tkn-T.13 » Katenersiz Tramvay İşletmesi
Gönderilme zamanı: 13 Şub Cmt, 2010 02:33
Katenersiz tramvay sistemi işletmek pekte yeni bir görüş değil aslında, bugünkü teknolojinin temeline baktığımızda bu denemenin elektrikli tramvayların ilk zamanlarında yapıldığı fakat yaya ve atlıların can güvenliğini tehlikeye atması nedeni ile uygulanabilir bulunmadığını ve kullanılmadığını biliyoruz. Geçen zaman içerisinde özellikle çok eski tarihi geçmişi bulunan kentlerde modern toplu taşımacılık hizmeti olan tramvayın tercih edilmesi ama tramvay hatlarında nerede ise bir zorunluluk durumundaki havai katener hattı ile elektrik iletilmesi sorun olmaya başladı. Aslında teknik olarak ortada bir sorun yok, sorun şahsi görüşüm olarak daha çok artık yapacak işi kalmayan bazı çevrelerin katener tellerinden kendilerine vazife çıkartmaları, bazı çevrelerin siyasi gerekçelerine bunu alet etmeleri, bazı çevrelerinde gerçekten yeşil dünya, ekoloji, görüntü kirliliği gibi gerekçeler ile bu sistemleri tartışmaya açmasıdır, tabi bir de tek hak verdiğim nokta olan tarihi değerdeki ya da çok eski binaların duvarlarından gergi teli uygulamaları yapılmasının binalara verdiği zarar.
Benimde bu anlamda konuya vakıf olmam aslında çok eski değil, bu başlık altında biraz da araştırarak katenersiz tramvay sistemlerinin geçmişini aydınlatabiliriz. 2003 yılında bu konular ile ilgili tartışmalar olduğunu biliyorum ama tabii ki teknik altyapım ve bilgim olmaması nedeni ile bana biraz da ütopya gibi görünüyordu.
2005 yılında İstanbul’da Ulaşım A.Ş. nin ev sahipliği yaptığı bir konferansta bu sistemler ile ilgili bir sunumu izlemiştim, o zaman için sistem bir iki kentin tarihi semtlerinde deneme aşamasında uygulanıyordu. O sunum yanlış hatırlamıyor isem Siemens e ait bir çözümdü ama kaynaklarımda o sunumu bir türlü bulamadım dolayısı ile o da Alstom un o zamanki ilk prototipi olabili, bu konuda emin değilim. Sistemin prensibini kısaca şu şekilde özetleyebilirim: raylı sistem araçlarında ciddi sorunlardan birisi ana enerji kaynağı kesintiye uğradığında araç üzerinde bulunan akülerin araçları tam kapasite ile uzun süre çalıştıramamasıdır. Bu handikabın o tarihlerde tam olarak aşılamamış olması nedeni ile olsa gerek sistem şunu öngörüyordu; Araç katenersiz bölgeye geldiğinde bu bölge girişindeki durakta ya da bu işlem için ayrılmış bölgede özel imal edilmiş akülerini tam kapasite ile yüklüyor, pantograf indiriyor ve katenersiz bölgeye giriyordu. Bu bölgede mesafenin uzunluğuna göre ara duraklarda da yükleme yapabilme imkânı vardı, araç bu bölgenin çıkışına geldiğinde katenerli bölgeye giriyor, burada aküleri devreden çıkararak tekrar pantograf kaldırıyor ve normal işletmesinde devam ediyordu.
http://www.youtube.com/watch?v=IZ8BMcwIEZw
Alstom un katenersiz tramvay çözümü,
2008 yılına geldiğimizde sistem ile ilgili daha büyük gelişmeler vardı, 9. Hafif Raylı Sistemler Konferansında yapılan bir sunumda bir öncekinden farklı ama ilk fikir ile örtüşen bir sistemden bahsediliyordu. Akü yapısı geliştirilmiş bir araç ile 3. ray benzeri bir katener sistemi birlikte çalıştırılıyordu, sonuç olarak havai katener hatları olmayan, ama akü sorunları ile de uğraşılmasını gerektirmeyen, kesintisiz enerjiyi araçlara veren bir “mantık” geliştirilmişti. Alstom firması tarafından geliştirilen bu sistemin Fransa’nın Nice ve Bordeux kentindeki uygulamalarının anlatıldığı çalışma oldukça ilgi görmüştü. Sistem tramvay hattında iki rayın arasındaki alana yerleştirilen birbirinden izole edilmiş iletkenlerden aracın tabanındaki fırçalar vasıtası ile elektriğin akü sistemine aktarılmasını sağlıyordu.
Günümüzde ise Bombardier firması MITRAC kısaltma ismi verilen bir akü sistemi ve bu aküye yerdeki elektriği indüktif olarak iletmeyi sağlayan bir yapıyı hayata geçirdi. Bu sistemde tramvay hattında yine iki ray arasında yere gömülü bir enerji sisteminden akülerin şarj edilmesi prensibine dayanıyordu, araç bu sistem üzerinde ilerler iken indüksiyon bobini benzeri alıcılar ile elektriği yerdeki bu hattan alıyor. Prensibi güvenli hale getiren sadece araçtaki bu alıcıların üzerine geldiği yerde elektrik olması, yani hatta araç yok iken herhangi bir kabloda elektrik yok, bu sayede can güvenliği tehlikesi söz konusu değil, zaten Alstom un sisteminde de benzer bir yapı mevcuttu. Aracın kesintisiz enerjiye sahip olması ve MITRAC teknolojisinin bu enerjiyi araca gerektiği şekilde iletmesi sebebi ile işletmenin normal olarak yapılması mümkün. Bu sistemin bir önceki sisteme göre en büyük avantajı bir tramvay hattının tamamına kurulabilmesi. Bombardier bu sisteme PRIMOVE ismini verirken sistemde kullanılan araçlarını ECO4 serisi olarak tanımlamış. Üretici sistemin avantajlarını şu şekilde sıralıyor:
- havai katenerlerin iptali ve şehir de görüntü kirliliğinin önlenmesi,
- güvenli induktif güç iletimi,
- parça ve bileşenlerin yıpranmaması,
- tüm hava ve zemin şartlarında sorunsuz işletme (fırtına, kar, buz, kum ve yağmur)
Sistemin kısaca özeti bu, aslında düşünce pekte yeni değil daha ilk elektrikli tramvay hizmete alındığı yıllarda üzerinde çalışılmış ve düşünülmüş. Tabii ki o günün şartlarında elektrik sistemlerindeki mühendislik bilgisi ile bugünkü gelişimi kıyaslamak mümkün değil. Katenersiz tramvay işletmesinin günümüzdeki dayanak noktası ise yazının başında da bahsettiğim üzere özellikle Avrupa’da pek çok başkentte tarihi kent merkezlerindeki toplu taşıma sistemleri arasına tramvayın girmesinde yaşanan zorluklar. Bizde aynı sorunu bugün T4 olarak numaraladığımız ve Topkapı ile Sultançiftliği arasında çalışan hattın ilk planlarında yaşadık. Hattın ilk varış noktası olan Vezneciler’ e ulaşabilmesi için Sur içine girmesi gerekiyordu, bu bölgede yolun darlığı ve pek çok tarihi eserin yolun kenarında olması ile birlikte katener direkleri ve askı gergi telleri de sorun olarak lanse edilmişti. Bunun benzeri durumların bazı Avrupa kentlerinde de dile gelmesi tabi ki araç üreticilerini çözüm üretmeye teşvik etti ve bu sistemler ortaya çıktı. Sonuçta firmalar üretim yapabilmek için müşterilerin taleplerini dikkate almak durumundalar, böylesine büyük ar-ge çalışması ve yatırım gerektiren işlerinde ortada bir talep ya da potansiyel müşteri olmadan üretilmesi günümüz ekonomik şartlarında pek fizıbıl olmasa gerek.
Tabi bu sistemi ve araçlarını işletmede görmüş ve test etmiş değilim, verdiğim bilgiler üretici taraflı bilgiler olduğu için eksilerden bahsetmemesi doğaldır, hakeza bu tip işlere yatırım yapan işletmecilerde genelde pek alenen kötülemek istemezler, sonuçta verilen para vatandaşın parasıdır ve hata yaptık derseniz hesapta vermeniz gerekir, bu yüzden yöneticiler hata yapmazlar : ) İşin bizi ilgilendiren tarafına bakarsak ben bu sistemin İstanbul için biçilmiş kaftan olduğuna inanıyorum, her ne kadar metrobüs safsatası ile beyinler yıkansa da, en çevreci otobüs motoru dahi bir tramvay aracından daha az karbon monoksit emisyonuna sahip değildir. Bu sistemlerin ekolojik olarak tabir edilmesinin bir diğer sebebi de, katener – pantograf temasını en aza indirgediği için temasa bağlı karbon salınımının da söz konusu olmaması olsa gerek. İstanbul’ da özellikle Tarihi Yarımada içerisinde hem bu sistem ile yeni hatlar inşa edilebilir, hem de kurulumunun çok zor olmaması nedeni ile eski hat üzerine de kurulabilir. Tabii ki büyük bir maliyet gerektiren çalışma, ayrıca sistemin rüştünü ispat edip etmediğinin de iyi etüt edilmesi gerekir, yoksa lastik tekerlekli tramvayvari otobüsten sonra birde üstten kateneri olmayan ama yinede elektrikle çalışan tramvay faciası yaşanmasın : )
Web Kaynakları :
Alstom APS power from the ground up
Alstom Dubai Katenersiz Tramvay Çalışması
Bombardier MITRAC Teknolojisi
Bombardier PRIMOVE teknolojisi
Alstom APS teknolojisinin Bordeuaux kentinde işletmede çekilmiş videosu
http://www.youtube.com/watch?v=4AEmORLbSRo
Bunlar da Bombardier Eco4 serisi araçlar ve PRIMOVE teknolojisi tanıtım videoları
http://www.youtube.com/watch?v=1oaRA3XSKcE
http://www.youtube.com/watch?v=EZylrGjebnw
Benimde bu anlamda konuya vakıf olmam aslında çok eski değil, bu başlık altında biraz da araştırarak katenersiz tramvay sistemlerinin geçmişini aydınlatabiliriz. 2003 yılında bu konular ile ilgili tartışmalar olduğunu biliyorum ama tabii ki teknik altyapım ve bilgim olmaması nedeni ile bana biraz da ütopya gibi görünüyordu.
2005 yılında İstanbul’da Ulaşım A.Ş. nin ev sahipliği yaptığı bir konferansta bu sistemler ile ilgili bir sunumu izlemiştim, o zaman için sistem bir iki kentin tarihi semtlerinde deneme aşamasında uygulanıyordu. O sunum yanlış hatırlamıyor isem Siemens e ait bir çözümdü ama kaynaklarımda o sunumu bir türlü bulamadım dolayısı ile o da Alstom un o zamanki ilk prototipi olabili, bu konuda emin değilim. Sistemin prensibini kısaca şu şekilde özetleyebilirim: raylı sistem araçlarında ciddi sorunlardan birisi ana enerji kaynağı kesintiye uğradığında araç üzerinde bulunan akülerin araçları tam kapasite ile uzun süre çalıştıramamasıdır. Bu handikabın o tarihlerde tam olarak aşılamamış olması nedeni ile olsa gerek sistem şunu öngörüyordu; Araç katenersiz bölgeye geldiğinde bu bölge girişindeki durakta ya da bu işlem için ayrılmış bölgede özel imal edilmiş akülerini tam kapasite ile yüklüyor, pantograf indiriyor ve katenersiz bölgeye giriyordu. Bu bölgede mesafenin uzunluğuna göre ara duraklarda da yükleme yapabilme imkânı vardı, araç bu bölgenin çıkışına geldiğinde katenerli bölgeye giriyor, burada aküleri devreden çıkararak tekrar pantograf kaldırıyor ve normal işletmesinde devam ediyordu.
http://www.youtube.com/watch?v=IZ8BMcwIEZw
Alstom un katenersiz tramvay çözümü,
2008 yılına geldiğimizde sistem ile ilgili daha büyük gelişmeler vardı, 9. Hafif Raylı Sistemler Konferansında yapılan bir sunumda bir öncekinden farklı ama ilk fikir ile örtüşen bir sistemden bahsediliyordu. Akü yapısı geliştirilmiş bir araç ile 3. ray benzeri bir katener sistemi birlikte çalıştırılıyordu, sonuç olarak havai katener hatları olmayan, ama akü sorunları ile de uğraşılmasını gerektirmeyen, kesintisiz enerjiyi araçlara veren bir “mantık” geliştirilmişti. Alstom firması tarafından geliştirilen bu sistemin Fransa’nın Nice ve Bordeux kentindeki uygulamalarının anlatıldığı çalışma oldukça ilgi görmüştü. Sistem tramvay hattında iki rayın arasındaki alana yerleştirilen birbirinden izole edilmiş iletkenlerden aracın tabanındaki fırçalar vasıtası ile elektriğin akü sistemine aktarılmasını sağlıyordu.
Günümüzde ise Bombardier firması MITRAC kısaltma ismi verilen bir akü sistemi ve bu aküye yerdeki elektriği indüktif olarak iletmeyi sağlayan bir yapıyı hayata geçirdi. Bu sistemde tramvay hattında yine iki ray arasında yere gömülü bir enerji sisteminden akülerin şarj edilmesi prensibine dayanıyordu, araç bu sistem üzerinde ilerler iken indüksiyon bobini benzeri alıcılar ile elektriği yerdeki bu hattan alıyor. Prensibi güvenli hale getiren sadece araçtaki bu alıcıların üzerine geldiği yerde elektrik olması, yani hatta araç yok iken herhangi bir kabloda elektrik yok, bu sayede can güvenliği tehlikesi söz konusu değil, zaten Alstom un sisteminde de benzer bir yapı mevcuttu. Aracın kesintisiz enerjiye sahip olması ve MITRAC teknolojisinin bu enerjiyi araca gerektiği şekilde iletmesi sebebi ile işletmenin normal olarak yapılması mümkün. Bu sistemin bir önceki sisteme göre en büyük avantajı bir tramvay hattının tamamına kurulabilmesi. Bombardier bu sisteme PRIMOVE ismini verirken sistemde kullanılan araçlarını ECO4 serisi olarak tanımlamış. Üretici sistemin avantajlarını şu şekilde sıralıyor:
- havai katenerlerin iptali ve şehir de görüntü kirliliğinin önlenmesi,
- güvenli induktif güç iletimi,
- parça ve bileşenlerin yıpranmaması,
- tüm hava ve zemin şartlarında sorunsuz işletme (fırtına, kar, buz, kum ve yağmur)
Sistemin kısaca özeti bu, aslında düşünce pekte yeni değil daha ilk elektrikli tramvay hizmete alındığı yıllarda üzerinde çalışılmış ve düşünülmüş. Tabii ki o günün şartlarında elektrik sistemlerindeki mühendislik bilgisi ile bugünkü gelişimi kıyaslamak mümkün değil. Katenersiz tramvay işletmesinin günümüzdeki dayanak noktası ise yazının başında da bahsettiğim üzere özellikle Avrupa’da pek çok başkentte tarihi kent merkezlerindeki toplu taşıma sistemleri arasına tramvayın girmesinde yaşanan zorluklar. Bizde aynı sorunu bugün T4 olarak numaraladığımız ve Topkapı ile Sultançiftliği arasında çalışan hattın ilk planlarında yaşadık. Hattın ilk varış noktası olan Vezneciler’ e ulaşabilmesi için Sur içine girmesi gerekiyordu, bu bölgede yolun darlığı ve pek çok tarihi eserin yolun kenarında olması ile birlikte katener direkleri ve askı gergi telleri de sorun olarak lanse edilmişti. Bunun benzeri durumların bazı Avrupa kentlerinde de dile gelmesi tabi ki araç üreticilerini çözüm üretmeye teşvik etti ve bu sistemler ortaya çıktı. Sonuçta firmalar üretim yapabilmek için müşterilerin taleplerini dikkate almak durumundalar, böylesine büyük ar-ge çalışması ve yatırım gerektiren işlerinde ortada bir talep ya da potansiyel müşteri olmadan üretilmesi günümüz ekonomik şartlarında pek fizıbıl olmasa gerek.
Tabi bu sistemi ve araçlarını işletmede görmüş ve test etmiş değilim, verdiğim bilgiler üretici taraflı bilgiler olduğu için eksilerden bahsetmemesi doğaldır, hakeza bu tip işlere yatırım yapan işletmecilerde genelde pek alenen kötülemek istemezler, sonuçta verilen para vatandaşın parasıdır ve hata yaptık derseniz hesapta vermeniz gerekir, bu yüzden yöneticiler hata yapmazlar : ) İşin bizi ilgilendiren tarafına bakarsak ben bu sistemin İstanbul için biçilmiş kaftan olduğuna inanıyorum, her ne kadar metrobüs safsatası ile beyinler yıkansa da, en çevreci otobüs motoru dahi bir tramvay aracından daha az karbon monoksit emisyonuna sahip değildir. Bu sistemlerin ekolojik olarak tabir edilmesinin bir diğer sebebi de, katener – pantograf temasını en aza indirgediği için temasa bağlı karbon salınımının da söz konusu olmaması olsa gerek. İstanbul’ da özellikle Tarihi Yarımada içerisinde hem bu sistem ile yeni hatlar inşa edilebilir, hem de kurulumunun çok zor olmaması nedeni ile eski hat üzerine de kurulabilir. Tabii ki büyük bir maliyet gerektiren çalışma, ayrıca sistemin rüştünü ispat edip etmediğinin de iyi etüt edilmesi gerekir, yoksa lastik tekerlekli tramvayvari otobüsten sonra birde üstten kateneri olmayan ama yinede elektrikle çalışan tramvay faciası yaşanmasın : )
Web Kaynakları :
Alstom APS power from the ground up
Alstom Dubai Katenersiz Tramvay Çalışması
Bombardier MITRAC Teknolojisi
Bombardier PRIMOVE teknolojisi
Alstom APS teknolojisinin Bordeuaux kentinde işletmede çekilmiş videosu
http://www.youtube.com/watch?v=4AEmORLbSRo
Bunlar da Bombardier Eco4 serisi araçlar ve PRIMOVE teknolojisi tanıtım videoları
http://www.youtube.com/watch?v=1oaRA3XSKcE
http://www.youtube.com/watch?v=EZylrGjebnw