Ulaşım Türkiye

evet arkadaşlar yaklaşık bir yıl kadar bir zamandır üzerinde çalıştığım ve yapımı halen devam eden aracım hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum
1977-1978-1980 dünya ralli şampiyonu fiat 131 abarth yaptırıyorum
bu aracın iki adet farklı modeli var ilki gr4 ve diğeride stradale bittiğinde türkiyedeki tek abarth stradale olacak

Özgür hocam maket araçtan gerçek klasiklere geçişi yapmışsın en sonunda vallaha helal olsun. Resimdeki kırmızı olan örnek sanırım yoksa senin araba mı? Daha bitmedi dediğin için sorayım dedim.

Bu arada Fıat131 lerin orjinal ismimi Mirafriori, yoksa bu da bir model ismi mi? Doğru yazmış olmayabilirim fakat İstanbul'da bizim semtimizde de bu araçların meraklısı bir arkadaş vardı, kendisi araç kaporta işinde idi bildiğim kadarı ile ve Mirafiriori leri bu şekilde kaporta, motor, şanzıman ve diferansiyel değişiklikleri ile modifiye ediyordu ve ortaya hakikatten enteresan araçlar çıkıyordu, oradan aklıma geldi.

Kırmızı aracın burnu bana nedense biraz VW Golf'ü hatırlattı.

esat hocam vallahi maşallahın var
evet doğru söylüyorsun araç italayan mirafiori
mirafioriler kasa olarak bizim tofaş 131 lere benzer ancak motor ve donanım seçenekleri çok farklıdır
bendekide 2 kapılı coupe modeli zaten abarthlar sadece coupe modellerden yapılıyor
üstteki kırmızı araç yurt dışından bir araca ait
benimkide bittiğinde aynısı olacak
body-kiti epeyce yüklü meblalar karşılığında polonyadan getirttirdim
şu ana kadar toplamda 2 farklı ülke ve türkiyedende 10-12 farklı şehirden parça topladım
anlıyacağın epey zaman ve para harcadık sonuçta güzel bir şey ortaya koyabiliyorsam ne mutlu bana

esat hocam mirafiori araçların model ismi
torinoda bir semt adı fiat-lancia-alfa romeo nun motor village (tasarım merkezi gibi) bir binasın olduğu yerin adı

Valla güzel bilgiler, ya bak o arkadaş ile tanışıklığım olsaydı keşke İstanbul' da Mevlanakapı'da oturuyordu ama şahsen tanışmamıştım gerçi dediğim gibi onlar modifiye yapıyorlardı, yani biraz orjinallikten dışarı çıkan araçlar oluyordu ama gerçekten iyi iş çıkarıyorlardı, fındık motor mu deniliyor, küçük ama güçlü motorlar, arkasına kısa şanzıman ile hızlanmayı süresini kısaltıyorlardı, diferansiyel de sanırım yine şanzıman ile uyumlu bir dişli düzeneği takıyorlardı, biraz da ticari idi onların işi çünkü hangi araba ile gelse camında satılık ilanı ve özellikleri olurdu oradan biliyorum.

Ayrıca şunu da açıkça söylemeliyim ki Mirafiori ile yolculuk ettim, içinde yola tutunma olarak korkunç bir güven hissi veriyordu, aynı hissi BMW nin eski 3.16 larında da yaşamıştım, yani bu araba savrulmaz diyor insan o da biraz gereksiz bir hız yapma isteği doğuruyor ama.

esat hocam
bu araçlarda 2.0 lt twin-cam motor
kısa aralıklı dik şanzıman ve kilitli difransiyel kombinasyonu bulunur
yola tutunması on numaradır

özgürata yazdı:esat hocam
bu araçlarda 2.0 lt twin-cam motor
kısa aralıklı dik şanzıman ve kilitli difransiyel kombinasyonu bulunur
yola tutunması on numaradır

Tamam, kilitli diferansiyel deniliyordu, aklıma gelmedi demin yazarken, yanlız 2 lt lik twin-cam orjinal değil dimi, çünkü twin-cam teknolojisi bu araçlardan bayağı bir sonra çıktı diye biliyorum, en azından binek otolarda, kendi motoru 1.6 falan olsa gerek.

esat hocam bu araçlarda 78 den itibaren 2.0lt twin-cam standart

hatta birazda broşürle konuyu takviye edelim

özgürata yazdı:esat hocam bu araçlarda 78 den itibaren 2.0lt twin-cam standart

Huh, ben fena geriden takip etmişim olayı bana sorsan ben twin-cam i ilk Honda nın bir iki modelinde duymuştum binek otoda tabii ki, en az 10 sene geriden takip etmişim Broşür için ayrıca teşekkürler.