tr-HT.07 » Türk İşi Hızlı Tren

Cevapla
Kullanıcı avatarı
AyLiN
Aylık Paso
Mesajlar: 90
Kayıt: 14 Eyl Cum, 2007 19:50

tr-HT.07 » Türk İşi Hızlı Tren

Mesaj gönderen AyLiN » 21 Ara Cum, 2007 13:51

Elektronik Yüksek Mühendisi Sabahattin Çelik, saatte 105 kilometre hız yapabilen makinistsiz metro ve banliyö treni üretti. TCDD Genel Müdürlüğünün Behiçbey tesislerinde 900 metrelik ray üzerinde deneme sürüşleri yapan Çelik, projeye ilişkin AA muhabirine bilgi verdi.

Çelik, büyük çoğunluğu TCDD memur ve işçilerinden olaşan, bazı iş adamları, yönetici, mühendis ve emeklilerin bulunduğu Öncüler Ulaşım Teknolojileri A.Ş yapılanmasıyla ülkenin ulaşım sorunlarına çözüm sağlayacak projeler üzerinde çalıştıklarını ifade etti. Bu hedefle başlangıçta şehir içi toplu ulaşım için raylı araçlar tasarladıklarını belirten Çelik, tamamı yüzde 100 yerli olarak tasarlanan araçların mevcut sistemlere göre birçok üstünlük içerdiğini kaydetti.

Bütün vagonları lokomotif özelliğinde olan, ayrıca bütün tekerleklerin de aktif olarak tasarlandığını trenin bütün tekerleklerinde bağımsız birer adet elektrikli servo motor bulunduğunu anlatan Çelik, tekerleklerin birbirinden bağımsız olarak hareket edebildiğini, böylece tekerleklerle ray arasındaki dinamik sürtünme en aza indirildiği için tekerlek ömrünün uzadığını ve aracın yol tutuşunun daha da arttığını dile getirdi.

Bağımsız tahrik edilen tekerlekler sayesinde araçların raydan çıkmasının önüne geçildiğini kaydeden Çelik, elektronik olarak kontrol edilen hız-tork karakteristiği ve hafif vagon tasarımı sayesinde aracın enerji tüketiminin benzer sistemlere göre en az yüzde 50 ekonomik olduğunu vurguladı.

Çelik, her biri 100 kişilik 3 vagonda 300 kişi taşınabileceğini, ayrıca bütün vagonların çekici özelliğe sahip olması nedeniyle araçların eğimlerde kaymadan tırmanma özelliğine sahip olduğunu belirtti.
Türkiye adina guzel gelismeler, yanliz 100 kisi tasimasi bana biraz az geldi

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 22 Ara Cmt, 2007 00:47

Haberin aslinida okudum ama ne bileyim bana pek muthis bir haber gibi gelmedi, Türkiye gibi bir ülke hala Amerikayi yeniden kesfetmek ile ugrasiyor buna sasiyorum, bu asamadan sonra 100 kisilik tum parcalari bize ait vagon yada arac uretmek degil bu konuda yeni teknolojileri adapte etmek hatta yeni bir seyler uretebilmek bence muthis bir basaridir.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5555
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 22 Ara Cmt, 2007 12:36

Evet, biraz garip bir mesaj. Berlin'in regüleer trenlerinde bile böyle seferler denendi, bilmiyorum şu ânki hâli ne, eskiden U4 hattındaydı. Hakikaten önemli ve "ilginç" bir sistem de çoktan icad edilmişti, ama dünya görmemezlikten geliyor ... hem de Avusturya'da - Luftkissen'in Türkçesini bulamadım şimdi ... ama bir bakın, Serfaus'taki mini metro nasıl işler: hava üzerinde kayarak (hovercraft). Bir "köy metrosu".
Bir kaç küçük resim: http://forum.zusi.de/viewtopic.php?p=88 ... 11c561a4ab
http://wapedia.mobi/de/Dorfbahn_Serfaus
http://en.wikipedia.org/wiki/Dorfbahn_Serfaus (İngilizce)

B. Alabay

ahmettekin
Aylık Paso
Mesajlar: 102
Kayıt: 21 Ara Cum, 2007 19:04

Mesaj gönderen ahmettekin » 22 Ara Cmt, 2007 13:45

Bizim zaten yerli üretim raybüslerimiz vardı, bu tren yeni bir teknolojiyle üretilmiş. Ayrıca daha ucuza maledilmiş. Zaten bu trenler şehiriçi değil banliyö seferleri için kullanılacak. Seri üretim gerçekleşirse çok daha ucuza malolacaktır. Mevcut banliyö seferleri ağır vagon ve lokomotiflerle yapılıyor, hızlanması, yavaşlaması uzun süren bu trenler vakit kaybettiriyor. Yeni araçlar sırf bu yüzden desteklenmeli.

Bu bayram üç milyon kişi karayollarında yolculuk yapmış, otobüs şirketleri sefere verecek araç bulamıyor. Demiryolunda üretilen her araç şu aşamada bir devrimdir bence. TCDD hızlı trene kafayı bu kadar takmışken böyle projeler görmek sevindirici.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Türk işi hızlı tren

Mesaj gönderen Esat » 17 Nis Prş, 2008 07:16

Daha önce 10 kişilik bir ekip tarafından Behiçbey tesislerinde 900 metrelik ray üzerinde deneme sürüşleri yapılan makinistsiz tren, bu kez de Samsun-Çarşamba hattında 2 ay test edilecek.


900 mt rayda yapılan bir test herhalde sadece teorik test anlamına geliyor, acaba bir simulasyon yapıldı mı bilgisayar ortamında :?:
Son teknoloji ile üretilen ve saatte 160 km hıza ulaşabilen '19 Mayıs 1919 Samsun' treni, konforuyla da dikkat çekiyor. Yelken Kulüp'te yapılan makinistsiz hızlı tren tanıtım toplantısında katılımcılara bilgi veren Öncüler Ulaşım Teknolojileri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sabahattin Çelik, amaçlarının Türk parasını ülke dışına çıkarmamak olduğunu söyledi.
Vauvvvvv 160 km. hemde tam 160 (YÜZ ALTMIŞ) km. :) yanlız bir sorun var normal hatlarımızda bakımlı olsa Elektrikli lokolarda 120 yapıyorlar bu durumda yapılan aracı hızlı tren olarak nitelemek bana biraz abes geldi, geçen yüzyıldan kalma bir videoda Alstom' un bu rekoru komik bir elektrikli loko ile kırdığı günleri görmüştümde bayağı bir ekmek yemek lazım demek ki.
"Mevcut tren sistemlere göre trenimiz birçok üstünlüğe sahip. Bütün vagonları lokomotif özelliğinde olup, bütün tekerleklerinde bağımsız elektrikli dizel motorlar var. Bu nedenle tekerlekler birbirinden bağımsız olarak hareket ediyor.

Sanırım bu da üstü kapalı olarak Automatrice Grande Vitesse ye bir atıf olsa gerek.
Böylelikle tekerleklerle ray arasındaki dinamik sürtünme en aza indirildiği tekerlelerin ömrü uzun oluyor. Aracın yol tutuşu sağlam hale geldiğinden trenin raydan çıkması gibi bir riski bulunmuyor." dedi.
Heh tamam işte sen bize paradan bahset, daha uzun ömürlü demek daha az bakım, daha az maliyet daha az iş işçi sevdim bunu. Yanlız ikinci cümle bana yine komik geldi, bunu söyleyen makine mühendisidir kesin "aracın yol tutuşu sağlam" hale gelmiş, yani araç sanki kum ya da mıcır üzerinde gidiyorda tüm tekerleklerden çekiş ile savrulmayı önleme sistemi var? Yani benmi kötü niyetliyim yoksa anlama zorluğumu çekiyorum, deray dediğimiz hadise ne kadar raya sürtünme ile alakalı, yani ya yol çökmüştür, ray kırılmıştır, ters makasa girmiştir, ray genleşmiştir falan filan bunların arasında aracın bir kurba olması gerekenden hızlı girerek deray etmesi zaten istatistik olarak küçük bir oran geriye kalan tüm oranları yok sayarak sanki sadece tutunma problemleri ile araç deray ediyormuş gibi "trenin raydan çıkması riski yok" demek hızlandırılmış trenin bir de doğan görünümlü şahin ile denenmesi demek değilmidir?
Makinistsiz de çalışabilen hızlı trenin mevcut sistemlere oranla yüzde 50 daha ekonomik olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çelik, 100 kişilik 5 vagonda taşınacak yolcuyla 3 yıl sonra maliyetin kendisini amorti edeceğini bildirdi.

Şimdi söylenen kelime ile sonlandıran kelime arasındaki bağlantıyı kuralım "makinistsiz çalışıyor" "yüzde 50 ekonomik" bu araç için adam almaya gerek yok, kumanda merkezinden çalıştırın gitsin demek oluyor, maliyet analizini Personel Şefliğine yaptırmışlar sadece öyle görünüyor. :)

Sonuç olarak tabii ki destekleyelim hep benim gibi köstek olmayın :P sadece yazıda aklıma takılan bir iki noktaya değinmek istedim, şimdi bu bir prototip Esat amma yüklendin diyeceksiniz ama, yahu atı alan Gebze' yi geride bıraktı İzmit' e doğru gidiyor biz hala ata binicez, bin bir arabaya Köseköy' de yakala treni sende oradan bin diyorum sadece hala at arama! Yüzde yüz yerli üretim ile yapalım bunu en çok ben isterim bu ülkenin yeni sanayi alanları ve işçi istihdamına ihtiyacı var, da Hızlı Tren sektörü zaten dar bir alan bu sektörde rekabetçi olabilmeniz için daha üst seviyelerden başlamak gerektiğini düşünüyorum bence biz gözümüzü hızlı tren lokosu üretmekten çok hızlı tren üreticilerine destek üretimler yapmak, vagon ve boji imalatı yapmak, metro ve hafif raylı sistem araçları yapmak üzerine planlarsak işte o zaman en azından ülke ihtiyacını karşılayacak bir şeyleri ortaya koyar sonra da diğer ülkelere rahatlıkla açılırız diye düşünüyorum.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5555
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 17 Nis Prş, 2008 07:57

Yani, ben bunlara gülemiyorum bile. 160 km/h :cry: Alay mı olacak bu? 330 ile 500 km/h gibi çılgınlıklar varken, 160 km/h burada neredeyse uzak mesafe banliyö treni oluyor yahu ...

Çok üzülüyorum bunlara, Cumhuriyet kuruluş zamanında bugünden daha moderndik ve degerini biliyorduk.

B. Alabay

Mehmet Kasım
Seyyah
Mesajlar: 4319
Kayıt: 09 Kas Cum, 2007 12:38

Mesaj gönderen Mehmet Kasım » 17 Nis Prş, 2008 09:07

http://www.haberturk.com/haber.asp?id=6 ... 2008/04/17

Adamı tebrik etmek lazım. Bugün 160 ile başlar. Yarın 300'e devam eder. Yılalrca ihmal edilen demiryolu böyle bir girişimle ihya olur.

Firma web: www.outas.net

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 07 Şub Cmt, 2009 15:23

Öncü verilen Türkiye’nin ilk yerli hızlı treni, mevcut altyapıya ve hatlara uyumlu olarak taşımacılığında kullanılan mevcut trenlere göre neredeyse 2 kat daha hızlı olan trenin, saatte azami 160 kilometre hız yaptığını söyledi. Çelik, Ankara-Erzurum arasını 4 saate indirecek ve bu mesafeyi otobüsten daha kısa sürede alacak olan trenin maliyetinin ise diğer trenlerin 10’da biri olduğunu ve bir yılda üretilen Öncü’nün ilk yatırım maliyetinin 250 bin dolara çıktığını kaydetti. Raya yakın olarak tasarlanan lokomotife, özel dinamik süspansiyon sistemi eklenerek, raydan çıkma ihtimalinin sıfıra indirildiğini kaydeden Çelik, bağımsız dinamik süspansiyonlar nedeniyle hareket halinde en ufak bir sarsılmanın da hissedilmedğini söyledi. Sabahattin Çelik ‘Aerodinamik yapı sayesinde hareket halinde içilen çayda bile hareket etkisi fark edilmeyecek. ABS fren sistemine sahip Öncü Tren’in kalkış ve duruşları da çok kolay olacak. Bir TIR’dan çok daha rahat duracak. Tren, acil duruş gibi sistemleri de içinde barındırıyor’ dedi.

ÖNCÜ’DEN sonra yük treni modelleri geliştireceklerini ve 500 km mesafede 2 ton yükün taşıma maliyetini 1 liraya düşüreceklerini anlatan Çelik, 2009’da en büyük hedeflerinin ise İspanyol hızlı trenden daha yüksek hız yapabilen Türkiye’nin ilk yerli hızlı trenini üretip test sürüşüne hazır hale getirmek olduğunu kaydetti. Çelik, ‘Hedefimiz yıl sonuna kadar saatte 400 kilometre hız yapan yerli hızlı treni üretebilmek. Ve 2011 yılında Fransa’nın 574.7 kilometrelik hız rekorunu kırmak’ dedi.

TRENİN hammaddeleri organize sanayi bölgelerinden temin edilen trenin üretiminde yüksek teknoloji kullanıldı. Trenin ana motoru, 100 beygirlik bir otomobil motorundan üretildi. Aküye bağlanan motor 150 kilogramlık ağırlığıyla, mevcut tren motorlarına göre 15 kat daha hafif. Her biri 50 santimetre çapındaki tekerlere ise her biri 25 kilogram ağırlığında elektrikli servo motorlar bağlandı. Böylelikle bağımsız motorlara sahip tekerlekler birbirinden bağımsız hale getirildiği gibi her vagona lokomotif özelliği kazandırıldı. Tekerlerdeki her bir motor bir otomobilin ürettiği kadar tork üretme gücüne sahip.
Kaynak : Lojiport

Yerli üretime destek verelim tabii ki, bu arkadaşların yaptığı çalışmaları da alkışlayalım ama ne bileyim yani sanki burada üretilmiş bir teknoloji gibi sunulması beni bozuyor, yani dünyada kimse böyle bir şey üretmedi mi daha önce? Her tekerleğin kendinden tahrikli motorlar ile yürütülmesi yeni bir şey değil ki, bunu zaten Alstom gerçekleştirmişti ki belki daha önce de başka firmalar tarafından denenmiştir, ama sistemi başarı ile hayata geçirmişler ki bunu takdir etmek lazım, inşallah devamı da gelir.

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 20 Şub Cum, 2009 15:08

Evet firmanın web site adresi değişmiş öncelikle bunu revize edelim. www.tren.gen.tr adresinden firma ve yapılan iş ile ilgili genellikle görsel bilgileri edinebilirsiniz, bunun dışında pek teknik sayılabilecek bilgiler yok, yani her zamanki gibi ortalama zeka seviyesine sahip insanlara hitap eden, klimalı, hızlı, kumaş koltuklu anlatımından başka yani :)

Evet baştan beri bu konuyu hafiften eleştiriyordum zaten, aklıma takılan da pek çok soru vardı ama bunları teknik bir dille ifade edemeyeceğim için kontripiyede kalmak istememiştim, benim sorularımı Kent ve Demiryolu sitesi dile getirmiş, bence haklı bir şekilde dile getirmişler, ben yazının içerisindeki siyasi atıf ya da şerhleri bir kenara bırakarak benim endişelerim ile ilgili teknik kısımları sizlere aktaracağım, yazının tamamını zaten buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
· Bu tren otomobil motoruyla çalışıyor.
(Burada bir saptırma var. Otomobil motoru elektrik ile çalışmaz. Her bir dingil bağımsız bir motor ile tahrik edilebilir. Burada doğru ifade, "bir araba motorunun gücü kadar bir güç ile" şeklinde daha bilimsel ve doğru bir ifade kullanılmalıydı)

· Ankara-Erzurum arasını 4 saatte alacak.
(Burada gene büyük bir çelişki var. Saatte 160 ile gidebilseniz bile Ankara-Erzurum arası 1150 km olduğuna göre hiç durmadan en az 7 saat 15 dakika olmalıydı)

· Mevcut trenlere göre neredeyse 2 kat daha hızlı
(hangi trenlere göre, buharlı trenler ile bir mukayese yapılıyorsa tamam ama diğer konvansiyonel trenlere göre 2 kat hız 160 km/saate karşılık gelmiyor)

· Raya yakın olarak tasarlanan lokomotife, özel dinamik süspansiyon sistemi eklenerek, raydan çıkma ihtimali sıfırlanmıştır.
(Bu bilimsellikten çok uzak bir tanımlamadır. Şöyle ki, tekerleği raya kaynak bile yapsanız, ray kırılır gene de deray edersiniz. Bilimde hiç bir zaman kesinlik yoktur. Tamamen gerçek dışı bir yaklaşım)

· Bağımsız dinamik süspansiyonlar nedeniyle hareket halinde en ufak bir sarsılma hissedilmeyecektir.
(Sarsılma tamamen yolun bozulmasıyla doğru orantılıdır. Hızlı tren yolunda bu trenin sarsılmaması, daha bozuk yollarda da sarsılmayacağı anlamına gelmez)

· Aerodinamik yapı sayesinde hareket halinde içilen çayda bile hareket etkisi fark edilmeyecek.
(Önden görünüş her ne kadar net olmasa da aerodinamik bir görüntü vermiyor. Ancak bu derece bir konfor düzeyi ancak hızlı tren yollarında mümkün olur.)

· ABS fren sistemine sahip Öncü Trenin kalkış ve duruşları da çok kolay olacak. Bir TIR'dan çok daha rahat duracak.
(Sayısal örnekleme verilmediği müddetçe ivmenin şiddeti hakkında yorum yapmak ve bir kıyaslamaya gitmek doğru olmaz.)

· ÖNCÜ adı verilen yerli malı tren, ayrıca makiniste ihtiyaç duymaksızın kendi başına gidebilecek.
(Bu sistemin de tanımlanması gerekir. TCDD'nin mevcut demiryollarında makinistsiz bir tren işletmesi için o yoların izole ve güvenli olması gerekir) Ancak herhangi bir arıza durumu halinde de müdahale etmek üzere bir operatör bulundurulacak.

· Kontrolü çok basit olduğundan tek bir operatör 1 günde eğitilip sefere çıkarılabilecek.
(Eğitimin küçümsendiği bir sistemin avantaj olarak görülmemesi gerekir)

· Yolcularını kişi başına 10 TL'ye Ankara'dan Erzurum'a taşıyabilecekler.
(Seçim vaadi gibi son derece mesnetsiz, girdi ve çıktıların nasıl hesaplandığına bağlı, varsayımları belirsiz ve temelsiz bir açıklama.)

· Şirketin 2009'da en büyük hedeflerinin ise İspanyol hızlı trenden daha yüksek hız olan 400 kilometre hız yapabilen Türkiye'nin ilk yerli hızlı trenini üretip test sürüşüne hazır hale getirmek, 2011 yılında da yılında Fransa'nın 574.7 kilometrelik hız rekorunu kırmak.
(Fransa'nın son 50 yıldır geliştirdiği trenler ile en iyi bakımlı ve yüksek kalitede demiryollarında yaptığı hızları hangi teknoloji ve altyapı kullanılarak rekabet edileceği belirtilmemiş, gerçekçilikten uzak, boş bir vaatten öteye geçmeyecek ütopik bir iddia.)
Evet gelelim benim %100 katıldığım noktalara,
otomobil motoru ile çalışma sözü bana da anlamsız gelmişti eğer böyle bir şey mümkün olsaydı zaten yapılırdı, ifade edilmek istenen bir otomobil kadar güç ile olsa gerek.

Deray ve sarsıntı ile ilgili şerhlere kesinlikle katılıyorum.

Aracın aerodinamiğine gelince, bana daha çok hidrodinamik bir araç izlenimi verdi :) tabi biz ne uçak mühendisiyiz ne de tasarım uzmanı ama göz var nizam var, daha çok bir JetSki yi andırıyor.

Eğitimin küçümsenmesi, evet işte en önemli nokta, bisiklet kullanmayı dahi bir günde öğrenemezsiniz, kaldı ki kullanımı karmaşık olmasa da sorumluluğu ağır bir işi bir adama bir mesai gününde kavratamazsınız.

Ücret ile ilgili söylenenler zaten saçma, siz tren üretiyorsunuz işletmecilik yapmayacaksınız, eğer yeni kanun çıkar onu da yaparız diyorsanız amenna, ama bildiğim kadarı ile toplu taşıma ücretlerini kurumlar ya da şirketler kendileri tamamen bağımsız olarak düzenleyemiyorlar.

Fransa ya da CAF ile yarışmaya gelince, gönül isterki tabii ki geçin onları, ülkemizde yapılsın, hatta dışarı satılsın tabii ki taraftarız ve destekçiniziz, ama biraz dayanaklı olması lazım, isterim ki gerçekten bilimsel bazı detayları, yani teknolojik olarak sizi zora sokmayacak detayları biz basit halk kitleleri ile paylaşın. Alstom' un AGV treni o hızı özel olarak o hıza göre yapılmış bir yolda yaptı, ülkemizde yapılan Hızlı Tren hattı dahi o hıza uygun değilken siz ürettiğiniz aracı sadece bilgisayar simulasyonlarında mı deneyeceksiniz? O zaman sorun yok doğru ben 15 dk. da kullanmayı öğrendim ama yaptığım derayın haddi hesabı yok :)

Evet firmanın sitesinde medya haberleri ve tasarım resimlerinden başka bir şey yok, aşağıdaki resimlerden ilk ikisi kentvedemiryolu.com sitesinden diğerleri üreticinin tren.gen.tr sitesinden alıntılanmıştır.

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18061
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 02 Oca Cmt, 2010 19:55

Bir önceki mesajdan bugüne çok fazla değişiklik olmamış, gördüğüm kadarı ile hala arpa boyu yol, yani oturduğum yerden ancak bu kadar ölçebildim, belkide iki arpa olabilir. :) Ya ben bu işe destek olmayı istiyorum ama yani okudukça hiç içimden gelmiyor, yani ne bileyim bana mantıklı gelmiyor, dizel ya da benzinli motor ile jeneratör çalıştıracaksın, bu jeneratörden ürettiğin elektrik ile treni hareket ettireceksin? Allah Allah, iyi de bu zaten aşağı yukarı yeni model dizel lokolar gibi değilmi? Yani işin tekniğini bilmiyorum ama herhalde böyle oluyor zaten, yani dizel motor şanzıman ile tekerlekleri çevirmiyor sanırım, elektrik üretiliyor, bu elektrik yine tekerlerdeki cer motorlarını çeviriyor, eee o zaman? Öğrenmek istediğim şey şu, neden bu işi gerçekten iyi yapan büyük firmalar böyle araçlar üretmiyor, yada şöyle diyelim üretiyorda adına hızlı tren demiyor. Neyse yine çok köstek oldum, :P yani bu iş olmazsa sırf benim nazarımdan olmayacak ha :)

http://www.lojiport.com/news_detail.php?id=18376
Çelik, yaklaşık 10 yıldır 'tren yapmaya' çalışıyor. TCDD'nin memurları da Çelik'e inanmış durumda. TCDD ve Ulaştırma Bakanlığı TCDD'nin Behiçbey tesislerindeki iki bin metrekare kapalı alanı cüzi bir bedelle kiralamış ve hatta Samsun-Çarşamba hattındaki bir alanda deneme yapmasına da izin verilmiş. Sadece motor aksamı yurtdışından gelen ve maksimum 150 kilometre hıza ulaşan prototip lokomotif geçen yıl raya indi. Çalışır haldeki versiyonun ilk maliyeti 3.5 milyon lira, seri üretimde ise maliyet 2.7 milyon lira.

ÇELİK'İN treninde enerji üretmek için iki adet -her biri 200 HP olan- dizel veya benzinli motor var. Bunlar sadece jeneratör ile elektrik üretmek için kullanılacak.
TÜM vagonlar, lokomotif olarak tasarlanmış. Normalde bir lokomotifin ağırlığı 110 ila 120 bin ton. Bunun nedeni arkadaki vagonları çekerken patinaj yapmasına engel olmak.
150 kişilik trenin ortasında gürültü ve titreşim yaratan ekipmanlar -klima, tuvalet, akü, iki dizel motor yer alıyor. Ayrıca Çelik'in iddiasına göre treni yüzde 5'lik eğimleri bile tırmanabiliyor.
KLASİK trenlerde sağ ve sol tekerlek birbirine mille bağlı. Çelik'in tasarımında ise sağ ve sol tekerlekler birbirinden ayrılmış. Bu şekilde diferansiyel problemini çözdüklerini savunan Çelik. "Tren kurpa girdiğinde sağ ve sol tekerlek farklı yol alıyor" diyor.
Bir de seri üretim için, yurt içi üretimde bu fiyat yüksek değil mi? Zaten hazır, tam takım takır takır çalışan kalitesini rüştünü ispat etmiş araçlarda bu fiyat? Zaman tasarruf zamanı, kimse daha uzun zaman test edilmesi gereken bir araca araç başına bu parayı vermez bence.

Cevapla

“Haberler - Duyurular” sayfasına dön