gnl-M.09 » Olimpiyatlar,Spor Organizasyonları ve Raylı Sistemler

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5552
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 07 Ağu Cmt, 2010 23:24

Uzun cevap veremiyeceğim, belim biraz berbat ...

Hakan, orada o açından bunları böyle görmen makul. Ama ille de doğru mu?

Türkiye nasıl olur da "gelişen" bir ülke olabilir yahu? Koskoca Osmanlı Devleti'ni izledi. Peşinden bir 3. dünya ülkesi mi çıkar?! Olur mu öyle şey? Bizde en geç otuzlu senelerden sonra, hadi kırklı diyelim, kafasızlık hortladı. Neden? Belki en önemli olan faktörü, eğitimi sarktırdığımız için!

Avrupa yok efem sömürmüş, mömürmüş nanelerle uyutma kendini! Bunu sanan çok var, ama birincisi sözü geçen Osmanlı Devleti de hafif yayılmıştı, ve ikincisi, yüz senedir sömürü pek fazla konu değıl artık, çünkü sömürülecek yer kalmadı. Öte yandan "Almanya" sömürüsü Afrika ülkeleri bugün bizden ileri. Düşün yani.

Türkiye Avrupa'nın göbeğindeki ülkelerden aslında pek farklı bir konumda ve durumda değil. Ona göre de aynı şekilde ilerlemiş olması gerekirdi. Esat mühendisliği sorguluyor, ben ise sivil eğitimi ve zekayı sorgulayım. Bizde bir "hediii leeen"cilik var. Bu belki (belki) 1680'de, 1730'da, 1860'da (?) ve 1940'ta yoktu, ama şimdi var işte. Hem de nasıl. Koskoca çocuk bahçesi gibi bir hâl aldık. Neden tramvay, metro, demiryolu, yol, ışık, trafik kuralları (haha), güzel imar ve iskân, altyapı vb. gibileri yok ortada? Neden? Sömürü mü? Heh? Hata Irak'ta mı? Lübnan mı kazık attı? Tibetliler mi kabahatlı? Moğolistan mı? Kihimm?

Esat, şu "Başar aktarmaya karşı" lâfını alıcam, bir şee etcem he! Olru mu öyle şey? Ağ diye ağlatan kim? Ben. Birincisi bizde aktarma medeniyeti SIFIR! Neden hep Berlin sistemi diye tutturuyorum? Neden İETT sistemini kınıyorum? Aktarma yok diye, dolmuşçuluk var diye. Berlin'de tüm otobüsler odaklaşıyor mu? Merkez noktalardan "dişarı" mı gidiyorlar? Hayır, tamamen bir örümcek ağı var, otobüste, tramvayda, trende, metroda ...

Önemli olan, NERDE neyin aktarmasız yol katetmesi. Havalimanı veya stadyum gibi "masif" şekilde insan sala yerlerden, toarlayıp, dağıtan ana aks hatlar gerek. Stadyuma ne bir "şatıl", ne bir kol, ne buna benzer bir şey açılır, havalimanına da değil. Oradan başlayan bir hat yılan gibi aktarma noktalarını aşacak. Göm diye Kirazlı'da aktartmak için çuvallamayacak. Anlatamadım mı yahu?

Pendik'te öteller var. Güzel. Şimdi o tsadyumdan veya fuar merkezinden oraya 30 dakikada ulaşılır mı? Bizde acaba ekspres ray yolları düşünüldü mü? Meselâ M2 ve M5 (Marmaray) hatlarında sırf aktarma merkezlerinde duran hızlı metro hatları için yeterince sollama veya orta ray düşünüldü mü? Kadıköy metrosunda Kadıköy'den kalkıp direk ekspres Kartal'a kadar 15 dakikada iki üç duraklı hat işletmesi (geri kalan normal trenlerin arasında!) mümkün mü? Bunlar Berlin'de de pek yok (banliyöde var), ama New York'ta meselâ tamamen normal bir metro sistemi. Ee? Düşünüldü mü?

İşte hamburger ile köfte arasındaki fark. Ucuz hamburger yerine lezzetli köfte isterim ben! gerektiği an ben milliyetçiyi bile utandırırım, ama uyumayın diyorum. Benim izah etmeye çalıştığım küçültme veya alçaltma değil, dürtme. Esat şimdi Viyana'da mukaise ediyor. Ama Viyana. Berlin'i daha görmedi. Paris'i gördü ama. İstanbul en eski kent ise neden en çok metroluk kent değil?! :evil:

Hadi, bu kısa cevabımdı ... dua edin, uzunu yazamiyorum şu an :wink:

Hep beraber halatın aynı tarafında duruyoruz, karşı taraflarında değıl. Ama arada biraz kendimizi yoklamamız gerek. Reflexion diye bir söz var, çevirisini bulamadım, refleksyon değil işte, o Reflektion oluyor ... birisinin (veya bir şeyin) kendisini sorgulaması. O gerek bizde.

Hakan
Kadrolu Personel
Mesajlar: 1434
Kayıt: 29 Oca Sal, 2008 15:44

Mesaj gönderen Hakan » 07 Ağu Cmt, 2010 23:51

Türkiye nasıl olur da "gelişen" bir ülke olabilir yahu? Koskoca Osmanlı Devleti'ni izledi. Peşinden bir 3. dünya ülkesi mi çıkar?! Olur mu öyle şey? Bizde en geç otuzlu senelerden sonra, hadi kırklı diyelim, kafasızlık hortladı. Neden? Belki en önemli olan faktörü, eğitimi sarktırdığımız için!
Ne yazık ki madalyonun ters yüzü öyle değil, Osmanlı tabiki büyük ama son dönemlerinde borç içinde yüzen bir büyük. Resmi rakamlarla altın cinsinden dış borcumuzu okumuştum ve sağlam bir kaynaktı tek kelime ile dudağım uçuklamıştı. Bunu yediler içtiler demek için yazmıyorum sebebi elbette hatalı birer karar olan savaşlar...
Avrupa yok efem sömürmüş, mömürmüş nanelerle uyutma kendini! Bunu sanan çok var, ama birincisi sözü geçen Osmanlı Devleti de hafif yayılmıştı, ve ikincisi, yüz senedir sömürü pek fazla konu değıl artık, çünkü sömürülecek yer kalmadı. Öte yandan "Almanya" sömürüsü Afrika ülkeleri bugün bizden ileri. Düşün yani.
Kendimi uyutmuyorum, bu işler böyle başlar bana babamdan hazır kurulu ve işleyen bir kafeterya kalırsa orada aptallık etmediğm sürece işleri bende yürütürüm ama ortada bir şey yokken sıfırdan kafeterya açmaya kalkarsam işin içinden çıkamayabilirim ya da en azından uzun süre para kazanmadan cirom anca masraflarıma yeter. Avrupanın işi de böyle, artık sömürecek yer kalmadı doğru çünkü sömüre sömüre bitirdiler, hala 38 yaşında ölenlerin sorumluları avrupalılardır. O zaman sömürdükleriyle altyapılarını oluşturdular, hatta sömürecekleri yerleri paylaşamayıp 2 tane dünya savaşı çıkardılar. Bunların ele başları Almanya ve İngiltere'dir, onların daha eskileride İspanya ve Portekiz.

Bu arada afrika kıtasında Türkiye'den daha ileri durumda olan ülke hangisiymiş merak ettim doğrusu. Türkiye bugün en büyük 20 ekonomiden biri ve bizden büyük bazı ekonomilere göre de kişi başına dağılım daha dengeli. Misal Çin 2.sırada ama hala insanlar 18 saat çalıştırılıyor, bizde fabrikalarda ezilen kesim bile 12 saatten fazla çalışmıyor...
Pendik'te öteller var. Güzel. Şimdi o tsadyumdan veya fuar merkezinden oraya 30 dakikada ulaşılır mı? Bizde acaba ekspres ray yolları düşünüldü mü? Meselâ M2 ve M5 (Marmaray) hatlarında sırf aktarma merkezlerinde duran hızlı metro hatları için yeterince sollama veya orta ray düşünüldü mü? Kadıköy metrosunda Kadıköy'den kalkıp direk ekspres Kartal'a kadar 15 dakikada iki üç duraklı hat işletmesi (geri kalan normal trenlerin arasında!) mümkün mü? Bunlar Berlin'de de pek yok (banliyöde var), ama New York'ta meselâ tamamen normal bir metro sistemi. Ee? Düşünüldü mü?
Hepsi bir arada olmuyor ne yazık ki, onun için sömürecek bir kaç afrika ülkeside bize lazım. Tam bir ağ kurulmadan senin dediğin sistemi düşüneceklerini sanmam, ama mesela Sabiha Gökçen'i marmaraya ulaştırma bakanlığı ayrı İBB ayrı bağlamayı düşünüyor. İBB Pendik-Sultanbeyli metrosu planlıyor en az 10 istasyon olur. UBAK ise 4 istasyonlu ve Kaynarca'da marmaraya bağlanacak bir hat düşünüyor.

Misal Via Hotel henüz yapılmamış durumda ama inşa edilecek Pendik Fuar Merkezinin yanında. İstanbulpark ise araçla 5 dk, havalimanı da 5 dk mesafede ama raylı sistem yok, planı var.

GreenPark Marmaray Kaynarca istasyonuna 500 metre mesafede, Pendik İskelesi 1 km falan.

Divan E-5'in kenarında ama raylı sistem planıda yok kendisi de yok, benim planlarım var ama bende de mühür yok...

Büyük bir puzzle, o kadar çok parça var ki, koyuyoruz koyuyoruz resmin bütünü çıkmıyor, çünkü resim genişlemeye devam ediyor. Bir gün resim genişlemeyi bitirirse, o zaman koyduğumuz parçalar resimde daha fazla yüzdeye sahip olacak ve bizde resim hakkında fikir sahibi olacağız. Resmin büyüme yüzdesi iyice düştü bizde daha hızlı parça koyuyoruz artık, az kaldı resmin bütünü görünecek...

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 07 Ağu Cmt, 2010 23:58

Hakan yazdı:Bu arada afrika kıtasında Türkiye'den daha ileri durumda olan ülke hangisiymiş merak ettim doğrusu. Türkiye bugün en büyük 20 ekonomiden biri ve bizden büyük bazı ekonomilere göre de kişi başına dağılım daha dengeli. Misal Çin 2.sırada ama hala insanlar 18 saat çalıştırılıyor, bizde fabrikalarda ezilen kesim bile 12 saatten fazla çalışmıyor...
Valla bunu bende merak ettim, hiçbir Afrika ülkesini görmedim, görmeye niyetim de yok, ve bu konularda pek kulaktan dolma laflarla iş görmem, yani bir arkadaşım kaldı, gördü falan :) Başar yani yine kaynağın böyle bir şeyse geç abi, o muhabbet hakkaten boş. Senin arkadaşların oryantal hayranı alamanlarsa afrikayı beğenmeleri çok normal :D Ayrıca Hakan' ın bu parantezde verdiği tüm verilere bende imzamı basarım, ve hep diyorum Türkiye' den daha demokratik ülke de yoktur yani, kişi başına gelir dağılımının adaletli olduğuna inanmıyorum sadece yani zengin ve fakir arasındaki uçurumda kardeşimiz Brezilya' dır bence farkımız yok ve o fark giderek açılıyor gibi. Ha gerçekte verileri karşılaştıracak ekonomi kafam yok, yani birileri de çıkar işsizlik şu kadar arttı dış borç bu kadar arttı ne büyümesi diyebilir, fakat ben gazetelerin küçük küpürlerine bakarım. Süzme Türkiye düşmanı evostoryanın firmaları bile bugün Türkiye kapılarında iş ve ortak arıyorlar, yatırım yapma ya da bir şekilde bağlantı kurma peşindeler, bu adamlar paranın kokusunu almasalar turist olarak bile gitmezler Türkiye ye :)

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5552
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 08 Ağu Pzr, 2010 08:43

Ne arkadaşı gitti gördüsü yahu? Esat, neydi benim "meslek"? :lol: Afrika diyorsam, herhâlde bir bildiğim vardır. Şimdi yatalak sizlere misalleri çıkaramıyacağım, ama biraz Namibia ile başlayıp çiğniyebilirsiniz ;-) Dahası var, bazı ülkeler fazla büyük de değil.

Ve o sömürü konusu, dediğim gibi, yanlış değerlendiriliyor. Ona bakarsan, Hakan, koskoca Balkan da bizde idi. Sömürmedik tabiî, baklyava sattık :lol:

Ve bak işte o kafeterya işlerine bir değineyim ... İstanbul'da güzel evler kimden kalma? Venedikliler, Rum ve Ermeni. Az bir kaç da "Osmanlı" (Mimar Sinan ne uyrukluydu?). Neden ötesi yok? 20 ve 30'lu senelrde bir kaç vasat ile güzel arası bina yapıldı. Onlar? Dökülüyor. Burdur'da gara inen caddede gar istikametinde solda kocaman güzel bir bina yıkıntısı var. Yıkıntı işte. Neden? Ondan. Ben sana baban olarak kafeterya bırakırsam, sen de gidip kumarhane yaparsan, bu estetik mi olur? Külüstür mü olur.

Eleştirmem, burada yapacak başka iş olmamasından değil herhâlde, çoktaraflı bir görüş açım var, üç ülkede yaşamışım.

Ayrıca, Almanya 1945'te pratik bir şekilde ortalıktan silinmiş bir vaziyetteydi. Babam ilk 1949'da buraya geldi ve bunları şahsen gördü. Eski kraliyet ve imparatorluk ülkesinin üçte biri uçtu gitti, gerisi bombalarla basbayağı yok edildi. Bugüne dek itfaiye sokak ve cadde kapatmak zorunda, orada burada bomba bulunuyor diye. Nasıl oldu da burası yine işler hâle geldi? Amerika ve bilhassa Rusya hiç istemediği hâlde? Marşal plânı bile ezme düşüncesine sahip bir sistemde "kendin kurtar kendini, kendin yaşa" tarında bir hiçten yine iyi kötü işler bir ülke oldu. 89 birleşme olaylarından sonra hayat bayağı zorlaştı, ama yollarını gidiyorlar. Misal işte. Bunu uzaktan görmek var, içinde yaşamak (ve arada bayağı da bıkmak) var.

O bahsettiğim ekspres raylar baştan düşünmezlerse, sonradan ekleyemezler, eklerlerse de üç misli pahallı olur. Berlin gibi bir şehre henüz gerekmiyor, New York ve Londra'da gerek. İstanbul'a da gerekirdi. Ama bu konularda beni anlayan yok galiba. Neyse.

Ek: Bence de aslında İstanbul bayağı büyük ve herhâlde Avrupa'nin en büyük şehri veya şehirlerinden bir tanesi. Ama bu sadece 20 milyon hesabından yola çıkarsak. Yoksa, "sayılmış" nüfuslarıyla Londra ve Paris aynı boyuttalar. İkisi de sınırlara sahip oldukları için, etraflarındaki metropol alanıyla İstanbul kadar. Berlin İstanbul kadar değilse de, orada da bir "etraf" var. İstanbul'da bu etraf yok artık, tüm il şehir diye geçiyor. Boyut "hesaplarında" bunları da katmak gerek. Londra, Paris ve Berlin metroları hakkında fazla bir şey anlatmama gerek yok herhâlde. Hani, herkez herkesi sömürürken, bunları yapmaya da vakit bulmuşlar. Bizde elbet heç sömürü ve hata yokken, biraz ... bilmem yani ... Boğaz'da balıklı ekmek yiyerek zaman mı kaybetmişiz, n'olmuşuz ... metroları unutmuşuzzz :P

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 09 Ağu Pzt, 2010 13:12

Bence konunun asıl kısmına dönmekte fayda var. Yani bu tür organizasyonların gerçekten bir getirisi varmı? Bana göre var, en son dünya kupasında organizasyonu düzenleyenler dahi ortaya çıkan yüksek geliri beklemediklerini itiraf ettiler. Ben Olimpiyat ya da bir Futbol şampiyonasının ülkemizde yapılması durumunda bunun pek çok getirisi olacağını düşünüyorum, her şeyden önce ciddi bir ekonomik getirisi var. İkinci olarak ise Türkiye' nin büyük bir avantajı var o da bir türlü doğru kullanamadığımız Turizm. Ülkemizin doğudan batıya, kuzeyden güneye, ortası kıyısı tepesi her yerinde gezip görülecek bir şeyler var, hem tarihi hem kültürel hem de doğal. Yani biri adam akıllı bir Türkiye turu yapmak istese bilmiyorum 1 ay yeter mi, sanmıyorum. Olaya şehir bazlı bakmayalım bence, aman İstanbul şunu yapmamış öbürü bunu yapmış bunlar aslında kısır çekişmeler, çünkü benim beğenmediğimi deli gibi sevenler de olabilir.

Benim değinmek istediğim diyelim ki bir şampiyona düzenleyeceğiz ve bir iki şehire daha o standartta stadyum inşa ediyoruz, şimdi gidip onu şehrin tamamen dışında, organizasyon sonrasında bir daha kullanılacağı meçhul bir yere yaparsan oraya kalıcı bir toplu taşıma çözümü sunmakta abes olur.
Yani bu tip işler dolayısı ile tabii ki ulaşım çözümleri oluşturuluyor, ne dedik Güney Afrika metro inşa etmiş, Alamanya' da tramvay hattı yapmışlar, Viyana' da stadtan geçen metroyu yetiştirip açtılar, kaldı ki o metro oraya gitmese de olurdu, bir daha kullanılmadı bile yahu o stad :) Her ne ise, yani ya yeni projeler üretiliyor ya da mevcut projeler hız kazanıyor. Peki ne için? Organizasyonun geliri ile bunları yaparız diye düşünecek hal yok, düğün mü bu? Aman harca nasıl olsa takı takılacak ordan öderiz geri :D

Bence bunu yaparken sadece reklam geri dönüşümünü hesaplıyorlar. Uluslararası bir organizasyonun yerindeki izleyiciler hariç nereden baksanız 2-3 milyar izleyicisi var. Dünya küçüldü, her gün yüzlerce Çin li görüyorum Viyana' da, yani bu açlar bile turist yav :) O zaman ülkenizi 2-3 milyar insana göstermenin reklam getirisi nedir bence bunu hesaplamak gerekir. Böylesi bir reklamı para ile yaptırmaya kalksak herhalde bir iki bakanlığın bütçesini harmamamız gerekir, o zaman getirisini tartışmaya gerek yok çünkü bu tip organizasyonların devamlılığı var, gelen insanın bıraktığı para kadar organizasyon sayesinde tanıyan ve görmek isteyen insanların da ileri zamanlar da verecekleri ile sürekli bir akıştan söz edebiliriz.

Bu işin hesap kitap yönü, zaten hiç kimse getirisi olduğunu inkar da etmez. Peki o zaman geriye ne kalıyor? Konaklama imkanlarını çoğaltmak, ulaşımı düzene koymak, adres sistemini düzeltmek? Hayır işte, hiçbiri değil. En başında doğru düzgün kanun, nizam, yönetmeliği hayata geçirmek, sonrasında ise bunları adam gibi denetlemek geliyor. O bahsettiğim işler ne bizim için ne de bir başka ülke için iş değil, paran varsa alasını yaparsın. Metro yapmada ülkemin şirketleri dünyada aranılır hale gelmişken, biz yapamayız diyebilirmiyiz? Diyemeyiz, sadece elin arap ülkesinde her işi yüz kere kontrol ederken benim güzel ülkemde neden on kere bile kontrol edilmez, bence bunu sorgulamalıyız.

oglcan
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 167
Kayıt: 06 May Çrş, 2009 19:30

Mesaj gönderen oglcan » 22 Oca Cmt, 2011 22:47

Eveet.Erzurum 2011 Universiad'a ev sahipliği yapacak ama metrosu yok!!!
Düşüncelerinizi bekliyorum.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 22 Oca Cmt, 2011 23:23

:) Gerek var mı? kentin tamamı 700.000 nüfusa sahip, ha sanırım Büyükşehir statüsünde, emin değilim ama. Genel olarak Anadolu şehirleri için şunuda söyleyebilirim ilçelerin büyük kentlerdeki gibi olmadığı malum, aralarında ohooo mesafeler var. Bu yapılmasına engel mi değil, şimdi Başar kalkar ama yevropa da 500 binlik şehirde bile var falan diye.

Ha konu büyük bir spor organizasyonu yapılıyor, bu organizasyon çerçevesinde neden bu kentin trafik ile ilgili bazı sorunlarına el atılmadı, bu illa ki yürümeyen kavşaklar olması anlamına gelmez. Kentin otobüsleri yenilenebilirdi, hiç olmadı kayak bölgesine daha kapsamlı bir teleferik ya da dağ treni (kremayerli) yapılabilirdi, kent içine ufakta olsa bir tramvay hattı yapılabilirdi. Merkez nüfusu 350.000 lerde herhalde ama bir de ülkemizin malum şu DPT nin kriterleri var, bakıyor 3 kişi eksikse olmaz diyor :) Açıkçası Erzurum' u hiç görmedim, nasıl bir kent, coğrafyası nedir, sokakları caddeleri nasıldır, şimdiden metro için adım atılmalımıdır. Eskişehir' in nüfusu 1,5 milyon ama oranında metrosu yok.

oglcan
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 167
Kayıt: 06 May Çrş, 2009 19:30

Mesaj gönderen oglcan » 05 Mar Cmt, 2011 10:39

Türkiye 2013 Akdeniz Olimpiyatları'na Mersin'de ve 2013 FIFA U20 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak.Bu iki organizasyon Raylı Sistemleri olumlu yönde etkiler inşallah

oglcan
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 167
Kayıt: 06 May Çrş, 2009 19:30

Mesaj gönderen oglcan » 01 Nis Cum, 2011 17:07

2010 yılında Kanada'nın Vancouver kentinde yapılan Kış Olimpiyatları için yapılan Canada Line Projesi'nin videoları:

http://www.youtube.com/watch?v=fgH5zIkztX0&feature=player_embedded

http://www.youtube.com/watch?v=kFDSaRWUya0&feature=related

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 01 Nis Cum, 2011 18:04

Çok güzel videolar, teşekkür ederim, gördüğüm kadarı ile sanat yapıları bir metro gibi inşa edilmiş ama istasyon boyutları açısından bir tramvay hattı gibi, dizileri ben 2'li gördüm yanılıyormuyum?

oglcan
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 167
Kayıt: 06 May Çrş, 2009 19:30

Mesaj gönderen oglcan » 01 Nis Cum, 2011 18:27

Ben bir tek araçların Rotem markalı olduğunu biliorm :)

oglcan
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 167
Kayıt: 06 May Çrş, 2009 19:30

Mesaj gönderen oglcan » 04 Tem Çrş, 2012 00:10

http://istanbul2020.com.tr/download/ist ... kTR-EN.pdf

İstanbul 2020 Olimpiyatları için bir kitapçık hazırlanmış. Ulaşım konusuna bakmanızı öneriyorum :)

Cevapla

“Entegrasyon Önerileri - Genel Öneriler” sayfasına dön