ist-M.03:07 » M7 Kabataş-Esenyurt Metro Hattı [İnşaat Süreci]
-
- Serbest Geçiş
- Mesajlar: 741
- Kayıt: 28 Eyl Çrş, 2011 15:47
- decimus
- Kadrolu Personel
- Mesajlar: 1099
- Kayıt: 01 Nis Pzr, 2012 20:10
Metro projeleleri çok uzun süre önceden başlanarak planlanıyor. Belki metrobüs projesi ortada yokken bu projenin fizibilite çalışmaları yapılıyordu. Buralarda yaşayan insanların varoş olduğunu hiç sanmıyorum. Mecidiyekoy, çağlayan, kağıthane , eyüp gibi bölgeler İstanbul'un en değerli arazileri hatta İstanbulun en eski mahalleridir. Trafik sorunu tek bir proje ile çözülmez Metrobüs sadece metro yapılana kadar alternatif olarak düşünülebilir. Bildiğim kadarı ile bu yıl sonuna kadar metrobüs güzergahında metro çalışması için ihale yapılacak ve çalışmalar başlayacak.Varoşlardaki ucuz işgücünü şehir merkezine taşımak daha önemli, metrobüs varken önce metrobüse alternatif hatlar oluşturmak lazım, metrobüsün yükü hafifleyince daha işlevsel ve konforlu hale de getirilir.
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18069
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
Orada bir metro insaati metrobusun iptalini de gerektirmez bence, daha insani sartlarda calisir. Sanirim Kenan da bunu soylemek istiyor. Metrobus ile ilgili bir ikinci gorusum bu guzergah disinda metrobus yapilip calistirilabilecek baska da bir yer yok gibi, cunku metrobus zaten otobus yolcusuna alternatiftir, tramvayinda metronunda alternatifi degil. Bu acidan ne basin ekspress ne vatan- e6 baglanti yolunda ne de sahil yolunda gercekci olmayacak gibi, geriye 2. Kopru yolu kaliyor ona bir fikir yurutemedim.
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5556
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
Metrobüs sisteminin yapılışında, baştan beri gereken ve yerinde plânlanmış, yapılmış şeylerin namı diğer imdat şeritlerinin yok olmasını unutmayalım. Bu metrobüs sistemi biraz fazla yama.
Öte yandan, bugün yapılan metroların plânları seksenlerin ortasına kadar geri gidiyor. Tam bakılırsa altmışlara kadar geri giden kök düşünceler var. Ama seksenlerin plânları da sonradan sulandırılmış. Bugüne dek en büyük sulandırma bence M1in o garip bi-yukarı-bi-aşşaa işlemesi. Şimdi de M7de eski plânlara göre mi inşaatlar yapılır (bilhassa Haliç sonu taraflarında, Kâğıthanede), yoksa burada da taviz mi verilir, göreceğiz. Bakalım. En büyük sakatlık, sistemin sistem olmaması. Araçlar ayrı, işletmeler ayrı, sistemler kısmen ayrı. Asıl problem burada başlıyor.
Metrobüs refüjlerinde metro düşünceleri için de mesel6a M6 mini diye palavradan atılmasaymış, çok avantajlı olurmuş. Ben bir kere Rumelihisarüstünü bu konuda bir sondurak olarak düşünmüştüm. Çünkü, olsa olsa, metro sadece batıda işler, köprüyü geçemez. Geçmesine de gerek yok zaten, alternatifler var. Ama sistem(sizlik) işte
Öte yandan, bugün yapılan metroların plânları seksenlerin ortasına kadar geri gidiyor. Tam bakılırsa altmışlara kadar geri giden kök düşünceler var. Ama seksenlerin plânları da sonradan sulandırılmış. Bugüne dek en büyük sulandırma bence M1in o garip bi-yukarı-bi-aşşaa işlemesi. Şimdi de M7de eski plânlara göre mi inşaatlar yapılır (bilhassa Haliç sonu taraflarında, Kâğıthanede), yoksa burada da taviz mi verilir, göreceğiz. Bakalım. En büyük sakatlık, sistemin sistem olmaması. Araçlar ayrı, işletmeler ayrı, sistemler kısmen ayrı. Asıl problem burada başlıyor.
Metrobüs refüjlerinde metro düşünceleri için de mesel6a M6 mini diye palavradan atılmasaymış, çok avantajlı olurmuş. Ben bir kere Rumelihisarüstünü bu konuda bir sondurak olarak düşünmüştüm. Çünkü, olsa olsa, metro sadece batıda işler, köprüyü geçemez. Geçmesine de gerek yok zaten, alternatifler var. Ama sistem(sizlik) işte
-
- Serbest Geçiş
- Mesajlar: 741
- Kayıt: 28 Eyl Çrş, 2011 15:47
Bu metro İstanbul'da TEM - E5 arasında yaşayanların hayatını kolaylaştıracağından hayırlıdır. Dolambaçlı ve dar cadde-sokaklardan sürüne sürüne otobüslerle tepeleri ine çıka şehir merkezine gelmekten bir nebze kurtaracağından, metro iyidir.
Öte yandan üstünde metrobüs varken metrobüsün altına metro yapmak bence paraları savurmaktır. İstanbul'da toplu taşıma kullanmak isteyenlere alternatif yaratmak esastır. Büyükçekmece'den Tuzla'ya toplu taşımayı kullananlar büyük oranda E5'ten giden otobüs, metro ve metrobüs'e mahkum kalmıştır. Dahi Anadolu Yakası minibüs yolundakiler bile metrodan istenilen seviyede faydalanamıyor. Marmaray bir parça faydalı ama sahile hitap ediyor.
Diğer açıdan Mahmutbey - Mecidiyeköy metrosu şehrin periferisinden geçiyor. İstasyonların çoğu da varoştadır. Varoş kötüleme kelimesi değil tespittir. Sosyal doku, gün boyu canlılık ve konut stoğu kalitesiyle Halkalı -Atakent, Başakşehir 1-4. etaplar uydukent; Mahmutbey - Alibeyköy varoş; Mecidiyeköy ekonomik - ticari merkez; Beşiktaş ise şehir merkezidir. Kağıthane Deresi çevresine iş merkezleri yapılmasıyla Vialand - Gaziosmanpaşa'daki kentsel dönüşüm ise buralara değer katar ama ne kadar şehirle bütünselleştirir, o tartışılır.
Öte yandan üstünde metrobüs varken metrobüsün altına metro yapmak bence paraları savurmaktır. İstanbul'da toplu taşıma kullanmak isteyenlere alternatif yaratmak esastır. Büyükçekmece'den Tuzla'ya toplu taşımayı kullananlar büyük oranda E5'ten giden otobüs, metro ve metrobüs'e mahkum kalmıştır. Dahi Anadolu Yakası minibüs yolundakiler bile metrodan istenilen seviyede faydalanamıyor. Marmaray bir parça faydalı ama sahile hitap ediyor.
Diğer açıdan Mahmutbey - Mecidiyeköy metrosu şehrin periferisinden geçiyor. İstasyonların çoğu da varoştadır. Varoş kötüleme kelimesi değil tespittir. Sosyal doku, gün boyu canlılık ve konut stoğu kalitesiyle Halkalı -Atakent, Başakşehir 1-4. etaplar uydukent; Mahmutbey - Alibeyköy varoş; Mecidiyeköy ekonomik - ticari merkez; Beşiktaş ise şehir merkezidir. Kağıthane Deresi çevresine iş merkezleri yapılmasıyla Vialand - Gaziosmanpaşa'daki kentsel dönüşüm ise buralara değer katar ama ne kadar şehirle bütünselleştirir, o tartışılır.
- Özgür Türkler
- Sezonluk Yolcu
- Mesajlar: 363
- Kayıt: 15 Oca Prş, 2009 08:44
"Varoş"
En son Özgür Türkler tarafından 28 Nis Pzt, 2014 12:13 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- Özgür Türkler
- Sezonluk Yolcu
- Mesajlar: 363
- Kayıt: 15 Oca Prş, 2009 08:44
Selam arkadaşlar,
Bu "Varoş" kelimesini kullanan arkadaşlar neyi kastediyorlar buna bir açıklık getirirlerse iyi olacak. Bana göre İstanbul içinde "Varoş" kelimesini birkaç özel yerleşim birimi haricinde kullanmak artık çağ dışı kaldı. M7 için varoş dediğiniz bölgeleri gidip gördünüz mü bilmiyorum ama muhtemelen görmeden yazdığınızı düşünüyorum. Aksi takdirde moda tabirle "Beyaz Türkler" mantığı ile yazılmış, toplumu ötekiler diye ayıran, ukala bir tabir olarak duruyor benim gözümde. Son dönemde yapılan siteler ve kentsel dönüşümlerle artık çarpık yapılaşma sorunu da belli bir nebze giderildi şehrimiz genelinde.
Ben "Varoş" bölgesi saydığınız Kağıthane de oturuyorum ve yapılan tüneller sayesinde 6 dakikada Beşiktaş Merkez'e , Kabataş'a, boğaza yada 5 dakikada Taksim'e , 8 dakikada Mecidiyeköy'e , 12 dakikada Maslak'a , hafta sonu 12 dakikada Eminönü'ne ulaşabiliyorum. 14 katlı bir "Varoş" sitesi apartmanında oturuyorum
Kentin en büyük şehir parklarından sayılabilecek Sadabad bölgesinden geçecek M7 tam olarak Kağıthane ilçe merkezinden geçiyor. Çağlayan durağı Avrupa Adliyesinin yanında. Alibeyköy istasyonu yeni cep otogarının 150 mt. yanından geçiyor yani aktarma var. Sonraki kısım pek ilçe merkezlerinden geçmiyor bu konuda haklısınız ama geri kalanı için yanlış planlandı, varoşa planlandı diyemezsiniz hiç kusura bakmayın.
Bu "Varoş" kelimesini kullanan arkadaşlar neyi kastediyorlar buna bir açıklık getirirlerse iyi olacak. Bana göre İstanbul içinde "Varoş" kelimesini birkaç özel yerleşim birimi haricinde kullanmak artık çağ dışı kaldı. M7 için varoş dediğiniz bölgeleri gidip gördünüz mü bilmiyorum ama muhtemelen görmeden yazdığınızı düşünüyorum. Aksi takdirde moda tabirle "Beyaz Türkler" mantığı ile yazılmış, toplumu ötekiler diye ayıran, ukala bir tabir olarak duruyor benim gözümde. Son dönemde yapılan siteler ve kentsel dönüşümlerle artık çarpık yapılaşma sorunu da belli bir nebze giderildi şehrimiz genelinde.
Ben "Varoş" bölgesi saydığınız Kağıthane de oturuyorum ve yapılan tüneller sayesinde 6 dakikada Beşiktaş Merkez'e , Kabataş'a, boğaza yada 5 dakikada Taksim'e , 8 dakikada Mecidiyeköy'e , 12 dakikada Maslak'a , hafta sonu 12 dakikada Eminönü'ne ulaşabiliyorum. 14 katlı bir "Varoş" sitesi apartmanında oturuyorum
Kentin en büyük şehir parklarından sayılabilecek Sadabad bölgesinden geçecek M7 tam olarak Kağıthane ilçe merkezinden geçiyor. Çağlayan durağı Avrupa Adliyesinin yanında. Alibeyköy istasyonu yeni cep otogarının 150 mt. yanından geçiyor yani aktarma var. Sonraki kısım pek ilçe merkezlerinden geçmiyor bu konuda haklısınız ama geri kalanı için yanlış planlandı, varoşa planlandı diyemezsiniz hiç kusura bakmayın.
- Esat
- Pir-i Seyyâh
- Mesajlar: 18069
- Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37
O konudaki kastını sanırım diğer başlıkta yazmıştı Kenan, yani kast ettiği şey o anlamda kötüleme ya da ayrımcı anlamda değil, aslında söylemek istediğimiz şey daha çok banliyö tabiri ile ifade edilebilir gibi geliyor bana, her ne kadar bu tabirinde günümüz İstanbul' un da karşılığı olmasa da.
Bu anlamda ben Kenan' ın yazdığını bu şekilde yorumluyorum, dediğim gibi zaten kendisi de buna bir açıklama getirmişti. Varoş-banliyö kelimesi ile Kağıthane' yi tanımlayamayız belki ama kast edilen anlam içerisinde Mahmutbey bölgesi fazlası ile uyuyor bence.
Tekrar yazalım amacımız küçümseme ya da aşağılama değil şimdi de Mahmutbey de oturanlar tepemize binmesin
Bu anlamda ben Kenan' ın yazdığını bu şekilde yorumluyorum, dediğim gibi zaten kendisi de buna bir açıklama getirmişti. Varoş-banliyö kelimesi ile Kağıthane' yi tanımlayamayız belki ama kast edilen anlam içerisinde Mahmutbey bölgesi fazlası ile uyuyor bence.
Tekrar yazalım amacımız küçümseme ya da aşağılama değil şimdi de Mahmutbey de oturanlar tepemize binmesin
- Özgür Türkler
- Sezonluk Yolcu
- Mesajlar: 363
- Kayıt: 15 Oca Prş, 2009 08:44
Ayrıca "Varoş" bölgesi dediğiniz bölgedeki insanlar çoğunlukla toplu ulaşım kullanıp özel araç kullanmadıkları için şehre yapılan karbon salınımını azaltıyorlar , özel araç kullanan "Beyaz Türkler" ise araçlarının egzozundan çıkan karbon gazını bizim ve çocuklarımızın solumasını sağlayarak sağlığımıza kastediyorlar. Çocuğu yada kendisi İstanbul'da yaşadığı ve bu kötü havayı soluduğu için solunum yolu hastalığı veya alerji problemi çeken herkesin bu "Beyaz Türkler" den alacağı var anlayacağınız. Bu dünyada olmazsa öbür dünyada...
- Özgür Türkler
- Sezonluk Yolcu
- Mesajlar: 363
- Kayıt: 15 Oca Prş, 2009 08:44
- alabay
- Evliya Çelebi
- Mesajlar: 5556
- Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12
Bence bu konu Beyaz (?), Siyah (?), Kahverengi ve Sarılâcivert Türkler ile alâkalı değil. Varoş, yanılmıyorsam, Macarcadan gelen bir sözcük. Hm, belki de Slavca, açıkçası bilmiyorum şimdi, ama ya kent ya da mahalle/banliyö anlamında, öyle bir şey. Bizim kendimize (ve Afrikaya) özgü Gecekondu tabiri, olsa olsa, kullanılabilir belki. Belki diyorum, çünkü Mahmutbey taraflarını tanımıyorum. Ama Kâğıthane aslında İstanbulun en gözde ve eski yerlerinden bir tanesi. Yani eski Fenerbahçe ve eski Kâğıthane, eşdeger gibi. Ama yeni Fenerbahçe baca gibi beton evlerle sarılmış. Yeni Kâğıthane için de kısmen gecerli. Ben bu toplu konutları genel olarak mimarî ve kent yapısı açısından pek iyi bulamıyorum. Ama toplu konut da pek problem değil bence
ben iyi hatırlıyorum, eski Esenler diye adlandırılan bölge (daha iyisi, metro öyle isimlendirilmişti) bana seksenlerin sonunda, doksanların başında acaip ucuba gelmişti. Fatihte de yıkık dökük Kabil semti gibi yerler hatırlıyorum, Draman meselâ. Bunlar tarihte hepsi gözde yerlerdi, ama beyaz, siyah, mavi ve mor-kare Türkler (mi?) ortalığı biraz dağıtmış gibime geliyor. Bu (bence) genel toplumsal bir sorun. Esat bu konudaki düşüncelerimi bilir. Mahalle yapısı, semt yapısı, mimarî yapılanma ve (dur, posta kodu mu desem?) vesaire. Bence Sulukule gibi çok eski ve köklü Roman/»Çingene« semtlerini mahfedip, yerine sözde ve palavra Osmanlı bilmemnesi dikeceklerine, ciddî şekilde çarpıkötesi kentleşmemiş bölgeleri ele alsalar, çok daha iyi olurdu. Babam Fenerbahçe Kurbağlıderede yüzerdi! Ben ise burnumu kapatmak zorundaydım, aradan 40 sene geçmişti en fazla. Kâğıthane içi ve ötesi bu konuda nasıl, ne yazık ki bilmiyorum, Sütlüce tarafları beni şahsen çok ilgilendiriyor. Ama Sadabad derken, ne kadar Sadabad kalmış? İşte problem burada. Ve her ne dersek, diyelim, elbet buralara metro gerek. Ben halkı böyle renklere göre falan ayırmam.