tr-TS.09 » Engelliler ve Toplutaşımadaki Engeller
Gönderilme zamanı: 25 Mar Pzr, 2012 03:21
Açıkçası başlığa ne isim vereyim bir türlü karar veremedim sonunda bunu yazıverdim. Bu konuda bayağı bir canım sıkkın aslında, çünkü bazı iyi ve güzel uygulamaları gördükten sonra gelipte hala bir şey yapılmamış ve yapılmak istenmeyen kentlerimizi gördükçe içim sızlıyor.
Sizler arasında bu tip sorunları olan sanırım yok olsa dile gelirdi diye düşünüyorum ama belki bir tanıdığınız ya da yakınınızın başına gelmiştir, toplum içinde herhangi bir şekilde engelli duruma düştüğünüz anda maalesef ikinci sınıf vatandaş muamele görebiliyorsunuz. Bunun örneklerini çok defa gördük, otobüse almamalar, aldığı otobüsten geri indirmeler, erişilemeyen raylı sistem istasyonları, binilemeyen raylı sistem araçları, alırken hava atılan ama kaldırımlara yanaştırılamayan alçak tabanlı otobüsler. Aslında konunun toplu taşımacılık kanunlar şunlar bunlar dışında büyük bir sosyolojik kısmıda var ama benim aklım ona yetmez. Neden insanları evlerine kapatıyoruz, neden bu durumu kanıksıyoruz ve neden ses çıkartmıyoruz?
Belki biliyorsunuzdur, ara sıra yazıyorum ama pek cevaplayan olmuyor yine de yazacağım. Malum ülkemiz AB kapısını aşındırma turlarında bazı taahhütler verdi bunlar arasında tüm kamu kurum ve kuruluşları hizmet binaları ile toplu taşıma sistemlerinin engellilerin erişimine uygun hale getirilmesi de vardı ve bu kanunlaştırıldı, süre olarakta Temmuz 2012 bu işlerin bitmesi için son tarihtir denildi. Yıllar geçti yapılan tek şey bir kaç devlet dairesine tekerlekli sandalye rampası, bir alafranga sığacak yerlere asansör inşaatından öteye geçemedi. Bugün büyükşehirler dışındaki kentlerde alçak tabanlı otobüs alımı varmı? Bu otobüslerin şoförlerine verilen bir eğitim varmı? Yok, olmadığı gibi komedi babında nostaljik adı altında tramvay hattı yapılıyor ve yüksek tabanlı, daha doğrusu basamaklı tramvay araçları alınıyor. Burada sakın ha şu yanılgıya düşmeyelim, elin AB sinde de hala bu eski araçlar kullanılıyor ve uzunca bir sürede kullanacaklar, yani kimsenin şehri ülkesi ile kıyas yapmıyorum bu konuda, yani AB nin kendisinde bile bu sene son diye bir şey yok ama orada başka bazı faktörler var onları tabii ki dile getireceğim.
Ben tabii daha çok İstanbul özelinde yazabilirim ama sizlerinde lütfen ama lütfen bu konuya ilgi göstermenizi istiyorum, bu AB yalanı konusunda biraz bilinçlenelim. Bu kanunlar güzel işler tabii ki, uyulsun yapılsın ama yalandan kanuna uygun olsun diye değil gerçekten insana değer vermek adına yapılsın istiyorum. Hala bir kaldırım yapmayı, hala bir kaldırıma rampa yapmayı beceremiyoruz, hala raylı sistem hattı açıyoruz ama engelliler erişemiyor, milyarlar verilen otobüsler kaldırımlara yanaşamıyor, nedir kardeşim bizim sorunumuz?
Ben örneklerimi resimler ile de desteklemeye çalışacağım, son dönemde edindiğim bazı bilgileri paylaşacağım, kimse okumasa da bu başlığı etkin tutmaya çalışacağım. Bu konuda klişeleşmiş bir söz vardır "herkes bir engelli adayıdır" evet, maalesef böyle. Ben bir diz ameliyatı sonrasında kısacık bir dönemde yaşadıklarımı düşünüyorumda, bir ömür boyu bundan çok daha zor durumda yaşayan insanlar acaba neler çekiyorlar, bunu düşünmeden edemiyorum.
Sizler arasında bu tip sorunları olan sanırım yok olsa dile gelirdi diye düşünüyorum ama belki bir tanıdığınız ya da yakınınızın başına gelmiştir, toplum içinde herhangi bir şekilde engelli duruma düştüğünüz anda maalesef ikinci sınıf vatandaş muamele görebiliyorsunuz. Bunun örneklerini çok defa gördük, otobüse almamalar, aldığı otobüsten geri indirmeler, erişilemeyen raylı sistem istasyonları, binilemeyen raylı sistem araçları, alırken hava atılan ama kaldırımlara yanaştırılamayan alçak tabanlı otobüsler. Aslında konunun toplu taşımacılık kanunlar şunlar bunlar dışında büyük bir sosyolojik kısmıda var ama benim aklım ona yetmez. Neden insanları evlerine kapatıyoruz, neden bu durumu kanıksıyoruz ve neden ses çıkartmıyoruz?
Belki biliyorsunuzdur, ara sıra yazıyorum ama pek cevaplayan olmuyor yine de yazacağım. Malum ülkemiz AB kapısını aşındırma turlarında bazı taahhütler verdi bunlar arasında tüm kamu kurum ve kuruluşları hizmet binaları ile toplu taşıma sistemlerinin engellilerin erişimine uygun hale getirilmesi de vardı ve bu kanunlaştırıldı, süre olarakta Temmuz 2012 bu işlerin bitmesi için son tarihtir denildi. Yıllar geçti yapılan tek şey bir kaç devlet dairesine tekerlekli sandalye rampası, bir alafranga sığacak yerlere asansör inşaatından öteye geçemedi. Bugün büyükşehirler dışındaki kentlerde alçak tabanlı otobüs alımı varmı? Bu otobüslerin şoförlerine verilen bir eğitim varmı? Yok, olmadığı gibi komedi babında nostaljik adı altında tramvay hattı yapılıyor ve yüksek tabanlı, daha doğrusu basamaklı tramvay araçları alınıyor. Burada sakın ha şu yanılgıya düşmeyelim, elin AB sinde de hala bu eski araçlar kullanılıyor ve uzunca bir sürede kullanacaklar, yani kimsenin şehri ülkesi ile kıyas yapmıyorum bu konuda, yani AB nin kendisinde bile bu sene son diye bir şey yok ama orada başka bazı faktörler var onları tabii ki dile getireceğim.
Ben tabii daha çok İstanbul özelinde yazabilirim ama sizlerinde lütfen ama lütfen bu konuya ilgi göstermenizi istiyorum, bu AB yalanı konusunda biraz bilinçlenelim. Bu kanunlar güzel işler tabii ki, uyulsun yapılsın ama yalandan kanuna uygun olsun diye değil gerçekten insana değer vermek adına yapılsın istiyorum. Hala bir kaldırım yapmayı, hala bir kaldırıma rampa yapmayı beceremiyoruz, hala raylı sistem hattı açıyoruz ama engelliler erişemiyor, milyarlar verilen otobüsler kaldırımlara yanaşamıyor, nedir kardeşim bizim sorunumuz?
Ben örneklerimi resimler ile de desteklemeye çalışacağım, son dönemde edindiğim bazı bilgileri paylaşacağım, kimse okumasa da bu başlığı etkin tutmaya çalışacağım. Bu konuda klişeleşmiş bir söz vardır "herkes bir engelli adayıdır" evet, maalesef böyle. Ben bir diz ameliyatı sonrasında kısacık bir dönemde yaşadıklarımı düşünüyorumda, bir ömür boyu bundan çok daha zor durumda yaşayan insanlar acaba neler çekiyorlar, bunu düşünmeden edemiyorum.