kimse kusura bakmasında Yenikapı istasyonu tüm ihtiş!------! rağmen bir aktarma istasyonu değil bence
Kusura bakacak bir şey yok ki abicim, çok haklısın. Yenikapı'nın ulaşım ağındaki önemi ilk kez Bandırma'ya feribot konulunca ortaya çıktı ki İzmit'teki köprü inşaatı bitince, sanırım bu feribot seferlerini sadece Cuma akşamı/Cumartesi sabahı güneye doğru ve Pazar akşamı/Pazartesi sabahı kuzeye doğru yaparlar ve geri kalan zamanlarda deniz otobüsü olayına çevirirler..
Neyse.. Sonuçta, Kabataş ve Yenikapı, bırakın birer Taksim, Beşiktaş, Kadıköy, Bakırköy, Üsküdar, Eminönü, Mecidiyeköy, Aksaray, Kartal, Bağcılar olmayı, bir Beykoz ya da Sarıyer gibi daha "lokal" merkezler kadar bile önemli aktarma noktaları olamazlar. İnsanlarda böyle bir ulaşım geleneği, böyle bir alışkanlık yokken, Kabataş'a füniküler indirmek hadi gene neyse de Yenikapı'da tüm raylı sistemleri birleştirmek (ve yoğun talep olan akslarda raylı sistemle yolculuk süresini uzatarak en baştan otobüse/dolmuşa karşı rekabet dezavantajı yaratmak) bana 8-10 yıldır anlamsız geliyor.
Bir yerin merkezîliğini kendimce şöyle düşünüyorum: O durakta sistemler arası (raylı, kara, deniz) giren ve çıkan yolcu sayısı ile seyahatinin başlangıç/bitiş noktası olarak o muhiti kullanan ve o muhitte durmadan sadece aktarma amacıyla kullanan insanlar dengeliyse, orası merkezî bir yerdir.
Örneğin, Taksim'de metro/füniküler ve otobüs/dolmuş hatlarına binen ve o hatlardan inen yolcu sayısı, ayrıca Taksim'i bir aktarma noktası olarak kullananlar ile bir başlangıç/bitiş noktası olarak kullananlar dengelidir.
Aynı şekilde, Üsküdar'da motor/vapur, otobüs/dolmuş/minibüs ve Marmaray kullananlar ile Üsküdar'ı bir aktarma noktası olarak kullananlar ile başlangıç/bitiş noktası olarak kullananlar da dengelidir.
Ya da Mecidiyeköy'de metro, Metrobüs, otobüs/minibüs kullananlar ve yolculuğunu Mecidiyeköy'de başlatanlar/bitirenler ile Mecidiyeköy'den sadece gelip geçenler arasında bir denge vardır.
Yenikapı Aktarma Merkezi tam olarak faaliyete geçtiğinde daha iyi değerlendirme şansı bulacağız, ancak bana öyle geliyor ki buraya gelen insanların en fazla %4-5'i seyahatini Yenikapı'da sonlandıran (sadece yakın çevrede işi olan ve İDO iskelesine gidip deniz otobüsüne/hızlı feribota binen - ki aslında bu da bir tür aktarma, seyahatin orada tam olarak sonlanması söz konusu değil, ama en azından yolculuğun şehir içindeki kısmı sonuçlanmış olacak) insanlar olacak.
Kabataş da öyle; oraya batıdan fünikülerle, doğudan vapur/metro/deniz otobüsüyle, kuzeyden otobüsle ve güneyden tramvayla gelen insanların en fazla %3-4'ü seyahatini orada sonlandırıyordur, civarda yaşadıkları/çalıştıkları için. Çok büyük kısmı ise aktarma seçeneklerini kullanarak Kabataş'ta yolculuğunu sonlandırmayan ve yoluna devam eden insanlardır..
Bu nedenle, Marmaray/M1/M2/M4 konularında hâlâ anlayamadığım ve asla anlayamayacağım hususlar temel olarak iki tanedir..
1. Neden İstanbul'da milyonlarca insanın kullanacağı aktarma istasyonu Yenikapı'da planlanarak raylı sistemlerin inşaatı uzun sürdü? (Yenikapı'da antik liman olduğunu, Tarihî Yarımada'yı eşelediğin anda tarih fışkıracağını, Haliç'in ortasında kafaya estiği gibi bir metro köprüsü geçirilemeyeceğini herkes biliyordu..)
2. Madem Yenikapı bütün raylı sistemlerin buluşma noktası olarak seçildi, neden tüp daha geniş tutulmadı ve farklı raylı sistemlerin tüpü kullanmasına ve Hacıosman-Bostancı, Bakırköy-Kadıköy, Hacıosman-Havalimanı, Kartal-Havalimanı gibi metro hatlarının oluşmasına müsaade edilmedi? (Aktarmalarda duraklar arasında yürünerek ve beklenerek kaybedilen 10'ar dakika, çoğu insanın kara/deniz/raylı sistem arasında seçim yapmasına etki ediyor..)