Mesaj
gönderen alabay » 05 Haz Çrş, 2013 09:48
İlginç. Almanyada bir yerde (ama nerede?) küçükçe bir kentte bütün toplu taşımayı ücretsiz yapmışlardı. Ama sonradan vazgeçmişler. Yazık aslında. Bütün ALmanyada sıfır tarife uygulamasını düşünen, tasarlayan ve önerenler var. Nahverkehrsabgabe dedikleri, herkesin (belirli bir yaştan itibaren) vergi şeklinde şu ve şu kadar para ödemesi öngörülüyor(du bu plânda). Zaten herşey para, ama ekonomik olarak bunun komple hesabı öyle ki, zarar yerine yarar göreni var.
Neyse, başka bir yöntem de Fransada, meselâ Mulhouse (Almanca Mülhausen) kentinde var. Geçen haftasonu oradaydım, ne yazık ki, kaza ile kuzey P+R otoparkını kaçırdım. Müzeye direk gittik. O kent (kendisi 110000 nüfuslu, etrafıyla yaklaşık 300000 nüfuslu) üç tramvay hattı ve Thanna bir tramtrain HRS işletiyor (3 numaralı hattın kentdışına çıkan uzatması). Kentin kuzeyinde ve güneyinde iki çok büyük otopark binası var. Ziyaretçiler oraya otomobilleriyle girdikleri zaman, gişeden otomobil başına (!) yedi kişiye kadar 2,- parasına bilet alıyor. Bu biletlerle (yani 1 kişi 2 bilet, 7 kişi 14 bilet ama ödenen hep aynı, 2,- ) şehre gitmek ve şehirden geri dönmek mümkün. Düşünün yani! Bu şekilde kenti otomobillerden ve park problemlerinden koruyorlar. Alman kafası bu konuda çok farklı, otoparklarda insanın canını yakacak şekilde paralar söküyorlar. Freiburgta mesel&a hiçbir yerde sokakta, caddede, park pasosuz durmak mümkün değil, ister istemez garaja girmek gerek. Bu da şöyle bir 3, olur, 12, da olur).
Dediğim gibi, arkaplân hep para, ama farklı ekonomi modelleri var. Halk iceri girdiği zaman alış veriş yaparsa, o alışverişin KDVsi de, ona göre de başka vergiler vesaire etrafa ve hükümete fayda sağlıyor.