Ben sadece bu kısmına değineyim, kamu ihale kanunu kaç sefer değişti bilemiyorum ama size şu kadarını söyleyeyim şirketin çay ocağına limon, soda alamadığımız günleri biliyorum, bakın abartmıyorum belki Mehmet'te hatırlar böyle rezillikler yaşandı, sonra çeyizi yolda düzdüler bir takım şeyleri düzelttiler.btgn yazdı:2- Araç çeşitliliğine sebep olan en büyük etkenlerden birisi de çok anlamasam da ihale mevzuatı diye düşünüyorum. Bildiğim kadarıyla belediye bir alım yapacağı zaman ihale yapmak zorunda ve bu durumda eski araçların alındığı firma en iyi teklifi vermezse yeni alınacak araçlar farklı bir marka ve model olmak zorunda. Belediye eğer ihale açmadan direk sipariş verebiliyorsa bu sorunun önüne geçilebilir.
Bir belediye ki konu Büyükşehir Belediyesi ise ve ileriye dönük planları var ise, bizim burada örneğimiz İstanbul olsun, Ankara ve İzmir'de olabilir. Metro haritaları yayınlanıyor boy boy, ya Başkan değişebilir, kadrolar değişebilir ama bir şehrin metro hedef haritası her seçim döneminde Başkan bile değişmeden değişirmi yahu? Daha hangi hat yapılacak kestirilemiyor, her şey yazı tura. Konuya döneyim, İBB özelinde konuşursak 144 araç M4 için alındı, M3 e kaçtı 96 mıydı? Eee şimdi bir de Üsküdar inşaatı başladı, gerçi sistemi farklı olacak ama nereden baksak kaba hesap 400 araçlık bir alım, bunu bir seferde almak zorundamıyız, yani 400 aracı toptan almayı kast ediyorum? Her ağzımızı açtığımızda belediyemizin kredi gücü A++++ diyoruz, devlet desteksiz kredi buluyoruz diyoruz, o zaman niye sistemleri standartlaştırıp tek bir model alım yapmıyoruz? Verirsin inşaatı devam eden hatların için araç siparişini, enerji beslemesi, peron boyu, gabarisi aynı hatlar inşa edersin, teslimat için periyod belirlersin ona görede ödeme planı. Bizim bu işlerdeki herhalde en büyük sıkıntımız araç alımlarının banka kredisi ile yapılıyor olması, bankalar böyle alımlarda araya girer mi tartışılır, kaldı ki hiçbir Türk bankası bu kredileride veremiyor, gerek anlaşmalar gereği gerek finansal yapılar gereği.
Toparlayayım mı? Bizim ağzımızdan cebimiz ile alakalı çıkan laflar ile cebimiz birbirini tutmuyor, ayak, yorgan. Gerçek maalesef bu, yoksa doğru olan Mehmet'in dediği gibi ileriye dönük alım yapmaktır. Bu konu uzun ama işte böyle yazarak tartışılmıyor