ank-TS.07 » 2038 Ankara Ulaşım Ana Planı Çakma mı?

Cevapla
monoray
Mesajlar: 3
Kayıt: 08 Şub Cmt, 2014 01:10

ank-TS.07 » 2038 Ankara Ulaşım Ana Planı 

Mesaj gönderen monoray » 08 Şub Cmt, 2014 01:28

05 Şubat 2014 Çarşamba 10:20


Ankara'nın değil, Gökçek'in ulaşım planı

Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Gazi Üniversitesi Rektörlüğü tarafından yürütülen ve bu ay içinde belediyeye teslim edilmesi beklenen Ankara Ulaşım Ana Planı (AUAP) 2038 Projesi ile ilgili tartışmalar sürüyor. Bununla ilgili olarak soL ve Aydınlık Gazetelerinde çıkan haberler oldukça bilgilendirici nitelikte...


Facebook'ta Paylaş Tweetle Google+ Paylaş

Ankara'nın değil, Gökçek'in ulaşım planı



soL'dan Nurettin Öztatar'ın haberi şöyle
Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Gazi Üniversitesi Rektörlüğü tarafından yürütülen Ankara Ulaşım Ana Planı (AUAP) 2038 Projesinin, bu ay içinde belediyeye teslim edilmesi bekleniyor. Ancak çalışmaya ilişkin tartışmalar sürüyor. Projeyi hazırlayan Gazi Üniversitesi'nin, Mimarlık Fakültesi'ne bağlı Şehir ve Bölge Planlama Bölümü projeyle ilgileri olmadığını açıklamıştı.

Belediyenin yayınladığı broşürde, bu planın revizyon nazım imar planı olduğu söylenirken, üniversite yetkilileri tam aksini, çalışmanın mevcut durum trafik etüdü olduğunu iddia ediyor.

Gizli Proje!
AUAP projesi üniversite icra heyetindeki kişilerin çoğunun mühendis kökenli olması, yürütücü ekibinde şehir plancısı olmayışı ve projenin yöntemi ve çalışma takvimi ile ilgili bir bilginin bugüne kadar kamuoyuyla paylaşılmaması, meslek odalarının bilgi taleplerine ve görüşme taleplerine cevap verilmemesi gibi sorunlarla “ilerleyen” projeyi, Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü de sahiplenmiyor.

Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve bölge Planlama Bölümü'nün Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Gazi Üniversitesi tarafından yürütülen Ankara Ulaşım Ana Planı'yla hiçbir ilişkisi olmadığı ortaya çıktı.

'İlgimiz ve bilgimiz yok'
Bölüm Kurulu'nun 29 Kasım 2013'te yaptığı toplantıda, 10'uncu gündem olarak tartışılan konuya ilişkin, “Bölümümüzde Rektörlükçe görevlendirilmiş olan Doç. Dr. Ebru Vesile Öcalır'ın Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden almış olduğu 'Ankara'nın Ulaşım Planlaması Projesi' ile ilgili bazı sorular yöneltilmiş, projenin alınışı ve yönetilme esas ve yöntemleri ile ilgili bölüm Başkanlığı'nın ve diğer öğretim elemanlarının hiç bir ilgisinin ve bilgisinin bulunmadığı açıkça belirtilmiştir" değerlendirmesi yer aldı.

Bu değerlendiremenin ardından projeyle ilgili şöyle bir durum ortaya çıktı:

- Projenin alınış ve yürütülüş biçimi hakkında Şehir ve Bölge Planlama Bölümü'nde daha önceden hiç bir açıklama yapılmadı.
- Bölümün projenin nasıl yürütüleceği konusunda hiç bir bilgisi yok.
Bu değerlendirme ve tepkinin ardından, Rektör Süleyman Büyükberber yeni bir ekip kurarak, yine Şehir ve Bölge Planlama Bölümü desteği olmadan AUAP 2038 projesine devam etti.

Amaç bilim mi para mı?
Konu ile birinci dereceden bilgi sahibi olması gereken Bölüm Başkanlığı'nın projeyi sahiplenmemesi, bu çalışmanın bilimsel bir proje mi yoksa döner sermaye işi mi olduğunu da gündeme getirdi. Projeyi eleştiren Mimarlar Odası Ankara Şube başkanı Ali Hakkan'ın sözleşmesi fesh edilmiş ve bazı akademisyenlere de soruşturmalarla gözdağı verilmeye çalışılmıştı. Kilise maketlerinin parçalanmasına tepki gösteren Aktan Acar görevinden istifa ettirildi. Projenin eksiklerine rağmen Gazi Üniversitesi tarafından yürütülmesi, Rektör Büyükberber tarafından "üniversitenin para kazanması" zorunluluğuyla açıklanmıştı.

İsteneni yapanlar ödüllendirildi
İlgili bölümün akademisyenlerinin yer almadığı proje ekibinde görev alan akademisyenler de ödüllendirilmişti. Metin Şenbil, Rektörlük tarafından Koruma Kurulu'da görevlendirmesinin yönetmeliğe aykırı olduğu iddia ediliyor. Bu alanda yaptığı bir çalışma olmayan Şenbil'in profesörlük kadrosu talebinin 'isme talepli' gönderilmesi bekleniyor.

AUAP Projesine katıldığından dolayı 2013 yılında 'hızlandırılmış profesör' olduğu öne sürülen Hülagü Kaplan'ın, yeni akademik değerlendirme kriterlerinden muaf tutulduğu belirtiliyor.

Hayri Ulvi, iki yılı doldurmadan yardımcı doçent kadrosuna atandı. Abdullah Orman'ın yardımcı doçent kadrosu çıkmak üzere. Bilge Köroğlu'nun doçent kadrosu ilanı yapıldı. Prof. Dr. Reşat Kasap ise AKP'den Rize Belediye başkanlığına kaydırıldı.

Üniversitede bunlar yaşanırken bölümde Doç. Dr. olduğu halde 7 yıl asistan kadrosunda bekleyen öğretim üyelerini olduğu öne sürülüyor.

Plan niye gecikti?
AUAP’ın 2014’ün Şubat ayında tamamlanacağının açıklanması, akla yerel seçimleri getiriyor. Melih Gökçek bu tür bir çalışmanın daha önce yapılmamasının nedenini “mahkeme kararları” olarak açıklamış, “Eğer ben 15 sene içerisinde yeni bir ulaşım planı yaptırsam ve mahkemelerden dönseydi, mevcut olan icraatlarımızdan hiçbirini yapma şansımız olmaz ve her şey, hukuksuz ve kanunsuz olurdu” demişti.

Bu tip konularda ODTÜ'nün bilirkişi olarak tayin edildiğini ve geçmişte hiçbir şekilde yapılan planların kabul edilme şansı olmadığını söylediği iddia edilen Gökçek, “Bu nedenden dolayı bugüne kadar yapmadık. Ama artık adalete güvenimiz tam. Bu açıdan Gazi Üniversitesi ile yapacağımız işbirliği neticesinde hukuk yollarında hesap vermeye de hazırız. Üniversitemiz bu işi yapacağı için, en güzelini yapacak” şeklinde konuşmuştu.

Aydınlık Gazetesi'nden Mustafa Mutlu'nun yazısı ise ;

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin aylardır "yol yapma" gerekçesiyle sürdürdüğü "ODTÜ işgali"nde önceki gece yeni bir aşamaya geçildi:

Yüzlerce belediye işçisi ve elliye yakın iş makinesi, kamyon; gecenin kör karanlığında ODTÜ Mezunları Derneği'nin bulunduğu alana girdi ve yüzlerce ağacı söküp, araziyi dümdüz etti!

Bunu yaparken ne ODTÜ Rektörü'ne haber verdiler, ne de ODTÜ Mezunlar Derneği yöneticilerine...

Çok sayıda polisle ve eli sopalı sivil yandaşla araziye girip, kendilerince "güvenlik" aldılar.

"Durun, ne yapıyorsunuz, izin aldınız mı?" diyenleri, analarından doğduklarına pişman ettiler.

Sabah olup hava aydınlığında korkunç manzara ortaya çıktı:

Yeşillikler içindeki ODTÜ'nün çehresi tamamen değişmişti.

***

ODTÜ'deki bu "doğa katliamı", gerçekten de birçok kişinin söylediği gibi bir "intikam operasyonu..."

Ancak bu intikam sanıldığı gibi, Başbakan'ı yuhalayan ODTÜ'lülerden alınan intikam değil...

Cumhuriyet'i kuran ve Ankara'yı başkent ilan eden Atatürk'ten alınan bir intikam...

Neden mi?

***

İktidar, Ankara Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla başkenti tamamen değiştirecek bir planın hazırlığına başladı.

Adı, "Ankara Ulaşım Ana Planı..."

Bu planın yapımı geçen yıl imzalanan bir protokolle, Atatürk'ün unvanını taşıyan Gazi Üniversitesi'ne verildi. Çalışma önümüzdeki yılın şubat ayında sonuçlanacak... Planın "tamamıyla hayata geçirilme tarihi" ise 2038!

Buraya kadar her şey normal değil mi?

Değil...

Öyle olsaydı; bu planın çalışmaları "çok gizli" yürütülmezdi.

Meslek odalarının, sivil toplum örgütlerinin ve diğer üniversitelerin görüşü alınırdı.

Kamuoyuna bilgi verilirdi.

***

Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde son şekli verilmeye çalışılan projenin yöneticileri de hayli ilginç isimlerden oluşuyor...

Örneğin aralarında bir tane bile "şehir plancısı" bulunmuyor.

Ama... Taksim Topçu Kışlası projesine onay veren Koruma Kurulu üyelerinden Doç. Dr. Metin Şenbil ner nedense bu projenin önde gelen isimleri arasında!

Neyse... Hazırlanacak bu plan, Ankara'nın "imar anayasası" niteliğinde olacak!

Gökçek'in, diğer "cin" projeleri de bu ana plana tek tek işlenecek...

Planın onanması ile ODTÜ'nün hazırladığı mevcut "Ankara 2015 Üst Planı" da geçerliliğini yitirecek.

***

Anlayacağınız, Ankara'da bugün yaşananlar, ne yazık ki daha başlangıç!

Atatürk Orman Çiftliği'nin yağmalanmasını...

Ormanlık alanlardan geçirilen anlamasız bulvarları...

ODTÜ yerleşkesinin tam ortasından geçecek otobanı...

Ve Disneyland'a yer açma çabalarını, bugün hiçbirimizin bilmediği yüzlerce çılgın proje izleyecek...

Tarih ve doğa mahvedilecek...

Hepsi de bu "ana plan"la yasal bir zemine oturtulacak!

***

Peki; projenin tamamlanma tarihi neden 2035, 2036, 2037 veya 2039 değil de ille de 2038?

Çünkü 2038, Atatürk'ün ölümünün 100'üncü yıldönümü de ondan!

İşte o yıl, Ankara'da Atatürk'ten "tek iz" bile bırakılmayacak...

Kısacası... Son aylarda sosyal medyada ve AKP tabanında sıkça dillendirilen "Anıtkabir'i de yıkarız" sözü "öylesine" söylenmiyor.

Olay da sadece AOÇ ya da ODTÜ olayı değil!

Çok daha büyük, çok daha yıkıcı ve çok daha kindar!

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 08 Şub Cmt, 2014 01:34

Alıntı yaptığınız gazete ya da derginin bu metinleri içeren online linkini koyarsanız sevinirim aksi takdirde bu tip haberleri siliyorum, yazan yazdığı ile çekip gidiyor biz hesap veriyoruz. Lütfen linkleri ekleyin ve yazının tamamını buraya alıntılamayın.

monoray
Mesajlar: 3
Kayıt: 08 Şub Cmt, 2014 01:10

kaynak

Mesaj gönderen monoray » 09 Şub Pzr, 2014 12:08

SOL GAZETESI HABERI

Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 09 Şub Pzr, 2014 12:50

Haber linkinin kaynağını soruyorum ismini değil, kaynağı yazmıyorsanız başlık silinecek. BÜYÜK HARFLERLE YAZINCA DA DAHA İYİ ANLAMIYORUM. LİNK soruyorum bak senin gibi yazayım LİNK, İNTERNET SİTESİ LİNKİ, YAZARI KİMSE ONUN ADI SANI, ha yoksa bunlar sadece gazetenin adı yeterli ise sizin için bunu bu şekilde yazabileceğiniz siteler internette bolca mevcut, bizde böyle bir uygulama yok, son kez söylüyorum başlığınızı sitedeki kurallara uygun halde düzenlerseniz kalır, yoksa gider.

Kullanıcı avatarı
alabay
Evliya Çelebi
Mesajlar: 5552
Kayıt: 21 Eyl Cum, 2007 12:12

Mesaj gönderen alabay » 09 Şub Pzr, 2014 14:38

Öyle. Sitemizde sağ, sol, alt, üst falan diye bir ayırımı yapmamayı becermişiz, çok farklı insanlar ve tipleriz, ama böyle demokratik (!) bir ortam için bazı baz kurallar şarttır! Öyle sallama yazılar yok bizde. Kaynakla iş değişir, hayhay deriz, aynı fikirde olsak da, olmasak da.


Kullanıcı avatarı
Esat
Pir-i Seyyâh
Mesajlar: 18055
Kayıt: 17 Eyl Pzt, 2007 13:37

Mesaj gönderen Esat » 12 Şub Çrş, 2014 08:24

Dün linkin yazıldığı başlıkta yazmıştım, tekrar edeyim. Bana göre konunun tartışılabilecek tek tarafı planın bilimselliği ve planın hazırlanmasında uygulanan yöntemler ve planın içeriğinde kentin toplu ulaşımına pozitif ya da negatif katkılarıdır, bunun dışında yazının en az yarısı saçma sapan hezeyanlar ile bezenmiş, mevcut durumda bir de biz sebeplenelim, senelerdir arkasına sığındığımız ve arkasında her haltı yerken mutlu olduğumuz değerlerin arkasına sığınarak nasıl provokasyon yapalım düşüncesidir ve saçma ötesidir. Saçma bulmayanlar olabilir, nasıl ki ben bir takım komplo teorilerini gerçekçi buluyorsam bunları da gerçekçi bulanlar olabilir ama bunlar burada bir propaganda aracı olamaz. Dediğim gibi var ise Ankara Ulaşım Ana Planı içeriğindeki hatalar tartışılır, planın oluşturulma yöntemi tartışılır gerisi fasa fiso.

Bu arada UAP lar benim bildiğim 25 yıllık hazırlanır, 50 yapan var mı bilmiyorum ama bir kentin geleceğini planlıyorsanız 25 yıllıktır, bugüne kadar 5 yıllık plan yapanları eleştiren adamlar şimdi 25 yıllık plan yapanı eleştiriyorlar, niye tarih şöyle şöyle bir tarihe denk geliyor, denk gelmesi için böyle yapıldığını düşünmek kadar denk gelmemesi için bir yıl öne arkaya kaydırılmasını düşünmek ve istemekte mantıksız.

Cevapla

“Haberler - Duyurular” sayfasına dön