tr-HT.01:03 » Bursa Hızlı Tren Projesi [İnşaat Süreci]
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18081
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Eh yine doğru tahmin etmişiz, aktarma yapmanın adı "Kombine Taşımacılık" oldu artık
İzmir yolcusu kalmasın, sonuçta eğer Eskişehir-İzmir arası demiryolları bu konvansiyonel trenlerin 140-160km aralığını bulmasını sağlayacaksa bence bu da bir çözümdür.''Kombine Taşımacılık'' yöntemiyle Ankara'dan, Bursa, Kütahya, İstanbul ve İzmir'e daha kısa sürede ulaşımı hedefleyen TCDD Genel Müdürlüğü, Eskişehir Garı'ndan Bursa'ya otobüs seferleri yapılmasını planlıyor. TCDD Genel Müdürlüğü, Ankara-Eskişehir hızlı tren, yolcularını konvansiyonel tren seferleriyle de Kütahya, İstanbul ve İzmir'e daha kısa sürelerle taşımayı da öngörüyor.
-
- Seyyah
- Mesajlar: 4319
- Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5559
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
Şuna en azından bir paralel hat daha gerek. Meselâ, atıyorum, Bursa - Eskişehir - Afyon - Konya - Kayseri ... Van'a doğru. En az. Ağlaştırmak gerek. Transsib'in de bir paralel hattı var. Birde kıyıları bağlamamak çok kötü olur. Antalya, Adana, Karadeniz ...
Dünya krize batarken, kendisinde her şeyi bulabilen (?) bir ülke bunu güzelce yapabilir. Demirimiz var mı? Onu şimdi tam bilmiyorum. Demir işlemesi? Sanayi işte. Yani, bu büyük bir devrim olur.
B. Alabay
Dünya krize batarken, kendisinde her şeyi bulabilen (?) bir ülke bunu güzelce yapabilir. Demirimiz var mı? Onu şimdi tam bilmiyorum. Demir işlemesi? Sanayi işte. Yani, bu büyük bir devrim olur.
B. Alabay
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18081
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Ray üretebiliyoruz, bu konuda bir sıkıntı yok hemde en kalitelisinden olduğuna eminim, ama gel gelelim, ray dışındaki ekipmanlarda ülkemizin eksikleri çok, bir tirfon üretemiyoruz, bu tirfonu üretecek firma yabancı sermaye ile geçtiğimiz günlerde Erzurum' da sanırım bir fabrika açtı, evet Türkiye' de üretecek ama yabancı sermaye işte, yine aynı şekilde bu sektörde gözle görülen ama işi bilmeyenlerin önemsemeyeceği pek çok küçük parça (katener ekipmanları) ve bakım onarım aletlerinin Türkiye' de doğru düzgün distrübitörü bile yok (bazılarının)
Ve raylı sistemlerdeki en önemli eksiğimiz ki aslında buna eksik denilemez bence, zaten bunu dünya da yapan firmalar belli, elektromekanik ve sistem kurulumu, amelelik için işçi bol, alt yapı ve katener projelerinide yapabiliriz ama iş bu bölüme gelince maalesef tıkanıyoruz, ve en can alıcı nokta, her ne kadar birileri hızlı tren yaptık dese de, henüz Türkiye kendi modern trenini yapabilmiş değil ve bu çok önemli bir engel.
Demir ile iş bitiyorsa tamam
Ve raylı sistemlerdeki en önemli eksiğimiz ki aslında buna eksik denilemez bence, zaten bunu dünya da yapan firmalar belli, elektromekanik ve sistem kurulumu, amelelik için işçi bol, alt yapı ve katener projelerinide yapabiliriz ama iş bu bölüme gelince maalesef tıkanıyoruz, ve en can alıcı nokta, her ne kadar birileri hızlı tren yaptık dese de, henüz Türkiye kendi modern trenini yapabilmiş değil ve bu çok önemli bir engel.
Demir ile iş bitiyorsa tamam
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5559
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
Bu demir işi öyle kolay ve biten bir şey değil, tesadüfen dün okudum da, ALmanya'nın raylarının %90'ı beton eşiklerle büyük bir baskı altında tutulduğunu, böylece ray arasında ray genişlemeleri için artık boşluk bırakılmadığını, son teknik yani. Bunu yapmak için ray malzemesinin devasa olması gerek, vidalar, bütün bunlar çok üstün kaliteli olmalı, yoksa bir yer kırılabilir, deray olur.
Ne gere? İlk önce mühendis. Var herhâlde. Sonra inşaat sorumluları, yani işi bilenler. Lojistiğe gerek var, ray olmayan yerlere ray yapacaksın, oraya nasıl ulaşacak. Ray dolgusu. Tirfon dediğin o mu? Bulamadım ben. İnşaallah o değildir, çünkü taş yapamadığımıza inanmak istemiyorum
Ray derken, makas gibi şeyleri iyi yapabilir miyiz? Genelde oynatan yerler çok fazla üstün âlâ teknik değil, daha çok kaba teknik, onu yapabilmek gerek. Elektrifikasyon da bence becerilebilir. Ama enerjiyi de hesaplamak gerek, bunda biraz öteye bakış gerekebilir.
Tek korktuğum, bizdeki "haddi, haddi" mentalitesi. Almanlar nevrozlu gibi görünüyor ya, takıntı değil, kalite işte. Ona "tapmak" gerek, yani her vidayi 10 kez denetleyecek yürek gerek. Yani, bence yapılabilecek bir şey. Koskoca barajlar yapıldı, yapılıyor. Demiryolu mu olamayacak? Çüş be. Olamaz. Olacak işte. Olmalı. Dediğim gibi, herşeyi olan (!) bir ülkeye sahibiz, yani elimizdeki fırsatları ve imkânları biz kullanmayacağız da kim kullanacak? Kuzey Irak? Ahahaha ...
B. Alabay
Ek: Bu sefer yine saat yanlış gösteriyor, burada 9:XX, gösterdiği 8:XX.
Ne gere? İlk önce mühendis. Var herhâlde. Sonra inşaat sorumluları, yani işi bilenler. Lojistiğe gerek var, ray olmayan yerlere ray yapacaksın, oraya nasıl ulaşacak. Ray dolgusu. Tirfon dediğin o mu? Bulamadım ben. İnşaallah o değildir, çünkü taş yapamadığımıza inanmak istemiyorum
Ray derken, makas gibi şeyleri iyi yapabilir miyiz? Genelde oynatan yerler çok fazla üstün âlâ teknik değil, daha çok kaba teknik, onu yapabilmek gerek. Elektrifikasyon da bence becerilebilir. Ama enerjiyi de hesaplamak gerek, bunda biraz öteye bakış gerekebilir.
Tek korktuğum, bizdeki "haddi, haddi" mentalitesi. Almanlar nevrozlu gibi görünüyor ya, takıntı değil, kalite işte. Ona "tapmak" gerek, yani her vidayi 10 kez denetleyecek yürek gerek. Yani, bence yapılabilecek bir şey. Koskoca barajlar yapıldı, yapılıyor. Demiryolu mu olamayacak? Çüş be. Olamaz. Olacak işte. Olmalı. Dediğim gibi, herşeyi olan (!) bir ülkeye sahibiz, yani elimizdeki fırsatları ve imkânları biz kullanmayacağız da kim kullanacak? Kuzey Irak? Ahahaha ...
B. Alabay
Ek: Bu sefer yine saat yanlış gösteriyor, burada 9:XX, gösterdiği 8:XX.
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18081
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
RHEDA2000 sanırım senin bahsettiğin sistem, Almanya' da böyle bir teknik geliştirmişlerdi beton travers üzerine ray montajı yapılıyor, yani normalde metrolarda uygulanan sistem ama sanırım bazı farklılıkları da var. Ama o kırılma dökülme hadisesi tüm ray hatları için geçerli.alabay yazdı:Bu demir işi öyle kolay ve biten bir şey değil, tesadüfen dün okudum da, ALmanya'nın raylarının %90'ı beton eşiklerle büyük bir baskı altında tutulduğunu, böylece ray arasında ray genişlemeleri için artık boşluk bırakılmadığını, son teknik yani. Bunu yapmak için ray malzemesinin devasa olması gerek, vidalar, bütün bunlar çok üstün kaliteli olmalı, yoksa bir yer kırılabilir, deray olur.
Rayın oraya ulaşmasında bir sıkıntı yok ki? Ray döşeme makinaları zaten hem rayı döşüyor hemde ilerliyor, arkadan başka vagonetler ile raylar bu makinaya taşınıyor, bu tip makinalarımız mevcut zaten bir sorun yok. Tirfon rayı traverse sabitleyen vidanın ismi. Ben hiç üretemiyoruz demiyorum ama maalesef kalite ile ilgili sıkıntılar yaşanıyor.Lojistiğe gerek var, ray olmayan yerlere ray yapacaksın, oraya nasıl ulaşacak. Ray dolgusu. Tirfon dediğin o mu? Bulamadım ben. İnşaallah o değildir, çünkü taş yapamadığımıza inanmak istemiyorum
Ray konusunda bir sorun olduğuna inanmıyorum, Güney Afrika' dan alınan rayları gördük çatır çatır kırılıyorlar şimdi Kardemir e ürettiliyor ve bu sayede Kardemir de batıştan kurtuldu. Tabii ki işletmeye göre rayın şeklinden ziyade içindeki madenlerin karışım oranları ile ilgili ciddi bir mühendislik gerekiyor, zaten rayın çabuk aşınması ya da kırılmasında bu malzemenin içeriğininde önemi var.Ray derken, makas gibi şeyleri iyi yapabilir miyiz? Genelde oynatan yerler çok fazla üstün âlâ teknik değil, daha çok kaba teknik, onu yapabilmek gerek. Elektrifikasyon da bence becerilebilir. Ama enerjiyi de hesaplamak gerek, bunda biraz öteye bakış gerekebilir.
Elektrifikasyon dediğin katener ise hele ki havai hat katener ise bununda Türkiye' de alasını becerecek elemanlar var, sadece bu işin mühendislik kısmı biraz eleman açısından sıkıntılı herhalde, yani yetişmiş çok fazla sayıda katener mühendisi olmayabilir ama ara elaman kısmında mühendisi beş kere katlayacak elamanlar var Benim bahsettiğim elektromekanik ve mekatronik gibi işler.
İşte sorun bu zaten, bu kafa yapısını yıkmamız lazım ama, bu maalesef üniversitede öğrenilebilecek bir ders değil, bu hayat dersi ve bizim hayat sınıfımızda bu ders pek yok. Bu konu ile ilgili bir örnek vereyim, benim burada çok kullandığım bir tramvay hattında geçen gün bir çalışma yapıldığını gördüm, burada hatların çok büyük kısmı betona fiks olmasına rağmen, balastlı kısımlarda var. Bu kısımlardan birinde bazı traversleri yeşil boya ile işaretlemişlerdi, sonra gördüm ki, 4-5 eleman ellerinde iki tane laptop ve bir makine ile bekliyorlar, her bir traverse bir aparat takarak tramvayın geçişi esnasında o traversi ölçüyorlar. Bir süre izledim, değerleri inceliyor, bazı traversleri boş geçiyor bazılarına çarpı işareti atıyorlar. Yaptıkları işten çıkardığım sonuç şu, adamlar balastlı bölgedeki bu ahşap traverslerin ve balastın durumunu ölçüyorlar, yani ne kadar esniyor, gerilimi nedir, sarsıntı nedir falan filan. Ve bunu uyuz bir dikkat ve yavaşlıkta yapıyorlar :) Bana sorarsan gerek yok, zaten traverslerin ortasındaki balast boşalmış ve araç geçerken traversin aşırı derecede esnediğini görüyorsun, o zaman ne yapılacak getir bir vagon balast, dök oraya, sok bir buraj makinesi ya da el burajı, yap çalışmanı git. İşte klasik Türk yaklaşımıTek korktuğum, bizdeki "haddi, haddi" mentalitesi. Almanlar nevrozlu gibi görünüyor ya, takıntı değil, kalite işte. Ona "tapmak" gerek, yani her vidayi 10 kez denetleyecek yürek gerek.
Senin adın bundan sonra Önemsiz Detayların Takıntılı Almanı olsun, ne dersin?Ek: Bu sefer yine saat yanlış gösteriyor, burada 9:XX, gösterdiği 8:XX.
-
- Seyyah
- Mesajlar: 4319
- Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18081
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
-
- Seyyah
- Mesajlar: 4319
- Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5559
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
Ben ilâve ikinci bir paralel hattan bahsettim.
Bak Esat, o senin "Alman kafa" dediğin olmadı mı, ray da olmaz işte. Veya elektromekanikokimyevi falanfilan. Olmiiir.
Sen şimdi saniyeleri Braunschweig atom saatine NTP ile bağladık mı, bağlamadık mı diye yanıt vermeliydin. Viyana dersini zor geçeceksin, he!
B. Alabay
Bak Esat, o senin "Alman kafa" dediğin olmadı mı, ray da olmaz işte. Veya elektromekanikokimyevi falanfilan. Olmiiir.
Sen şimdi saniyeleri Braunschweig atom saatine NTP ile bağladık mı, bağlamadık mı diye yanıt vermeliydin. Viyana dersini zor geçeceksin, he!
B. Alabay
-
- Seyyah
- Mesajlar: 4319
- Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38
Bursa'daki Otomotivcilerin Demir-Çelik İhtiyac
http://www.dlh.gov.tr/dlh/dlh-anasayfa1
ADAPAZARI - KARASU LİMANI-EREĞLİ-BARTIN LİMANI BAĞLANTI HATTI DEMİRYOLU PROJESİ
Ülkemizin önemli üretim merkezleri olan Ereğli Demir Çelik ve Karabük Demir Çelik fabrikaları ile bu fabrikaların üretim girdilerini sağlayan kömür üretim merkezleri, yapımı düşünülen hat ile önemli sanayi üretim merkezi olan Kocaeli bölgesine bağlanacaktır. Ayrıca Bandırma-Bursa-Ayazma-Osmaneli hattının devreye girmesi ile Bursa bölgesindeki otomotiv endüstrisinin ana girdisi olan demir ve çelik fabrikalarının ürünlerinin bu bölgeye daha kısa ve ekonomik bir şekilde ulaştırılması sağlanacaktır.
Bu proje yük taşımacılığı alanında sağladığı katkının yanında Karadeniz bölgesinin önemli turizm merkezleri olan Bartın, Kocaali, Karasu ve Ereğli�nin mevcut demiryolu ağına bağlanması ile Batı Karadeniz bölgesinin, İstanbul ve Marmara bölgesi ile Ankara ve İç Anadolu bölgesine bağlanmasıyla da yolcu taşımacılığı alanında ülkemiz ulaşım yapısında önemli rol oynayacaktır.
Söz konusu işin uygulama proje ihalesi 2008 yılında gerçekleştirilmiş olup, işin sözleşmesi imzalanmıştır. Etüt proje ve Mühendislik Hizmetleri işinde 1/2000 ölçekli güzergah haritaları için çalışmalar devam etmektedir.
ADAPAZARI - KARASU LİMANI-EREĞLİ-BARTIN LİMANI BAĞLANTI HATTI DEMİRYOLU PROJESİ
Ülkemizin önemli üretim merkezleri olan Ereğli Demir Çelik ve Karabük Demir Çelik fabrikaları ile bu fabrikaların üretim girdilerini sağlayan kömür üretim merkezleri, yapımı düşünülen hat ile önemli sanayi üretim merkezi olan Kocaeli bölgesine bağlanacaktır. Ayrıca Bandırma-Bursa-Ayazma-Osmaneli hattının devreye girmesi ile Bursa bölgesindeki otomotiv endüstrisinin ana girdisi olan demir ve çelik fabrikalarının ürünlerinin bu bölgeye daha kısa ve ekonomik bir şekilde ulaştırılması sağlanacaktır.
Bu proje yük taşımacılığı alanında sağladığı katkının yanında Karadeniz bölgesinin önemli turizm merkezleri olan Bartın, Kocaali, Karasu ve Ereğli�nin mevcut demiryolu ağına bağlanması ile Batı Karadeniz bölgesinin, İstanbul ve Marmara bölgesi ile Ankara ve İç Anadolu bölgesine bağlanmasıyla da yolcu taşımacılığı alanında ülkemiz ulaşım yapısında önemli rol oynayacaktır.
Söz konusu işin uygulama proje ihalesi 2008 yılında gerçekleştirilmiş olup, işin sözleşmesi imzalanmıştır. Etüt proje ve Mühendislik Hizmetleri işinde 1/2000 ölçekli güzergah haritaları için çalışmalar devam etmektedir.