ist-DN.01 » Çılgın Proje - "Kanal İstanbul"

langur
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 193
Kayıt: 29 Eyl Sal, 2009 17:15

ist-DN.01 » Çılgın Proje - "Kanal İstanbul"

Mesaj gönderen langur » 27 Nis Çrş, 2011 11:57

Başbakan'ın "Çılgın Projesi" Karadeniz-Marmara kanalıymış. Kendisinin de dediği gibi atalardan gelen büyük bir proje. Sokullu Paşa zamamanında dillendirilmişti sanırım ilk olarak. Daha eskisi varsa ben bilmiyorum.
Resim
Kaynak: Lojiport

Haberin kaynağı: http://www.ntvmsnbc.com/id/25138665/

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 27 Nis Çrş, 2011 22:59

Ben o saatlerde internet sitelerin baktığımda detay yoktu, daha sonra çevremdekiler Silivri' den bir kanaldan bahsettiler ki, izlediğim daha doğrusu okuduğum haberde Başbakan' ın kıyas ifadesi Panama kanalı idi, dolayısı ile resimdeki ya da bir ara bahsedilen şu Haliç - Karadeniz bağlantı projesi olacağını sanmıyorum, hatta bir kaç üniversite tabii devletlu şakşakçıları kendilerini kaale alırlamı bilemem, bunun uygulansa bile sorunlu bir proje olacağını belirtmişlerdi, sanırım akıntı ile ilgili bir takım endişeleri vardı.

Dediğim gibi sanırım daha batıda teknik olarak Panama ya da Kızıldeniz gibi basamaklı geçiş değil de direkt geçiş imkanı tanıyacak bir kanal yapılacak olabilir, eğer böyle bir düşünce ile hareket edilmişse ve gerçekten etütler sonucu olumlu çıkarsa gerçekten bu yapılabilecek en mantıklı ve gerçekçi projedir, ha şimdi gereklimidir bu tartışılabilir, ya da bu kadar paramızı buraya şimdi gömmelimiyiz, bilmiyorum. Fakat gerekliliğini tartışmak istemiyorum, boğazların özellikle tanker trafiğinden kurtulabilmesi şu güzelim İstanbul'un boğazından sonuna kadar güzel güzel faydalanmanın yolu o koca gemilerin orada geçmesini engellemektir.

Resim

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5555
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 28 Nis Prş, 2011 11:16

Şimdi ben mühendis değilim, ama bana biraz tehlikeli bir şey gibi geliyor. Marmara Denizi ile Karadeniz zaten çok farklılar (tuz açısından), o yüzden boğazda iki akıntı istikameti var. Ama boğaz çok da derin. Ve boğaz eskiden bir nehirdi, yani tektonik değişikliklerle bu günlere gelindi. Şimdi öyle kolay kolay pat diye kanalla o iki bayağı farklı denizi birbirine bağlamak acaba iyi midir, değil midir? Problem trafikmiş, bu sabah burada radyoda bu konu işlendi (tüm buradaki kaynaklardan daha içerikliydi yahu, sadece konumu söylenmedi). O Silivri tarafındaki kanal projesi (proje, proce değil!) daha mantıklı olabilir, ama yine de …
Radyoda değinilen, İstanbul'un kuzeyinde daha da fazla yerleşim alanın oluşma tehlikesi. O yine ilk projeyi hatırlatıyor (Haliç). Ama hakikaen ormanlık bölgelerini bozmak, İstanbul'da hayatı yaşanmaz hâle getirmek demektir, öte yandan da Haliç üzerinden öyle bir bağlantı yapılırsa, bilmem yani, cehennemin kapısı da açılabilir gibime geliyor.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 28 Nis Prş, 2011 11:44

Haliç üzerinden imkansız Başar, yani boğazdan mevcutta geçenlerden daha büyük gemilerin geçebileceği bir yol olacağı belirtilmiş, dolayısı ile en az boğaz genişliğinde demektir, artı ne haliçte ki köprüler ne de o civar buna müsait değil. Zaten haberlerin içeriğinde hep kentin batısından söz ediliyor, kuzey başlangıç noktasında daha önce bahsettiğimiz yeni İstanbul yer alacak muhtemelen, aynı şekilde güneyde de bir yerleşim yapılabilir.

Bunun ben iki yönünü düşünüyorum bir nüfus, nüfusu hiç bir zaman kontrol altına alınamayan ve diğer kent ve bölgelerin hep gözardı edilmesi ile hep cazibe merkezi olan İstanbul' un nüfusu 25 ve üzerine çıkar mı? İkincisi bu projede çedü çüdü bir kenara bırakalım, gerçekten doğa odaklı bir çalışma yapılacak mı? Yoksa yaptım olazak mı olazak.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5555
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 28 Nis Prş, 2011 18:17

Ben de imkânsız gibi görüyorum, ama bizim kaliteli muhabirlerimiz hemen herşeyi kaynaklı ortaya dökmüş, semtleri, dereleri, şunu bunu :lol:

Nüfusa gelince, Tokyo veya Meksika Kent ikisi de İstanbul'un çift katı.

Yani, o kanala gerek var mı diye sormayacağım, bayağı olabilir, ama öyle kolay kolay yapılabilir mi, o sorulmalı. İstanbul ile aslinda pek de alâkası olmayacak gibi. Yapıldıktan sonra onu da tünellerle ve köprülerle aşmak gerekir, fazla kentleşme olursa … ve son olarak bir de şu soru beliriyor: kentin herhangi bir yerinden suni bir yoldan tuzlu suyu geçirirsen, acaba yerdeki ve etraftaki tatlı suya (taban suyunda meselâ) etki olmaz mı?! Bu projeyle işi batırabilirler de yani!

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 29 Nis Cum, 2011 07:47

Aynen dün aklıma gelen ve bende çok büyük tereddüte sebep olan konu bugün dile getirilmiş

http://ekonomi.haberturk.com/makro-ekon ... -aykiri-mi

bu konu herşeyden daha önemli, gemilerin geçişine izin vermek zorundasınız ama önce Montrö müdür nedir onu iptal ettirin :) ya da parayı dereye gömün geçen geçer geçmeyenler boğazdan devam, zenginiz nasıl olsa 80 yılda yiye yiye bitmeyen memleketim yine de bitmez.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5555
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 29 Nis Cum, 2011 10:05

O senin bahsettiğin konu burada dün de gazetelerdeydi de, ben çok fazla aldırmadım. Öyle bakarsan, Bogaz bize “ait” değil, evet. Kanal yaparsan, Boğaz'dan geçmeyi yasaklayamazsın, orası uluslararası bir yer. Ama, dendi ki, meselâ, ücretsiz geçiş için Boğaz'da iki gün bekletme yapılır, kanaldan hemen geçirilir, öyle bir kural yapma hakkımız var(mış). Öte yandan şöyle bir şey de düşünülür, onu okumadıµ, kendi fikrim … gidersin, kanalı yaparsın, o da sana ait olmaz, uluslararası olur, Boğaz II olarak Boğaz'a (Bosporus sistemi) dahil olur. Avantajı, asıl Boğaz'ı boşaltmak veya ferahlatmak olur.

Bence tatlı su/tuzlu su problemi çok daha önemli. Ve belki bir gün de kent genişlemesi ve belirecek problemler, bakarsın ünesco 2150 senesinde Ganal Estambol'u köprüyle geçmeyi yasahlar falang :lol:

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 29 Nis Cum, 2011 10:13

Laf arasında tatlı su kaynaklarına zararı olmayacak falan denildi ama aynı paragrafta doldurulacak göllerden bahsediliyordu :) o konuda endişe etmekte haklısın bakalım ne olacak, zaten önümüzde uzun bir etüt süresi görünüyor anladığım kadarı ile, ama şunu söyleyeyim bu hiçte "çılgın" bir proje değil, parası çılgın olabilir ama fikir olarak değil, ikinci olarak daha şimdiden gapı gaptırmam tarzı kavgaları başladı, sonra yok yapalım yapmayalım kavgası olacak, sonra parası olacak ve bu da gap gibi olacak, mı? Olmamasını dilerim, Türkiye' nin şu an içinde bulunduğu durum devam ederse olmayacağına da eminim. Ama ne yaparsınız ki rüzgarın birden terse dönebildiği günleride çok gördük.

Diğer taraftan yine ilk gün düşündüğüm bir olayda gazetelere düşmüş, konu Rusların olaya bakışı ben Rusların pek çok yüzden bu işe balıklama dalacağını düşündüm, böyle bir geçiş daha çok geminin daha hızlı bir şekilde Karadenize girip çıkabilmesi anlamına geliyor, dolayısı ile Karadeniz ülkelerininde hızlı bir şekilde şu malum sıcak denizlere çıkması demek oluyor, yani konunun sanırım okulda öğrenip ikide bir televizyonda duyduğumuz şu jeopolitik önemi daha çok tartışılacaktır.

langur
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 193
Kayıt: 29 Eyl Sal, 2009 17:15

bilgi

Mesaj gönderen langur » 29 Nis Cum, 2011 13:11

Bizde bilgi gerçekten çok hızlı işleniyor ve tüketiliyor. Aslında İnternet'te senin koyduğun haritayı aradım Esat ama bulamadım. İlk olarak her yerde vardı, sonra bir anda kayboldu. Google görsellerinde bile bulamadığım için ilk resmi yükledim.
Proje vizyon açısından önemli bir proje. Türkiye'ye yakışabilecek bir proje. Hemen itiraz edip eleştirmek yanlış. En nihayetinde Başbakan da çok kapsamlı olduğundan bahsetti. Mesele sadece boğaz değil, bir dönüşüm projesi olacak sanırım. Ancak tabii bize özgü birçok sorun içeriyor. Mesela geçenlerde okuduğum eleştiriler şöyle idi:
1. Proje onca sene üstünde çalışılan ve en nihayetinde bitirilen İstanbul nazım planı içerisinde yok.. Hep eleştirdik plansız şehir İstanbul diye. Onca sene uğraşıldı planı yapıldı. Şimdi bu kanal projesi ile o plan es geçiliyor sanki...
2. Malûm sorun: Deprem. Böyle bir kanalın deprem sorunu böyle yüksek bir yerde yapılması çok ama çok dikkat gerektiren bir iş bence. İstnabul daha depremin "D" sine hazırlıklı değilken böyle bir proje ile uğraşmak bence hatalı bir yaklaşım.
3. Başbakan konuşurken dedi ki: "Independet facialarını yaşamamak için". Bu bahsedilen facia, herkesin bildiği üzre petrol ve kuru yük tankerlerinin kazsı sonucu 1979 senesinde olmuştu. Kaza anında boğaza nazır binalar ve iş yerlerinin camları kırılmış ve hasarlar oluşmuş. Başbakan demek istiyor ki, boğazdan geçmeye devam ederlerse günün birinde daha büyüğü olabilir. Doğru olabilir. O yüzden de kanaldan geçirelim diyor. Bu da mantıklı. İyi de kesin olmamakla beraber her türlü sunum ve canlandırmada kanalın etrafına evler gökdelenler resmedilmiş.. En dar noktası 500.600 metre civarında olan boğazdaki ve İstanbul'daki hayatı korumak için, etrafı yerleşime açılmış 150 metre genişliğinde bir kanal mı yapacağız?! Böyle mi koruyacağız insanları??
4. Kanalın 150 metre genişliğinden hareketle iki büyük grostonluk geminin yan yana geçemeyeceğini de sanırım iddia edebiliriz? Bu da bence başka bir sorun.
5. Zamanında Marmara'daki atık su projelerinin denize aktarılması ile ilgili proje hazırlayan çevre mühendisi Prof. Dr. Cemal Saydam demiş ki; "Doğanın düzeni ile yapay şekilde oynadığınız zaman geri dönüşü olmayan iyi ya da kötü değişimler oluyor. Boğazlardaki su rejimini değiştirirseniz, İstanbul'un kanalizasyon deşarj sistemini mahvedebilirsiniz boyutuna kadar gidebilir olay. İstanbul'un kanalizasyonu boğazın altına veriliyor ve bu su Karadeniz'e gidiyor. Bu sistem 1990'ların başında çalışmaya başladı. Onun öncesinde 5-6 yıl biz bilim adamları olarak bunun araştırmasını yaptık. Bunun için bu şehir çok yatırım yaptı. Senelerce araştırma yapıldı bunun için. Ben boğazın altını dört defa kırmızıya boyayan ekibin başıydım. Sistemi biliyorduk. Ama siz bu dengeler üzerine kurulmuş Marmara Denizi'ne tek taraflı bir suyla girerseniz, o da derinliği çok önemli yani 25 metre olduğu zaman mutlak Karadeniz suyu gelir. Akdeniz suyu oradan geçemez. Çünkü Marmara'daki tabakalaşma 25 metre. Keşke 50 metre olsa, ikinci boğazı orada yaratır gibi olacak" http://www.ntvmsnbc.com/id/25207295/

6. O projenin tüm çevresi plansız mimari ile doğabilir ki bu bir kabus olur herkes için.

Tüm bu yorumlardan itirazcı zihniyet anlamı çıkmasını da istemem. İstanbul için iyi bir vizyon. Konuşalım, tartışalım. Ama önce deprem güvenliğini ve metro hatlarını tamamlayalım bence :)
Not: Procesi bilinçli bir tercihtir. Yazım hatası değil

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5555
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 29 Nis Cum, 2011 14:47

Bu şey de yine bir Marmaray nanesine dönmesin, 150 m ve tankerler ile, iğne gözü oyun havaları beliriyor gibi :lol:

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Re: bilgi

Mesaj gönderen Esat » 29 Nis Cum, 2011 21:20

1. Proje onca sene üstünde çalışılan ve en nihayetinde bitirilen İstanbul nazım planı içerisinde yok.. Hep eleştirdik plansız şehir İstanbul diye. Onca sene uğraşıldı planı yapıldı. Şimdi bu kanal projesi ile o plan es geçiliyor sanki...
Her zaman eleştirdiğim konu, maalesef. Yaptığı işleri beğendiğimiz insanlar dahi planlarını hep 5 yıllık yapıyorlar, yani 1 seçim dönemi, sonrasına bakarız, lafa gelince İstanbul ile 2 milyonluk Viyana yımı kıyaslıyorsunuz gibi gevezelik edenler şunu hiç düşünmüyorlar, 17 milyonluk şehrin Ulaşım Master Planı kaç senelik, 2 milyonluk şehrin ki kaç senelik ve hangi şehir hükümetide, başkanıda değişirse değişsin planına sadık kalıyor?
2. Malûm sorun: Deprem. Böyle bir kanalın deprem sorunu böyle yüksek bir yerde yapılması çok ama çok dikkat gerektiren bir iş bence. İstnabul daha depremin "D" sine hazırlıklı değilken böyle bir proje ile uğraşmak bence hatalı bir yaklaşım.
Ben deprem ile ilgili bir sorun olacağını pek düşünmüyorum, sonuçta içinden fay hattı geçen bir kanal değilse neden sorun olsun, bunun iki tarafı betonarme duvar ile yapılacak bir kanal olacağını da düşünmüyorum dolayısı ile bence deprem ile kanal arasındaki en büyük bağlantı (ki onunda çok şiddetli olacağını sanmıyorum) tsunami etkisi ve bunun kanal içindeki gemilere yapacağı etki.
O yüzden de kanaldan geçirelim diyor. Bu da mantıklı. İyi de kesin olmamakla beraber her türlü sunum ve canlandırmada kanalın etrafına evler gökdelenler resmedilmiş.. En dar noktası 500.600 metre civarında olan boğazdaki ve İstanbul'daki hayatı korumak için, etrafı yerleşime açılmış 150 metre genişliğinde bir kanal mı yapacağız?! Böyle mi koruyacağız insanları??
Independenta faciasını 4 yaşında olmama rağmen hatırlıyorum, Şehreminideki evimizde dahi patlamanın sesi ile uyanmış ve gökyüzünün kızıllığına bakakalmıştık, tabii ki o yıllarda gece vakti televizyon ve internet yoktu günlerce o yangının dumanı tüm İstanbul dan görülmüştü, açıkçası böylesi bir kazanın sadece binaların dışına vereceği zarar değil, çevreye vereceği büyük zarar ve olası bir kimyasal taşıyan tankerin kazasında olacaklar, düşünmek bile rahatsız edici. Zaten bu projeyi sadece bu sebepten destekliyorum.
4. Kanalın 150 metre genişliğinden hareketle iki büyük grostonluk geminin yan yana geçemeyeceğini de sanırım iddia edebiliriz? Bu da bence başka bir sorun.
Ben buna hiç takılmamıştım, gerçekten 150 m. mi olacak? Biraz az değil mi, tamam olabildiğince düz bir kanal olacak sanırım, yani Boğazdaki gibi manevradan dolayı bir kaza meydana gelme olasılığı yok, ama bu genişlikte bir kanalda çift yön trafik olmayacaktı, boğazda ki gibi tek yön trafiği ile geçişeceklerdir, ama bu durumda bile yukarıda bahsettiğin gibi çevresi gökdelenler modern binalar ile çevrili bir kanalda bir yakıt tankerinin dümen kilitlenmesinin önüne ne geçebilir? Ha pardon ya, ben inşallah maşallah etkenini unutmuşum.
6. O projenin tüm çevresi plansız mimari ile doğabilir ki bu bir kabus olur herkes için.
Eh belki de istenen budur, plansız da olsa oraya yerleşilmesi. Sadece suyun akıntısı ile ilgili durum hakkında hiçbir yorum yapamayacağım çünkü gerçekten teknik bilgi gerektiren bir konu
Tüm bu yorumlardan itirazcı zihniyet anlamı çıkmasını da istemem. İstanbul için iyi bir vizyon. Konuşalım, tartışalım. Ama önce deprem güvenliğini ve metro hatlarını tamamlayalım bence :)
Buna aynen katılıyorum, doğru söze ne denir, ayrıca ben itirazcı zihniyet olarak algılamadım, başkaları algılarmı bilemem (okuyucular) yorumsuz algılamalarıda çok önemsemiyorum artık, kimse kusura bakmasın, her yerde carcar çene, bizde sus pus :) bu eleştirilerin hepsini ben yapıcı eleştiriler olarak görüyorum, diğer taraftan işin içindeki pek çok kişininde buna en azından dikkat edilmesini isteyeceğini düşünüyorum, birileri sesini yükseltirse birileri de "adam sende" cilikten vaz geçer yavaş yavaş. Umarım.
Not: Procesi bilinçli bir tercihtir. Yazım hatası değil
Onu ben mi öyle düzelttim hatırlamıyorum ama bence bu bir Proce dir :) ben seni anladığımı sanıyorum Serhat, Başar her zaman ki gibi düzeltmeci öğretmecilik yapmak için yazmıştır onu :P Evet bu bir proce, bir sürede benim için öyle kalacak.

langur
Sezonluk Yolcu
Mesajlar: 193
Kayıt: 29 Eyl Sal, 2009 17:15

Montrö

Mesaj gönderen langur » 30 Nis Cmt, 2011 12:01

Senin değiştirmediğini biliyorum Esat; zira ilk olarak sen bu kavramı bu konu ile ilgili olarak forumda kullanmıştın. Benim de "Gırgır" geçmişim olduğu için hoşuma gitmişti ve kullanmaya devam etmiştim. Başar'ın değiştirdiğini tahmin ediyorum zaten :)

Bugün, "İstanbul Kanal" projesinin uluslararası hukuk yönüyle ilgili bir açıklama dikkatimi çekti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Eski Yargıcı Rıza Türmen özetle Esat'ın da değindiği konu ile ilgili demiş ki; "Kanalı açmayın yoksa Montrö işin içine girebilir ve ortalık arap saçına döner". Gemileri bekletsek de bekletmesek de işler çok karışabilir diyor. Haberin ayrıntısı ve bağlantısı için:
http://www.ntvmsnbc.com/id/25208201/
Not: Sanırım yazılarımızın içinde bağlantıyı tek bir kelime üzerinden veremiyoruz biz kullanıcılar olarak. HTML ayarı kapalı görünüyor. O yüzden her seferinde bağlantıyı açık hali ile veriyorum. Hatalıysam düzeltin lütfen.

Cevapla

“Projeler, İhaleler, İnşaatlar Genel Konular” sayfasına dön