gnl-T.21 » Afrika Tramvayları
Gönderilme zamanı: 17 Oca Prş, 2008 08:27
Afrika tramvayları deyince çoğu kişi bir durup düşünecektir, bende kitabı gördüğümde düşündüm zaten hatta belki şakadır dedim çünkü zihnimizdeki Afrika her ne kadar tramvay hattı yapmaya müsait dümdüz gibi olsa da adı üstünde kara Afrikanın kara kaderi, konumuz ise Afrika’ nın çeşitli ülkelerindeki tramvaylar.
Başlığa konu olan, daha doğrusu bu başlığı yazmamı sağlayan RöhrVerlag firmasının desteği ile basılmış Dr. Martin Pabst’ ın yazdığı Tram & Trolley In Africa isimli araştırma kitabı, Röhr Verlag günümüzde Berlin de faaliyet gösteren ve raylı sistemler ile ilgili planlamalar oluşturan bir firma. Kitaptaki bilgiler çoğunlukla dönemin kitapları, kartpostallar ve resimler üzerinden derlenmiş, kapak yazısında bir zamanlar Afrika kıtasında 74 tramvay işletmesi bulunduğu bugün ise sadece Mısır’ da ve Güney Afrika’ da bir nostaljik tramvay hattı kaldığını, bugün bu açığın omnibus sistemleri ile kapatılmaya çalışıldığını söylüyor. Afrika büyük bir kıta olsa da geçmişte 74 işletme hiçte azımsanacak bir rakam değil, tabii ki bunlar çoğunluk ile Akdeniz kıyısı ve sömürge ülkeleri ve sistemler her zamanki gibi Fransız, Alman ya da İngilizler tarafından kurulmuş ve işletilmiş, belki de bugün bu sistemlerin olmamasının sebebi işletmecilerin bu ülkelerin sömürge sisteminden çıkması ile imtiyazlarını kaybetmeleri olsa gerek.
Kapak Resmi – Kahire sokaklarında çekilmiş bir görüntü
Afrikanın ilk demiryolu sistemi İskenderiye-Kahire-Süveyş arasında kuruluyor ve daha sonra diğerleri bunu izliyor, zamanla Avrupa da zirve çağını yaşayan tramvaylarda bu bölgede hayata geçmeye başlıyorlar. Örnek İskenderiye Taşımacılık Firması APTA “Alexandria Passenger Transport Authority” 1929 da kuruluyor. Kahire ve İskenderiye de zaman içerisinde çeşitli ülke ve üreticilerin araçları kullanılmış, bunların içinde ilk üreticilerden olan Nivelles ve Brill ağırlıkta görülüyor, genel olarak Afrika da alımların çoğunluğu ikinci el yapılmış anladığım kadarı ile İskenderiye’ de 70’ lerde araçlarını modernize etmek için Kopenhag dan bugün bizimde kullandığımız Düwag100 lerin ağabeyi diyebileceğimiz 1960-66 arası Macar Ganz firması tarafından Düwag motoru ile üretilmiş araçlardan alıyorlar.
Kaçak yolcu probleminin çokça yaşanması üzerine değiştirdikleri kapıları olmayan araçtan küçük bir görünüm
Macar Ganz / Düwag ortak üretimi araçlar – İskenderiye de kullanılmış
Yine Düwag üretimi Konya tramvayı ile aynı sanırım bu araçlar, Kopenhag dan alınan araçlar olduğu kitapta yazıyor
Bu da üstteki aracın çizimleri, 2 bojili ve 4 tekerlekten tahrikli, boynuz tabir edilen ve önceden bizde arşe denilen bir pantograf sistemi ile çalışan araçlar
Başka bir tramvay aracı
İskenderiye Ramleh te kullanılan iki katlı tramvaylar, buradaki tramvay göründüğü kadarı ile öndeki çekici-motris tramvaya eşlik eden motorsuz bojili bir vagon, önceki tramvay da bir dönem İstanbul da da kullanılmış olan Brillwagen lere çok benziyor. Net görünmemekle birlikte aracın üzerindeki pantograf sistemi değiştirilmiş.
kitapta bir paragrafta 1980 lerde tek boynuzludan “trolley pole” dan bugünkü adı ile pantografa geçildiği yazıyor, sizinde gördüğünüz gibi iki araç aynı, pantograflar farklı, resimdeki diğer bir aynılık büyüklerimizin anlattığı “biz tramvayın arkasına takılırdık” masalının gerçek hali
Üzgünüm ama dökülür durumda olduğunu söyleyeceğim bir tramvay, 11 numaralı “Pyramides” hattına ait 408 nolu araç, 1975 yılında Kahire şehir merkezinde çekilmiş bir resim.
Heluan kenti için üretilmiş Kinki tramvayı, 3 kapılı bu tramvay 15 metre uzunluğa, 1 metre ray açıklığı ve 2,5 metre araç genişliğine sahip, boji arası 1,9 m ve yükseklikte 3,34 ayrıca 65cm kuplaj mesafesi var, tek taraftan kabinli ve 2 li olarak setlenerek kullanılıyormuş, anladığım kadarı ile 1981 den sonra Kahire de kullanılmak üzere gönderilmişler, aşağıda da aracın teknik çizimine ait bir resim var.
Bu görüntü Cezayir den, solda Djemaa Djedid Camii ve sağda Fransız Bulvarından Deux Moulins e giden tramvay hareket ediyor. Alttaki resimde ise yine Cezayir de çekilmiş bir resim, 3 vagonlu modern tramvay olarak anlatılan 2 numaralı tramvay, İstanbul ‘ da da 3 vagonlu tramvaylar sadece Eminönü-Bebek hattında kullanılmışlardı.
Başlığa konu olan, daha doğrusu bu başlığı yazmamı sağlayan RöhrVerlag firmasının desteği ile basılmış Dr. Martin Pabst’ ın yazdığı Tram & Trolley In Africa isimli araştırma kitabı, Röhr Verlag günümüzde Berlin de faaliyet gösteren ve raylı sistemler ile ilgili planlamalar oluşturan bir firma. Kitaptaki bilgiler çoğunlukla dönemin kitapları, kartpostallar ve resimler üzerinden derlenmiş, kapak yazısında bir zamanlar Afrika kıtasında 74 tramvay işletmesi bulunduğu bugün ise sadece Mısır’ da ve Güney Afrika’ da bir nostaljik tramvay hattı kaldığını, bugün bu açığın omnibus sistemleri ile kapatılmaya çalışıldığını söylüyor. Afrika büyük bir kıta olsa da geçmişte 74 işletme hiçte azımsanacak bir rakam değil, tabii ki bunlar çoğunluk ile Akdeniz kıyısı ve sömürge ülkeleri ve sistemler her zamanki gibi Fransız, Alman ya da İngilizler tarafından kurulmuş ve işletilmiş, belki de bugün bu sistemlerin olmamasının sebebi işletmecilerin bu ülkelerin sömürge sisteminden çıkması ile imtiyazlarını kaybetmeleri olsa gerek.
Kapak Resmi – Kahire sokaklarında çekilmiş bir görüntü
Afrikanın ilk demiryolu sistemi İskenderiye-Kahire-Süveyş arasında kuruluyor ve daha sonra diğerleri bunu izliyor, zamanla Avrupa da zirve çağını yaşayan tramvaylarda bu bölgede hayata geçmeye başlıyorlar. Örnek İskenderiye Taşımacılık Firması APTA “Alexandria Passenger Transport Authority” 1929 da kuruluyor. Kahire ve İskenderiye de zaman içerisinde çeşitli ülke ve üreticilerin araçları kullanılmış, bunların içinde ilk üreticilerden olan Nivelles ve Brill ağırlıkta görülüyor, genel olarak Afrika da alımların çoğunluğu ikinci el yapılmış anladığım kadarı ile İskenderiye’ de 70’ lerde araçlarını modernize etmek için Kopenhag dan bugün bizimde kullandığımız Düwag100 lerin ağabeyi diyebileceğimiz 1960-66 arası Macar Ganz firması tarafından Düwag motoru ile üretilmiş araçlardan alıyorlar.
Kaçak yolcu probleminin çokça yaşanması üzerine değiştirdikleri kapıları olmayan araçtan küçük bir görünüm
Macar Ganz / Düwag ortak üretimi araçlar – İskenderiye de kullanılmış
Yine Düwag üretimi Konya tramvayı ile aynı sanırım bu araçlar, Kopenhag dan alınan araçlar olduğu kitapta yazıyor
Bu da üstteki aracın çizimleri, 2 bojili ve 4 tekerlekten tahrikli, boynuz tabir edilen ve önceden bizde arşe denilen bir pantograf sistemi ile çalışan araçlar
Başka bir tramvay aracı
İskenderiye Ramleh te kullanılan iki katlı tramvaylar, buradaki tramvay göründüğü kadarı ile öndeki çekici-motris tramvaya eşlik eden motorsuz bojili bir vagon, önceki tramvay da bir dönem İstanbul da da kullanılmış olan Brillwagen lere çok benziyor. Net görünmemekle birlikte aracın üzerindeki pantograf sistemi değiştirilmiş.
kitapta bir paragrafta 1980 lerde tek boynuzludan “trolley pole” dan bugünkü adı ile pantografa geçildiği yazıyor, sizinde gördüğünüz gibi iki araç aynı, pantograflar farklı, resimdeki diğer bir aynılık büyüklerimizin anlattığı “biz tramvayın arkasına takılırdık” masalının gerçek hali
Üzgünüm ama dökülür durumda olduğunu söyleyeceğim bir tramvay, 11 numaralı “Pyramides” hattına ait 408 nolu araç, 1975 yılında Kahire şehir merkezinde çekilmiş bir resim.
Heluan kenti için üretilmiş Kinki tramvayı, 3 kapılı bu tramvay 15 metre uzunluğa, 1 metre ray açıklığı ve 2,5 metre araç genişliğine sahip, boji arası 1,9 m ve yükseklikte 3,34 ayrıca 65cm kuplaj mesafesi var, tek taraftan kabinli ve 2 li olarak setlenerek kullanılıyormuş, anladığım kadarı ile 1981 den sonra Kahire de kullanılmak üzere gönderilmişler, aşağıda da aracın teknik çizimine ait bir resim var.
Bu görüntü Cezayir den, solda Djemaa Djedid Camii ve sağda Fransız Bulvarından Deux Moulins e giden tramvay hareket ediyor. Alttaki resimde ise yine Cezayir de çekilmiş bir resim, 3 vagonlu modern tramvay olarak anlatılan 2 numaralı tramvay, İstanbul ‘ da da 3 vagonlu tramvaylar sadece Eminönü-Bebek hattında kullanılmışlardı.