin yakalanmaya çalışılması anlatılıyor, türü sevenler için ilginç bir film.

Bu arada Mehmet'in yayınladığı şu durdurulamazı izleyemedim gitti, bir de Polar Ekspres te güzel filmdir benim çocuk pek sevmemiş olsa da :)

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5555
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 23 Oca Pzt, 2012 10:20

Bu Kontrol filmini burada iki defa seyrettim ben. Harikaydı, orjinalton Macarca, Almanca altyazılı. Tamamen manyak bir film :-)

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 23 Oca Pzt, 2012 16:37

Bende dün gece yatmadan önce biraz tv bakmak istediğimde ilginç bir sürpriz ile karşılaştım, artık algıda seçicilikmi dersiniz şansmı bilemem. Açtığım kanalda Kirli Düzine serisinin 4. filmi vardı, filmi bilmeyenler için kısaca hatırlatalım Amerikalıların meşhur film konularından olan hapisteki belalı tiplerden ya da mahpus askerlerden bir tim kurup bunu özel görev ile sağa sola gönderirler, bu Kirli Düzine isimli grupta bu şekilde kuruluyordu ve Avrupa' ya Avrupalıları Nazilerden kurtarmaya gelen kahraman Amarigan askerini oynuyorlardı. (Gerçekte bir haltı kurtarmadılar, Alman ve Fransız kızları dışında :D)

Bu bölümü ben daha önce izlememiştim, ilk filmin cd si bende mevcut ikincisinide yine çocukluğumda tv de izlemiştim ama bu bölümü kaçırmışım. Filmin konusu Hitler 12 tane seçme adamını (ne ayaklar bilmiyorum) Orient Ekspress treni ile İstanbul'a gönderiyor, bizim kirli düzine takımıda bu treni durdurarak ya da ele geçirerek bu kişileri alacak. Oldukça basit bir operasyon ile trene girip leblebi misali Nazi askeri avlamaları çok komikti, sonra psikolojik savaş gereği çarpışmadan teslim olan 12 kişide bir o kadar komikti. Neyse benim izleyebildiğim yere kadar anlatayım sonunda trene Alman askerleri Yunanistan topraklarında müdahale ettiler ve tren havaya uçtu. İç çekimler sanırım Orient Ekspresin kendi vagonların yapılmış ama tabii ki dış çekimler için orjinal vagonları o aptal kamujlaj boyası ile boyadıklarını sanmıyorum, bulabilirsem bir iki ekran görüntüsü koyacağım daha sonra bu mesaja, dediğim gibi ilginç bir tesadüf oldu benim için.

Cevapla

“Sinema ve Belgesel Filmleri, Videolar” sayfasına dön